Haftalık yorum
Geçen hafta Cuma günü ABD’de tatil sebebiyle piyasalar genel olarak düşük işlem hacimleri çerçevesinde işlem görerek verilere aşırı tepki gösterdiler. Mali uçurum endişesi ve olumsuz ekonomik verilerle geçen hafta risk’den kaçış ve dolara talebin artacağı yönünde beklentim oluşmuştu. Ancak, bu hafta tam tersine mali uçurum konusunda iyimser beklentilerin oluşması, Almanya’da Kasım ayı iş dünyası (İFO) beklentileri anketinin beklenenden çok iyi açıklanması hem yunanistan çıkmazında kapı araladı hemde S&P500 endeksinin 1400 endeks puan üzerine çıkmasını ve euro/dolar paritesinin yükselmesine sebep olarak risk alma eğilimini artırdı. Ancak, böyle iyimser ortamlarda T-Bond ve T-Notes tahvil fiyatlarının düşmesi gerekirdi. FED’in doğrudan tahvil satın alma programının etkisi yadsınamaz olmakla birlikte Tahvil piyasalarının risk alma eğilimine katılmaması bu hafta oluşan iyimserliği desteklemiyor.
-Petrol (Nymex)
Avrupa’nın en büyüğü Almanya ekonomisinin büyüyeceği beklentisini destekleyen İFO endeksi (Kasım ayı iş dünyası güven endeksi) petrol fiyatının bir aydan bu yana en büyük sıçramasına yol açtı. Ayrıca, euro/dolar paritesi ve sermaye piyasalarındaki olumlu havayı oluşturan diğer ekonomik veri akışı genel larak piyasalarda risk alma iştahını ve emtialara talebi artırdı. S&P500 Endeksi’nin 1400 endeks puan üzerinde kalması petrol fiyatlarında yukarı yönlü hareketi destekler. Öte yanda İsrail-Gazze ateşkes anlaşmasının kısa süreli ihlal edilmesi jeopolitik kaygıları tekrar öne çıkardı ve petrol fiyatının 85 dolar/varil altına gidebileceği beklentilerini arka plana taşıdı. Ancak en önemlisi, İran’ın en büyük petrol alıcısı olarak Çin, Temmuz ayında başlayan İran ambargo sonrasında rekor ithalat yaparak, İran’ın nükleer programını engellemeye çalışan batıyı da gözardı etmiş oluyor. Diğer bir deyişle, Çin ekonomisindeki büyümeyi sürdürebilmek için petrole olan ihtiyacında sınır tanımıyor. Zaten yakında devreye sokacağı rafinerilerin çoğu İran petrolün’e (medium sour crudes) göre tasarlanmış ve farklı ham petrol kullanımı için bu rafinerilerin tekrar kalibre edilmesi son derece maliyetli.
Teknik olarak; NYMEX ham petrol fiyatı günlük grafik belirgin bir düşme kanalının üst direncini zorluyor. Bu seviye aynı zamanda 50 günlük hareketli ortalama direnci olarak da yükselme önünde teknik engel. Orta Doğu jeo-politik kaygıların devam etmesi petrol fiyatını 90 dolar üzerine taşıyabilir ama gerginliğin azalması ve geri plana itilmesi halinde petrol piyasasında aşırı stoklar ve temel verilerin olumsuz baskısı öne çıkacaktır. Haftalık grafik’de daha net olarak görülen ve aşırı baskı altında olan kısa dönem teknik göstergeler (stokastik) biraz toparlanma ile petrol fiyatını destekleyebilirler ama ardından petrol fiyatı 85-75 aralığına doğru sarkabilir. Sonuç olarak, kısa süreli toparlanma ardından olumsuz arz/talep verileri öne çıkarak yeniden baskı altına girebilir.
-Altın (COMEX)
Elbette uzun vade için altını destekleyen en önemli faktörlerin başında FED’in 2015’e kadar sürecek ucu açık düşük faiz oranları politikasına göstermek gerekir. Düşük faiz ve kolay para politikasının sonucu olan enflasyon, altının yükselmesi ardındaki temel verilerden biri olarak görülmekle birlikte, enflasyonun altın fiyatının seyri için o kadar önemli olmadığı konusunda açıklamalar ve çalışmalar var. Aşağıdaki grafikte vadeli altın kontralarının başladığı 1975 tarihinden bu yana altın fiyatı ve enflasyon ilişkisi görülüyor. Altın fiyatının enflasyon ile birlikte hareket ettiği varsayımı göze alındığında altın fiyatının 780.0 dolar olması gerekiyor. Oysa bugünkü altın fiyatı (1750 dolar/ons) iki katından fazla. Aradaki büyük farkın gelişmekte olan ülkelerde merkez bankalarının rezerv artırma faaliyetlerinden kaynaklandığı biliniyor. Brezilya, Hindistan, Rusya, Çin ve diğer ülkelerden Merkez Bankaları’nın rezerv para olarak ABD dolarına güvensizliği altın talebini artırıyor.
Kısa vade bakılırsa;
ABD’de uzun hafta sonu tatili sebebiyle kıymetli metaller olağandışı sakin bir süreç geçirdi. AB’den gelen veriler sonrası doların değer kaybetmesi (risk iştahının artması) ile birlikte altın fiyatı 1750 dolar, gümüş ise 34.0 dolar üzerinde son altı haftanın en yüksek değerine yükseldiler. Avrupa Birliği’nde Alman ekonomik verilerinin Kasım ayında iyileşmesi üzerine Troyka’nın Yunanistan’a yardım paketine ilişkin olumlu beklentiler arttı. Dolayısı ile değerli euro veya zayıf dolar ile kıymetli metaller destek buluyor. Bu hafta 1800 dolar psikolojik zirve öncesinde altın fiyatının önemli 1760 dolar direncini aşması gerekir. Yıl sonuna yaklaşırken yatırımcıların ilave riskler almasının zor olduğu ve sığ piyasa koşullarında altın fiyatının hızla yükseldiği düşünülürse, 1800 dolar öncesi kısa süreli ve cılız bir kar realizasyonu görmek şaşırtıcı olmaz.