Baltık Endeksi
MAKRO GÖSTERGELERİ SEVERİZ
Finans piyasalarıyla uğraşanlar ister istemez yüzlerce (milyonlarca mı demeliydim acaba) gösterge, menkul kıymet fiyatı ya da grafik benzeri aydınlatıcılara bakıyor, başvuruyor. Göstergeler ve endeksler de belli grupların içinde bulunduğu paketlenmiş haritalar görevi görüyor. Fazla uzatmadan, az sonra peşine düşeceğimiz endeks Baltık Kuru Yük Endeksi. Piyasanın sevdiği önemli makro göstergelerden biri.
BALTIC DRY INDEX NEDİR?
Londra merkezli Baltic Exchange’nin yayınladığı bir endeks olan taşımcılık endeksi kabaca global taşımacılık rotalarının yoğunluğunu ve son geldiği seviyeyi gösterir. Her çalışma gününde brokerlerden gelen bilgilere göre gemilerin ağırlık ve taşıdıkları ham maddeye göre bir değer hesaplanır ve konuyla ilgili (spekülatörler bu sebeple piyasayı bozamazlar çünkü işlem yapmak için endekse üye olamazlar) katılımcılar kendilerini korumak ya da fiyatların yönüne göre pozisyon almak için bu endeksi kullanırlar. Böylece 4 çeşit gemi için talep ve onlara ödenen fiyatlar görülebilir. Bu gemiler 100 binin üzerindeki Capesize ile başlar ve tonajları düşerek (en küçüğü 15 bin – 35 bin arasındadır) Panamax, Supramax ve Handysize olarak sıralanırlar. Endeks içindeki ağırlıklar da %62’den %18’e doğru azalır. Bu durumda, kuru yük taşımacılığı nereden nereye yapılıyor ve buna ne kadar ödeniyor sorusuna buradan cevap bulmak mümkündür. Global yatırımcıların endeksi takip etmelerindeki en önemli sebep ise ham madde taşımacılığı üzerinden global ticaretin canlılığını takip etmektir. Bakalım endeks neler söylüyor.
GEÇ TECELLİ EDER
Endeksin en önemli özelliği gün gün harika bir gösterge olmasından ziyade bir eğilimi ve işlerin nereye gittiğini göstermesidir. Diğer yandan, son zamanlarda ters giden birşeyler var. Aşağıdaki grafikte 3 baltık göstergesinin de global ekonomi adına son derece kötümser sinyaller ürettiğini söyleyebiliriz. Oysa ki JP Morgan’ın Global PMI (satın alma yöneticileri endeksi) rakamları aynı şeyi söylemiyor. 2008’de başlayan toparlanmanın sendeleyerek de olsa devam ettiğini buradan görmek mümkün. Demek ki, hemen hemen 5 yıldır çelişen bir endeksle karşı karşıyayız. Öyleyse kim haklı?
BİR RESİM DAHA
Bu grafikte ise global deniz ticareti görülüyor. Zaten global büyüme rakamlarının 2008’den bu yana artmakta olduğu elimizde bir veri seti olarak duruyor. Bu toparlanma yaşanırken ticaretin rotası ve biçimi değişmediyse demek ki deniz hala kullanılan bir taşıma yolu. İşte o yolun üzerindeki trafikte yani deniz ticaretinde artış söz konusu.
Demek ki, burada bir uyumsuzluk var. Verilecek cevap ya Baltık Endeksi’nin makro tahminciler için saltanatını bitirecek ya da 5 yıl da olsa doğruları sadece bu endeks söylüyor ya da söyleyenlerden biri dedirtecek. Benim var dığım sonuç şu. Oldukça kapalı bir endeks olan bu endeksten bilgi almak güç olmakla beraber navlun şirketlerinden ve gemi brokerliği vs. Yapan şirketlerden anladığımız kadarıyla gemi sayılarında artış var! Yani, aynı ya da kısmen artan talebe karşılık gemi sayısında fazladan bir artış var. Bu da endeksin değerlemesinde bizi buralara getiriyor. Yaşanan sürünme global ticaretin sürünmesinden değil, eskiden çok daha sakin seyreden gemi sayılarındaki (ya da taşıma kapasitesinde mi demeliyim) çakılmadan kaynaklanıyor. Buradan hareketle, endeksin kendi dertlerinden kaynaklanan sorunlar için dünyada işler iyi gitmiyor demek doğru değil kanaatine varmış bulunuyorum, nacizane…