KISA HATIRAT

Avrupa sorunlarıyla boğuşan global piyasalar bir yandan da Çin yavaşlamasıyla yüzleşmek durumunda kaldılar. ABD ekonomisindeki kararsız seyir ve FED’den gelmeyen destek sinyali de puslu havaya katkıda bulundu. Avrupa Merkez Bankası’nın tahvil alım programını 10 haftadır askıya almış olması ve AB’de liderlerin kararları geç alması, alınan kararların uygulama güçlüklerinin bir türlü aşılamaması gibi sorunlar da paranın yönünü belirledi. Yıla Avrupa’da yapılan iki faiz indiriminin morali ve iki uzun vadeli fonlama operasyonuyla (1. Ve 2. LTRO) başlayan global piyasalar Avustralya’dan Brezilya’ya ve Hindistan’dan İsveç’e kadar faiz indirimleriyle de edildiler. Çin’deki zorunlu karşılık indirimleri ve Japonya’daki varlık alımları da piyasanın likidite ihtiyacını çözmek ve varlık fiyatlarını desteklemek için kullanıldı. Tüm önlemlere rağmen Avrupa problemlerinin daha uzun vadeli olduğunun anlaşılması ise algıyı yeniden değiştirdi. Tüm bu gelişmeler sonrasında kaçınılmaz olarak para yer değiştirip durdu. Bu gezintide amacımız temel varlık sınıflarının hareketini görmek.

HİSSE SENETLERİ (PAY)

Kabaca 4 bölgede ele aldığımız atlasın ana hatları kırmızıda. Grafikte görüldüğü üzere Gelişen Piyasalar’dan Asya-Pasifik Endeksi’ne ve Avrupa’ya kadar her bölge getirilerini eritmiş durumda. 2007’den bu yana önce mortgage krizi ve onun bilanço tahribatı ardından da yavaşlayan ekonomiyle boğuşan ABD’de ekonomik göstergeler FED gözetiminde göreceli olarak pozitif algılanırken hisse senetleri de talep görüyorlar. Diğer yandan, % 38’den fazla primiyle endekslere moral veren Apple çıkarıldığında bu bölgenin de ışıltısı sönüyor. Sonuç olarak nette para akışı olmasa da ABD hisseleri yılın kazananı durumunda.

BONOLAR – (GÜVENLİ LİMAN KÜLLİYATI)

Paranın rekorlar kırdırdığı bu bölüm yılın kazananlarından biri. Global para arzı büyüdükçe ve enflasyon yavaş yavaş dert olmaktan çıktıkça paranın akışı da yönünü buldu. Ülke notlarının derecesi ne olursa olsun, yatırım yapılabilir seviyede oldukça hem piyasaların derin olması hem de geçmiş tecrübelerden kaynaklanan sağlamlık duygusu güvenli limanları cazip kılıyor. Çoğu zaman getiriden çok paranın verildiği mecradan geri alınması esasına dayalı olarak gerçekleşen bono işlemleri özellikle Japonya, Almanya, ABD ve İngiltere gibi ülkeleri hedef seçti. Hemen hemen tüm vadelerde rekor düşük bileşik faizlere inilirken Almanya’nın getiri eğrisinde 1 yıl ve altındaki faizler eksi bileşiklere kadar indiler. Enflasyon gibi etkilerin aşındırmasına karşı varlıkları korumak olarak da tanımlanabilecek yatırımın yeni konsepti böylece paranın saklanabileceği güvenli bir kasa olsun konseptine dönüşmüş de oldu. Aşağıda 10 yıllık faizlerin dibe dalışını görmek mümkün.

