Advertisement

 

3 büyüklerden Türkiye değerlendirmeleri akmaya başladı. 3 büyüklerden kastım Fitch, Moody's ve S&P. Sonuncu, Türkiye'yi zaten yatırım yapılabilir seviyede notlamadığı için aslında pek de kafaya takmaya gerek yok ancak ilk ikisi yüksek önemi haiz kurumlar.

Fitch'ten gelen açıklama, son gelişmelerin değerlendirileceği ve başarısız darbe girişimi sonrası kararın yerel politika tepkisine bakarak alınacağı şeklinde. Aslında Moody's de benzer bir not geçse de daha detaylı ve 'notu indirmek için gözden geçirmeye' alması sebebiyle huzursuzluk yaratmış durumda. Durumu kısaca incelemeye çalışalım.

NEDEN NOTLANIYORUZ?

Ülkelere atanan uzun vadeli kredi notları ülkenin geri ödeyebilme riskini ölçer. A ve türevi bir nota sahip olan borçluyu iyi kiracı gibi düşünebilirsiniz. Alfabede ileri gittikçe ödeyebilme güçlüğü çekeceğiniz düşünürüz ve ona göre pahalı borçlanırsınız. İşte bu yüzden bize ne rating kuruluşlarından demeyiz. Kaliteli bir not düşük faizle borçlanma demektir. Ancak mantık şudur. Aslında notçu size durumunuzu gösterir, yoksa yatırımcıya kapıyı göstermez. Çoğu zaman bir not aksiyonu alınmışsa yani ülke notu inmiş ya da çıkmışsa varlık fiyatları tersi yönde hareket edebilir. Yani notunuz düşerse Borsanız yükselip, kurunuz değer kazanabilir. Bunun mantığı basittir; yatırımcı notçudan iyi bilir ve önce fiyatlar. Bu yüzden notçu yolu göstermez, durumu arz eder.

TÜRKİYE'NİN KREDİ PROFİLİ

Türkiye 3 büyükten 2'sinden en düşük seviyeden 'yatırım yapılabilir' ülke notunu almıştır. Bunun anlamı, buranın borcunu ödemede güvenilir bir ülke olduğudur. Not evreninde karşılığı orta dereceli, düşüğe yakın kredi riski taşıyan demektir. Ülkemizin buradaki numarası Baa3'tür. Bu kategoride Baa1 en yükseği temsil ederken bizimle arasında Baa2 vardır. Tam açarsak;

Türkiye'nin borçlanma araçları makul bir kredi riski taşıyan, orta derecede kaliteli bir güvenilir nota sahip olan ve kimi zaman spekülatif karakteristik özellikler gösterebilecek bir kredidir.

Bu notun ne tarafa doğru evrileceğini (Baa2 mi olacak yoksa bir alt kategoriye mi düşecek) görünümler belirler. işte şimdi Moody's bunu belirlemek üzere bir karar verecek. Belki görünüm değişecek, belki not, belki her şey aynı kalacak. Aşağıda kuruluşlar ve ülkemize verdikleri notlar var.

MOODY'S NEYE GÖRE KARAR VERECEK

Kuruluşun mantığı, darbe girişimi sonrasında politik iklimin çetin olacağı ve buna verilecek cevapların orta vadede belirleyici olabileceği şeklinde. Bu mantığı da 3'e bölerek aktarmışlar.

1) Talepteki yavaşlama ve ekonomik yavaşlama ısrarcı olacak mı

2) Politikaların öngörülebilir ve etkili olması konularında görülen zayıflama devam edecek mi

3) Dış likiditeye ulaşma imkanlarında azalma görülecek mi

Bu üçlü içinden karamsar bir tablo çıkmazsa not aynı kalacaktır. Aksi halde kredi notumuz düşebilir.

BUNDAN SONRASI

Şirket şimdi verilere ya da kısa vadeli göstergelere bakmayacak. Daha ziyade ülkeden anektodal bilgi toplama yoluna gidecek. Hükümet yetkilileri ile görüşecek ve birkaç ay içinde topladığı bilgiler kendi realitesi ile örtüşüyor mu buna bakacak. İkisinin kesişim kümesi ne kadar geniş olursa vereceği karar da o kadar pozitif olacak.

Teoriden pratiğe geçersek, darbe girişimi sonrasında hukuk güçlenirse, reformlara hız verme isteği görülür ve uygulamaya dönük adımlar atılırsa ve son olarak da topluma yönelik kapsayıcı politikalar benimsenirse zannediyorum ki notu indirmek mümkün olmayacak. Ayrıca ülkemizin dış dünyadan borçlanmasında bir aksama olmaması ve büyümede ani bir şok yaşanamaması da olumlu karar alınmasında önemli rol oynayacak.

Tüm bu değerlendirmeler sonunda ben kararın notu sabit bırakmak yönünde olacağını düşünüyorum. Diğer yandan, oldukça ılıman esen siyasi rüzgarın, başka bir ifade ile muhalefet ve hükümet arasındaki güven ortamının yeniden tesis edilmesinin toplumda yarattığı beklenti boşa çıkarsa Moody's fazla düşünmeyeceğe benzer...

* Not: Bu yazıyı bitirdiğim anda Moody's Politik Analisti Lamey ile canlı yayında konuşma fırsatı buldum. Kendisi ile Moody's - Türkiye gözden geçirmesini konuştuk. Kararı 1-3 ay içinde alacaklarını açıkladı. Başarısız olan darbe girişiminin ardından neden böyle bir not geçtiklerini ve gözden geçirmeye gittiklerini sordum. Ayrıca 'politik riski' tanımlamasını rica ettim çünkü kalkışma başarısız olmuştu. O 'politik risk' tanımını son 2 senede yaşanan her şey olarak tanımladı. Açıkçası, şu satıra kadar yazdıklarımı bir anlamda teyit etmiş olduğumu düşündüm. Büyüme ve sermaye akışı gibi konularda yeni bir bilgi yok.

 Moody's cephesinde durum bu...