"2017 piyasalar için fırsat yılı olabilir"

Ekonomistler, y&uuml;kselen faiz ve doların etkilerinin yanı sıra ABD de Donald Trump ın 20 Ocak ta g&ouml;reve başlaması sonrasında uygulayacağı politikaların takip edileceği 2017 nin, piyasalar a&ccedil;ısından fırsat yılı olabileceğini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yor. ABD de başkanlık se&ccedil;imleri, Birleşik Krallık ın AB den ayrılma kararı (Brexit), jeopolitik gelişmeler, k&uuml;resel ekonomik b&uuml;y&uuml;meye y&ouml;nelik tedirginlikler ve merkez bankalarının politikaları, 2016 da piyasalara y&ouml;n veren gelişmeler olarak &ouml;ne &ccedil;ıkarken, bu gelişmelerin dolar ve faizlerde y&uuml;kselişi beraberinde getirmesi sonrasında tahvil piyasasında belirginleşen sorunlar yılın sonuna doğru piyasalardaki volatiliteyi artıran gelişmeler arasında yer aldı. S&ouml;z konusu gelişmelerin yarattığı belirsizliklerle yeni yıla girilirken, ekonomistler, t&uuml;m bu gelişmeler sonucunda 2017 nin, yatırımcılar i&ccedil;in fırsatlar sunan bir yıl olabileceğini belirtiyor. AA muhabirine piyasalara y&ouml;nelik 2016 değerlendirmelerini ve gelecek yıla ilişkin beklentilerini paylaşan Gedik Yatırım Araştırma Direkt&ouml;r&uuml; &Uuml;zeyir Doğan, 2015 te ger&ccedil;ekleştirilen iki se&ccedil;im ve Rusya krizine karşın 2016 nın ilk aylarında ana trendi yurt dışı gelişmelerin belirlediğini ifade etti. Doğan, bu yıl yurt i&ccedil;inde başbakan değişimi ve 15 Temmuz sonrası gelişmelerin, yurt dışında ise Fed in faiz kararları ve Donald Trump ın başkanlık se&ccedil;imlerini kazanmasıyla ABD de uygulanmaya başlanması beklenen mali politikaların, gelişmekte olan piyasaları etkisi altına aldığını vurguladı. Son d&ouml;nemde yurt dışında y&uuml;kselen faiz ve kurların enflasyon beklentilerini artırması ile yurt i&ccedil;inde de faizlerde yukarı y&ouml;nl&uuml; hareketler izlendiğine işaret eden Doğan, şunları kaydetti: Bu durumun 2017 nin ilk &ccedil;eyreğinde de etkisini g&ouml;stereceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. 20 Ocak ta Trump ın g&ouml;reve gelmesi ve ilk birka&ccedil; ayında politikalarının şekillenecek olması, i&ccedil;eride de enflasyon ve faizlerde yılın en y&uuml;ksek seviyelerinin bu d&ouml;nemde g&ouml;r&uuml;lmesinin beklenmesi, BIST 100 ve TL varlıklar i&ccedil;in bu d&ouml;nemde en k&ouml;t&uuml;n&uuml;n geride kalmasını sağlayabilir. Ayrıca, &ouml;zellikle 2016&rsquo;nın ikinci yarısında g&uuml;ndeme gelen Başkanlık sistemiyle ilgili s&uuml;recin netleşmesi de bu d&ouml;neme denk gelecektir. T&uuml;m bu s&uuml;re&ccedil; sorunsuz atlatılabilir ve 2016 da artış trendinde olan jeopolitik ve g&uuml;venlikle ilgili riskler bastırılırsa son 2 yılda g&ouml;r&uuml;len negatif ayrışmanın getirdiği cazip değerlemeler BIST ve diğer TL varlıkların ikinci &ccedil;eyrekle birlikte cazibesini artırabilir. 