Advertisement

Geçen hafta AB liderlerinin toplantısı ardından oluşturulan iyimserlikle İspanya, İtalya ve çevre ülkelerinde endişelerin hafifletilmesi piyasalarda doping etkisi yapmıştı. Ama bir günlük dramatik ralli ile uzun süreli yapısal problemlerin çözüleceği ve bundan sonra işlerin düzeleceği beklentisi oluşur mu? diye sormuş ve  Avrupa Birliği’nin derin ve yapısal problemlerine karşı çözüm arayışlarının yüzeysel, palyatif  veya içeriksiz olduğunu ve gerçek turnusol testi’nin İspanya ve İtalya’nın 10 yıllık tahvillerinde gözleneceğini ifade etmiştim. Nitekim, hafta içinde AMB başkanının konuşması ardından kurtarma paketlerinin detay ve uygulama zorlukları öne çıkınca piyasalar tepe taklak oldular, dahası Finlandiya ve Hollanda gibi ülkelerin birlikten ayrılma tehdidine uzanan politik sıkıntılar da eklendi.

S&P500 endeksi iki ayın zirvesinden, olumsuz isdihdam rakamları ve şirket bilanço endişeleri ile geriledi. FED’in 3.tur kolay para politikasının (QE3) kısa süre içinde devreye gireceği beklenmesi ve faiz oranlarının (FFR) düşük olmasına rağmen İspanya’da borçlanma maliyetlerinin (10 yıllık tahvil) tekrar alarm seviyesine yükselmesi piyasalarda risk iştahını düşürdü, Bu süreç S&P500 endeksini 1330 seviyelerine kadar çekebilir. Tahvil piyasasında da risk’den kaçış gözleniyor. Tarım dışı isdihdam rakamlarında gerileme ve olumsuz AB gelişmeleri tahvil (Alman ve ABD) ve ABD dolarına güven talebini artırıyor. Doların güçlenmesi ile Euro/Dolar çifti son iki yılın en düşük seviyesine geriledi.

İngiltere, Çin ve AB merkez bankalarının faiz düşürmesi yanısıra ABD’nin anemik, sıkıntılı ekonomik verileri döviz piyasalarına yön veriyor. Euro/dolar çiftinin değer kaybetmesinin ardında;

1) AB’de olumsuz gelişmelerin artmasıyla risk alma isteği azalan yatırımcıların tahvil ve ABD dolarına yönelmeleri,

2) Geçen haftanın endişeleri sonrasında AB merkez bankasının(ECB) bilançosunu genişletme eğiliminin, FED ile kıyaslandığında daha agresif olacak gibi görülüyor. Zira, FED, 3.tur kolay para politikasında bir süre daha (Ağustos?) bekleyebilir.

Teknik olarak, parite Mayıs ayı zirvesinden (1.3284) Haziran 01’de son iki yılın en düşük seviyesi 1.2288’e geriledikden sonra 2 hafta içinde (Haz.18) açık pozisyonların kapatılmasıyla tekrar 1.2748 seviyesine kadar tırmanmıştı. Fon ve spekülatörlerin açık pozisyon rakamlarını artırmasıyla birlikte parite tekrar satış baskısıyla iki yılın en düşük seviyesine (1.2260) geriledi. Bundan sonrası için 1.2000 psikolojik destek önemli bir direnç olarak daha derin bir gerilemeyi frenler. Bu seviyede kısa dönem göstergelerin basıncını azaltacak bir ralli gözlense bile 2010 yılının en düşük seviyesi 1.1880 göz ardı edilmemelidir.

ALTIN.

Ağustos 2011 den bu yana arz/talebin sürekli çatıştığı, yön yada trend konusunda karar veremediği “daralan üçgen” formasyon’unda sona (APEX) geliniyor. Diğer bir deyişle, altın denge arayışı uzun süredir devam ediyor ama yakında çözülecek. Nasıl mı?. 1530 dolar/ons seviyesi her defasında önemli bir savunma desteği olarak satıcıların geri çekildiği seviye oluyor. Bu defa da bu seviye satın almak için, hem de uzun vadeli, iyi bir fırsat olarak görülebilir. Elbette, satıcılar bu defa da püskürtülemezse altın fiyatının 1500 dolar/ons altına düşmesi demektir, yani, stop-loss ve risk yönetim stratejileri devreye sokulmalıdır. Madem ki uzun süre denge arayışının teknik olarak sonuna geliyoruz, o halde altın fiyatının seyrini piyasa verilerinin ötesinde yeniden değerlendirmek gerekir. Bu konuyu da haftaya işlemeye çalışırım.