Advertisement


Gıda enflasyonu dünyada hızla yayılıyor. Asya ve Orta Doğuda satın alıp depolamak  moda haline geldi. Arz ve talep yönlü endişeler tüm ülkelerin çeşitli tedbirler almasına yol açıyor. Örneğin, Rusya buğday ihracatını yasakladı, Çin birçok ürün için ihracat subvansiyonlarını kaldırıyor, Suudi Arabistan bir kaç hafta önce bir yıl yetecek kapasiteli buğday ambarları inşa ediyor. Avrupa Birliği neredeyse tüm ihraç edilebilir buğdayını tüketti. ABD ile rekabet edebilecek Arjantin, Avustralya ve Kanada’da ise olumsuz hava koşulları hem üretim hem kalite problemlerini beraberinde getiriyor. İstifçilik mentalitesi vadeli piyasalardan spot piyasalara yayılıyor. Bu anlayış, buğday fiyatlarını en azından yaz aylarının sonuna belki de 2012 ye kadar destekleyecek hatta arada bir geri çekilmelerin dahi sığ olmasına neden olacaktır. Özellikle Çin’de ve daha az ölçüde Hindistanda hükümet destekli gıda istiflenmesi, önümüzdeki aylarda talep yönlü problemleri artıracak ve buğday fiyatını daha yüksek seviyelere taşıyacaktır.

Buğday fiyatında böylesine endişeli bir beklenti varken, Afrika'da ve dünyanın birçok bölgesinde açlık çeken insanlarla cep telefonu için harcanan para çarpık ve hüzünlü bir tablo sergiliyor. Sadece Kenya’da son iki yıl içine 34 milyar dolarlık telekom şirket evlilikleri gözlendi ve Kenya’da bu miktar aynı süre içinde gıda üretimine harcanmadı. FED’in kolay para politikası ve düşük faiz oranları genel olarak gıda fiyatlarını yükseltirken şimdilik gözden kaçan ama dünyanın yakında anlamaya başlayacağı gerçek, talebin giderek arttığı gıda sektörünün finansal enstrümanlardan, mobile telefonlardan vs. daha değerli olacağıdır. Yüksek gıda fiyatlarının fakir ve az gelişmiş ülkelerde şimdiden can yakmasına rağmen daha kötüsü enflasyon uyarlamalı (1983) buğday, mısır ve soya kompleksinin fiyatları hala, özellikle petrol ve diğer bazı emtialar ile kıyaslandığında ucuz görülüyor.