KREDİ PİYASASI – (İADE-İ İTİBAR)

Kısaca CDS’ler (Kredi Temerrüt Takası / Bono kasko poliçesi) üzerinden işleyeceğimiz bu kısmın asıl amacı sahip olunan bonoların geri ödenmeme riskine karşın az parayla çok koruma almak ya da düşük teminatlarla ülkelerin kredi notlarını speküle etmek. CDS fiyatı arttıkça ülke ya da şirket üstüne olan risk algılamasının da bozulduğu söylenebilir. Örnek olarak Alman bonoları gelen taleple rekor düşük faizler öderken diğer yandan da yatırımcılar 20.5 milyar Dolar seviyesindeki CDS stokları ile kendilerini koruma ihtiyacı hissediyorlar. Her ne kadar bu net CDS pozisyonu Alman bono piyasası düşünüldüğünde minik gibi görünse de ülke riskine karşı korunma isteği de dikkat çekici. İki üyeli bu grafiğimizin bir bileşeni 25 yatırım yapılabilir Avrupalı finans kuruluşundan oluşan risk göstergesi, diğeri ise 15 Batı Avrupa ülkesinden oluşan ülke risk endeksi. Bankalar Aralık ayındaki stres seviyelerinde fiyatlanırken, ülke riski henüz buraya tırmanmamış durumda. Paranın bir kısmının korunmaya gittiğini, özellikle de Mart ayından sonra psikolojilerin bu yöne ivmelendiklerini görmek mümkün.

EMTİA MACERASI ( MAMÜL)

Bol paranın yarattığı önemli varlık sınıflarından biri de emtia oldu. Aslına bakılırsa varlık sınıfları içinde en büyük çeşitliliğe sahip olanlarından biri olan emtia, içinde buğdaydan portakal suyuna ve petrolden karkas ete kadar birçok maddeyi barındırıyor. Özellikle riskten kaçış dönemlerinde elle tutulur maddelere yönelen ve kağıt paraya karşı bir tavır olarak görülen hareketin vücut bulduğu değerli madenler de bu gruba giriyorlar. 2010-2011 döneminde merkez bankaları bilanço büyütürken yatırımcılar da alokasyonlarının bir bölümünü emtiaya ayırmışlardı. Vadeli işlemler ve opsiyon piyasalarında CFTC’ye gönderilen raporlar doğrultusunda 1.5 milyon kontrattan fazla spekülatif pozisyon açılmıştı. Son gelinen noktada ise bu büyüklük 500 bin kontratın altından dönerek 0.6 milyona ulaştı ve 2009 seviyelerinde. Görünen o ki, uzun vadeli yatırım perspektifi olan oyuncular dışında bu bölüme de ilgi zayıf. Yani parayı burada da bulamadık…

ABD DOLARI ( TİLKİNİN DÖNÜP…)

Şarkı listelerinde gönül şarkıları ya da unutulmayanlar bölümüne adını yazdıran ABD Doları panik anlarında her zaman duvardaki camın kırılmasıyla ulaşılabilir durumda. Bu örnekte Euro / Dolar üzerindeki Kısa pozisyonlar ve performanslar görülüyor. Lazım gelen fonları yurt dışından Euro olarak çağıran kurumların alımlarıyla destek bulan Euro, FED’in uzun süre düşük faiz sözüne rağmen galip gelemiyor. Euro düşecek ya da Dolar çıkacak şeklinde okunabilecek bu pozisyonlar 20 milyar doların da üstüne çıkmış durumda. Aranan paranın bir bölümü sanki burada bulunmuş durumda.

SONLANDIRIRKEN…

Yılın teması ECB Başkanı Draghi’nin sözlerinde kristalize oluyordu: En kötüsü geride kaldı, artık finansal istikrar ve büyüme için görece daha olumluyum. Aradan geçen kısa zamanda ise yeni tema IMF Başkanı Lagarde’den geldi: Avrupa’da kriz bitmedi, önlemler alınmaya devam edilmeli. Yılın geri kalanı için mesaj kimden gelir ve tema ne olur göreceğiz ancak görülen o ki Avrupa’da kriz ve ona karşı alınabilecek tedbirler uzun bir liste olmaya devam edecek. Bu arada partiye katılan başka bölge olmazsa para da bu ezberle gezgin olmaya devam edecek. Siz bu denklemde neredesiniz? Kısa vadede para kazanmayı başarabiliyor musunuz yoksa uzun vadede sistemli bir şekilde para mı kaybediyorsuuz? Belki de tercihleri ve alışkanlıkları yenilemenin vakti gelmiştir, ne dersiniz?

Advertisement