Advertisement

Son açıklanan veriler, Fed Başkanlarının yorumları gibi girdileri kullanarak piyasa oyuncuları Aralık ayında Amerikan Merkez Bankası'nın faiz artış olasılığını neredeyse 1'e doğru yükseltmiş durumdalar. %71 ihtimal ile Aralık FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantısında faiz artışı bekleniyor. Fed fonlarının vadeli işlemlerinden ölçtüğümüz bu ihtimal yılın en yükseği. Politika faizinin %0,75'e gelmesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Verilerde son 2 ayda büyük bir kırılma olmamışsa Fed'i Aralık ayında faiz artırmış olarak göreceğiz; piyasanın beklentisi bu.

Fed'in eksik küresel talep koşullarında ve ikili görevini tam yerine getiremediği lokal koşullar içinde faiz artırmaması gerektiğini düşünüyorum. İlk faiz artışında da görüşüm böyleydi. Hala değişmedi. Aralık'ta da faiz artırmanın doğru olmadığını savunuyorum. 'Enflasyon geliyor' heyulası ile mantığa aykırı baz yaratıp faiz artırmak olsa olsa gelen minik enflasyonun da önünü keser kanaatindeyim. Ancak önceki tartışmalardan anladığım kadarıyla, Fed bir dahaki olası ekonomik yavaşlamada elinde cephane olsun istiyor. Böylece ilk duraksamada ağır aksak bir faiz indirim süreci işletecek ve en azından 4-6 çeyreklik zaman kazanmış olacak. Modern merkez bankacılığı ile uyumlu değil, farkındayım ancak bu faiz artışlarını daha berrak şekilde açıklayamıyorum.

Bu duyduğum şüpheden olacak, yaygın kanaat olan 'kaçın! Fed geliyor' söylemine de bir parça yabancı hissediyorum. Nedir bu paketin içeriği? Fed kısa vadeli faizleri artıracak, artan faiz ortamında küresel faiz hadleri de onu takip edecek. Dolar ve reel faizi artan ülke kurları değer kazanacak ancak yapısal olarak zayıf olan gelişen ülkeler bundan zarar görecekler. Emtia fiyatları yavaşlatılmak istenen ekonomilere (faiz artışının amacı bu değil mi?) ve güçlü dolara düşüşlerle tepki verecekler. Hisse senetleri karışık bir görüntü sergileyecekler. Gelişen ülkelerden sermaye çıkışı yaşanırken para gelişmiş memleketlere akacak.

Bu resim benim 2017 hayalimden biraz uzak açıkçası...

Benim dünyamda şunlar var. Öncelikle, küresel faizlerdeki düşüş Fed'in kısa vadeli faizleri artırmasıyla onarılacak cinsten değil. Demografik yapıdaki değişim, teknolojik gelişmelerin sonuçları, küresel yavaşlamanın kalıcı hale gelmesi, tasarruf eğiliminin artmış olması ve son yıllardaki makro şoklardır bana göre faizleri bu seviyesine getiren. Faizi artırmak bunları çözer mi? Sanmıyorum. Devam edelim.

Fed'in bu resmi 'damda gezer, miyav der' diyerek zaten tarif ettiğini görüyorum. Brainard, Evans derken en son Yellen ve Fischer de uzun vadeli faizlerin seviyesine ilişkin endişelerini dile getirdiler ve doğal faizin zayıflamakta olduğundan bahsettiler. Tüm bunlar, muhtemel faiz artışından sonra yumuşak ama oldukça yumuşak bir patikanın bizi beklediğini bana anlatıyor. Fed kısa vadeli faizi ayarlıyor ancak küresel şartlara istediği yönde bir etkisi olması imkansız. Bunun için para politikasından ziyade sihirli bir değneği olması gerekiyor. Fed'in dramı burada başlıyor zaten. Dünyanın merkez bankası ancak dünyadaki olaylar karşısında edilgen, etken değil. Mecburen de öyle.

Fed, bu yıla girene kadar 2 yıl içinde 8 defa faiz artıracağının iletişimini yapıyordu. Bu yıl ise artış tahmini sayısı, 2017 sonuna kadar 3'e düştü. Başkanların tahminleri ekonomilerdeki değişimlerle uyum göstermek zorunda ve gösteriyor. Bu yüzden Fed'in kurulu bir faiz artış mekanizması oluşturduğunu düşünmemek gerekiyor. Benim gördüğüm manzara %1'in üzerinde faizle uyumlu değil. Eğer manzara buysa,

* Fed faiz artışından korkmak yanlış olur

* Kendi içlerinde ayrışsalar da gelişen ülkelerin bir parça nefes alacağını söylemek doğru olur

Tersi değil.

Bu durumda dolar ve faizler ne olur? Sanırım anlaştık...