2016, &ouml;ng&ouml;r&uuml;lemeyenlerin yılı oldu Turkish Yatırım Araştırma B&ouml;l&uuml;m Başkanı Baki Atılal da 2016 yı, hem global &ccedil;apta hem de T&uuml;rkiye adına &ouml;ng&ouml;r&uuml;lemeyenlerin yılı şeklinde nitelendirdi. Bu yıl yurt i&ccedil;i ve dışında yaşanan başlıca ekonomik ve siyasi gelişmelerden, bunların piyasalarda oluşturduğu risklerden bahseden Atılal, 2017, risklerin giderilmesiyle fırsatların &ccedil;ıkacağı bir yıl olacak. dedi. Atılal, 2017 de piyasalar tarafından yakından izlenecek konu başlıklarına değinirken de, bunlardan başlıcalarını Brexit ile AB b&uuml;y&uuml;mesinin yavaşlaması , ABD de b&uuml;y&uuml;me oranı ve faizlerdeki artış , Donald Trump ın uluslararası ticari anlaşmalara bakışının ger&ccedil;ekleştirilip ger&ccedil;ekleştirilemeyeceği , G20 &uuml;lkeleri arasındaki kur savaşları , &Ccedil;in ekonomisinde b&uuml;y&uuml;me tartışmaları , yuanın deval&uuml;asyonu , k&uuml;resel emtia ve petrol fiyatlarındaki hareketlerin &uuml;lkelere etkisi , İran da canlanan girişimcilik ve faizlerdeki artışın negatif faiz uygulayan &uuml;lkelere yansıması şeklinde sıraladı. Avrupa tarafında Brexit sonrası AB b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n daha fazla sorgulanacağını vurgulayan Atılal, siyasi gelişmelerin de b&ouml;lge ekonomisine y&ouml;n vereceği bir yıl olacağını kaydetti. Atılal, 2017 boyunca Hollanda, Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya da ger&ccedil;ekleştirilecek se&ccedil;imlerin Avrupa da pop&uuml;lizm endişesini diri tutacağını belirterek, şunları s&ouml;yledi: Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) tahvil alım programında miktar azaltmasına karşılık teminatları gevşetmesi ve se&ccedil;im yapılacak &uuml;lkelerin ekonomik b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kleri g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alındığında hem AB nin b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n korunması hem de avro/dolar paritesinin seviyesi s&uuml;rekli g&uuml;ndemde kalacaktır. &Ccedil;in ekonomisindeki b&uuml;y&uuml;menin y&uuml;zde 6-7 bandında kalıp kalmayacağı da &ouml;nemli. &Ccedil;in de y&uuml;zde 6 nın altına gerileyen bir b&uuml;y&uuml;me senaryosunda, k&uuml;resel resesyon endişeleri belirginleşerek piyasalarda dalgalanmaları artırabilir. Gelişmekte olan &uuml;lkeler tarafında ise emtia fiyatları, Fed ve sermaye hareketlerinin y&ouml;n&uuml;ne ilişkin belirsizlikler s&uuml;r&uuml;yor. Bu a&ccedil;ıdan 2017&rsquo;de b&uuml;y&uuml;meye d&ouml;n&uuml;k risklerin aşağı y&ouml;nl&uuml; olduğunu s&ouml;ylemek m&uuml;mk&uuml;n. 2017 de b&uuml;y&uuml;me makasının gelişmekte olan &uuml;lkeler lehine gelişimini s&uuml;rd&uuml;rmesi bekleniyor. G&uuml;&ccedil;l&uuml; dolar ve y&uuml;ksek ABD tahvil faizleri kompozisyonunun devam etmesinin k&uuml;resel b&uuml;y&uuml;me &uuml;zerinde baskı oluşturabileceğine işaret eden Atılal, ABD de hızlanan enflasyona Fed in daha hızlı faiz artırımıyla cevap vermesinin de likidite koşulları ve gelişmekte olan &uuml;lkeleri olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. Baki Atılal, anayasa değişikliği referandumu, TL nin seyri, TCMB nin alacağı pozisyon ve b&uuml;y&uuml;me y&ouml;n&uuml;nde atılan adımların sonu&ccedil;larının yurt i&ccedil;inde &ouml;nemli g&uuml;ndem maddeleri olarak &ouml;ne &ccedil;ıkacağını bildirdi. Gelecek yıl ABD