Advertisement

ÖZGEÇMİŞ

Çok kısaca hatırlamak gerekirse, bizim bildiğimiz Yunanistan milli hasılasının %10’u kadar açık veren ve borç/milli hasıla oranı %200’e koşan bir ülkeydi. IMF’nin yeniden yapılandırması, Troika’nın raporu gibi kritik dönemeçlerden sonra hikaye değişti. Ülkenin borç projeksiyonu 2020 yılında, şu anki seviyesi olan %180’den %150’ye kadar geriliyor. Üstelik belli kalemler çıktığında bu oran %120’ye kadar da geriliyor. Ülke 100 milyar euroya yakın bono üstünde ‘gönüllü yeniden yapılandırma’ gerçekleştirdi. İkinci turda da 30 milyar euro civarında borç yeniden ‘gönülden’ yapılandırıldı. Bu yapılandırmalar sonrasında ülke hem borçlarını 2036 ötesine erteledi hem de resmi makamlardan aldığı borcun faizinde de indirime gidildi. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) SMP ile piyasadan aldığı 34 milyar euroluk tahvilin de bankada tutulduğunu hatırlatalım.

NE DEĞİŞTİ

Ülkede sert tedbirler –her ne kadar yetersiz görülse de- alınmaya devam ediliyor. Alınan tedbirlerin ve yıllarca süren daralmanın ardından toparlanmaya olan inanç da kısmen artmış durumda (Yine de bu durumda bir ülke için yazarken temkini elden bırakmamak gerektiği için ‘kısmen’, ‘göreceli olarak’ gibi kelimeleri sık sık kullanacağımı tahmin ediyorum). 2009 yılında %16’ya varan cari açık artık milli hasılanın %5’ine indi. %10’u bulan kamu açığı da azalmaya devam ediyor ve ülkenin son iki ayda faiz dışı fazla vermiş olduğunu da belirtelim. IOBE Tüketici Güven Endeksi de son alari zirvesine çıkmış durumda. Bir yandan da hükümet maaş zamlarında kendine göre başarı sağlamış durumda. Atina Metrosu işçileriyle anlaşan ve diğer şirketlere de böylece gözdağı veren Samarras hükümeti böylece kamu açığını kontrol etme yolunda da önemli bir adım atmış oldu. Nisan ayında sermayelendirilecek bankaların aşılayacağı güven de cabası…

 

PİYASA NE ANLADI?

Her ne kadar çok zayıf işlem hacmi sebebiyle başta Yunan Borsası olmak üzere Yunan varlıkları harika göstergeler olmasa da gelinen seviyeler önemli. Tabii, kriz zamanında Yunan 10 yıllıkları yükseldi – sat ya da faizler düştü – al işlemleri bir gösterge olarak kullanılmış olsa da hacimlerin çok düşük olduğunu belirtelim. İşte aşağıda bu varlıkların son durumu var. Görüldüğü üzere, alan memnun…

 





İNANIN ÇOCUKLAR?

Resmin parlaklığı aynen bir TV kumandasında olduğu gibi kolaylıkla ayarlanmış gibi görünüyor ancak işler pek tabii bu denli kolay değil. Ülkenin kısa zamanda 50 milyarlık özelleştirme hedefi koyduğu ancak bunun iyi ihtimalle 2020’ye kadar ancak 23 milyar euro civarında olacağı ülkenin kendisi tarafından hesaplanıyor. Üstelik %24’e yükselen ve genç nüfusta %50’yi aşan işsizliğin hem ekonomik hem de sosyal boyutuyla çok da yardımcı olduğu söylenemez. Bu yılın sonuna kadar yaklaşık 20 bin (yazıyla yirmi bin)kamu görevlisinin de işine son verilme ihtimali bulunuyor. Ülkenin para birimini devalüe edemediği için yurt içi mal ve hizmet fiyatlarını %15’e yakın indirdiğini görüyoruz. Bu gönüllü fakirleşme sonunda ülkenin rekabet gücü de artmış oldu. Ne var ki, ekonomik daralmanın 6. Yılına girdiği ve son rakamın da %5.7 olduğu düşünülürse işler hala daha istenilen düzeye gelmiş değil.

Umutlar 2014 yılına kaldı ve büyümenin gelecek sene komşuya uğraması bekleniyor. Peki ya sonraki yıllar?