Küresel ekonomide toparlanma devam ediyor. Büyümenin gelecek yıl kriz yıllarından bu yana en yüksek seviyeye ulaşması bekleniyor.
ÇUKURDAN KIRLARA
Küresel ekonomi Lehman krizinden sonra finansal bağlantıların çöküşü, zararların sosyalize edilmesi ile birlikte bir kurumlar & hane halkı bilanço daralması yaşadı. Ekonomik aktörler likiditeye eriştikçe net borç ödeyici konumuna geçtiler ve böylece yeni kredi talebi çöktü. Ekonomik kriz ve ardından gelen durgunluk böyle başladı.
Bankalar battı, ülkeler kurtarıldı. Yunanistan gibi kimi ülkeler hala kurtarma paketlerinin etkisi ile hayatlarına devam ediyorlar. Bu boşlukta Rusyai Ukrayna'nın bir bölümünü ilhak etti, Orta Doğu'da sınırlar zorlandı ve jeopolitik mücadele hala devam ediyor. Batı'da demokratik düzen popülizm dalgası ile test edilirken, kurtarmaya liberal düzenin belki de hiç istenmeyen bir kurumsal çözümü yetişti. Neredeyse - Sınırsız güce sahip merkez bankaları.
Merkez bankalarının geniş ve yeni yetki alanları anlayışı ile faizler eksilere kadar çekildi, ardından bilanço temizliği bitti ve emtia fiyatlarındaki tepkinin eşlik etmesi ile birlikte şimdilerde daha parlak günler yaşanıyor.
TOPARLANMA GENELE YAYILIYOR
Lehman'ın batışının ardından %2'ye yakın daralan dünya büyümesi 2010 yılında sert bir tepki ürettikten sonra bir daha hiç %3'lü büyümelere dönememişti. Artık 2011'den bu yana en yüksek büyümeyi yakalamanın zamanı geldiği gibi sadece 2017'de değil, gelecek yıl için de büyüme tahminleri yukarı yönlü revize ediliyor.
Küresel ekonominin birçok uluslar üstü kuruma göre %3,5 büyümeyi aşması mümkün gözükürken, global ticaret hacmi büyümesi de %4'e yakınsayacak. İyi haberler bununla da bitmiyor. 2017 yılında, bir aksilik olmadığı takdirde OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) içindeki 35 üye de krizden bu yana ilk pozitif & reel büyüme kaydedecekler.
2018 yılına girerken ABD'nin süreğen %2 katkısı, yavaşlasa da Çin'in %6'dan büyük el vermesi, Rusya / Brezilya / Güney Afrika / Türkiye gibi ülkelerin desteği ile büyüme genele yayılıyor. Yukarıdaki grafikten* anlaşılabileceği üzere 2018'de küresel büyüme tepe yapıp bir yıl sonra hafifçe yavaşlayacak.
Ekonomik döngüsünün ortasındaki Avrupa ve belki yükseliş döngüsünün ömrünü tamamlamak üzere zaman harcayan ABD elbette aynı yerde değiller ancak Rusya, Brezilya gibi resesyondan yeni ufuklara yelken açmaya çalışan ülkeler için bambaşka bir hikaye olabilir.
Burada son kelam politika üzerine. Gelişen ülkelerde (EM) merakla beklenen seçim döngüsü yine çalışacak. Türkiye, Güney Afrika, Rusya, Hindistan ve Brezilya gibi bilinen EM evreninde ya başkanlık seçimleri olacak ya genel seçimler; bir de bizim gibi ikisini birden yanında yerel seçimler ile geçirecek olanı da anmalıyız. Sonuçlar, makro ekonomik performansa doğrudan yansıyabilir.
TOPARLANMANIN GETİRDİKLERİ
Küresel toparlanma böylelikle yeni bir evreye geçerken, varsayım gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme yolunda adım atacakları ve küresel faiz hadlerinin yükseleceği yönünde. Elbette tüm kürede enflasyon hala zayıf. OECD'nin en büyük 20 üyesinin TÜFE ortalaması hala son 7 yılın dibine yakın seyrediyor. Yani toparlanmanın yanında fiyat artışları aynı hızla gelmiyor. Bu ülkelerin küresel çıktının %85'ini oluşturdukları düşünüldüğünde, verinin temsili konusunda akıllarda soru işareti kalmıyor.
Düşük enflasyon, hızlı büyüme elbette bizim gibi sermaye hesabından fon arayan ve ticaret hesabını ihracat ile canlandırmak isteyen bir ülke için en ideal senaryo. Bu yüzden parasal sıkılaşma mutlaka en kötü kabusumuz olmayabilir, yeter ki enflasyon yeniden hortlamasın.