tahvil faizleri ve dolar endeksinin seyrinden dolayı TCMB nin tercihinin B&uuml;y&uuml;me politikasına destek mi, enflasyonu kontrol altına almak mı? olacağının konuşulmasını beklediklerini ifade eden Atılal, H&uuml;k&uuml;metin b&uuml;y&uuml;me &uuml;zerindeki teşviklerin etkisinin g&ouml;r&uuml;lmesi, dolar/TL deki oynaklığın azalmasına ve yatırım a&ccedil;ısından olumlu trende d&ouml;nmesine imkan verecektir. dedi. 2017 de Avrupa kaynaklı volatiliteler ABD kaynaklılardan daha fazla olacak Saxo Capital Markets Uluslararası Piyasalar Direkt&ouml;r&uuml; &Ouml;zg&uuml;r Hatipoğlu ise 2016 nın, d&uuml;nya siyasi tarihinde yer tutacak başka bir sıra dışı yıl olarak arşivlerde yerini aldığını ifade etti. Bu yıl d&uuml;nyanın &ouml;nemli bir kesiminde insanların artık pop&uuml;list politikaları benimsediğine işaret eden Hatipoğlu, Bunun sonucunda, hala uygulanmasında bir&ccedil;ok zorluk veya sakınca bulunan Brexit oylaması, İngiltere nin zaten hi&ccedil; tam olarak i&ccedil;inde olmadığı Avrupa dan &ccedil;ıkışını resmileştirdi. Ardından ABD de uzun yıllar başkanlığa hazırlanan ve mevcut stat&uuml;konun devamını teyit edecek olan Hillary Clinton ın se&ccedil;imleri kaybetmesi ve son derece ilgin&ccedil; bir profil olan Donald Trump ın başkanlığı kazanması ger&ccedil;ekleşti. diye konuştu. Hatipoğlu, siyaset sahnesi b&ouml;yle şekillenirken, ekonomi y&uuml;z&uuml;nde ise Avrupa da negatif faiz ortamının &ouml;ne &ccedil;ıktığını, bunun altın fiyatlarında ciddi y&uuml;kselişe neden olduğunu vurguladı. Gelecek yıl, d&uuml;nyanın g&uuml;&ccedil;l&uuml; dolara daha ne kadar dayanabileceğinin test edilebileceği bir d&ouml;nemin yaşanacağını belirten Hatipoğlu, şunları kaydetti: Şu anda 103 b&ouml;lgesinde olan dolar endeksinin 2000 li senelerin başlarındaki gibi 120 lere y&uuml;kselmesi, bir&ccedil;ok şirketin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k kur zararlarına maruz kalmasına neden olur ve ABD ekonomisi ciddi zarar g&ouml;r&uuml;r. Sonu&ccedil; b&ouml;ylesine vahim bir senaryoya kapıyı a&ccedil;acakken Fed faiz artıracak olsa bile bunu &ccedil;ok dikkatli bir zamanlamayla yapacaktır. Kaldı ki Fed in meşhur nokta grafiklerine baktığımızda eyl&uuml;lden aralık toplantısına, 2017 i&ccedil;in daha konsantre bir şekilde enflasyon hedef tahmini yaparken, 2018 i&ccedil;in beklentilerin daha geniş bir aralığa yayıldığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu da kısa zaman i&ccedil;inde faiz artırımları olduktan sonrası i&ccedil;in hi&ccedil;bir şeye şimdiden s&ouml;z vermek istemediklerini g&ouml;steriyor. ABD de izleyeceklerimiz arasında Trump y&ouml;netiminin ilk 100 g&uuml;n&uuml; de var. Verilen se&ccedil;im s&ouml;zlerinin ne kadarının tutulabileceği &ccedil;ok &ouml;nemli ve se&ccedil;im sonucuyla gelen piyasa hareketlerinin devamı ve s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirliği buna bağlı. Hatipoğlu, 2017 de ana ekonomik s&uuml;r&uuml;c&uuml;n&uuml;n Fed olacağını, Avrupa da ise se&ccedil;imler ile bankaların durumundaki belirsizliklerin takip edileceğini belirterek, Bu nedenle 2017 de Avrupa kaynaklı volatiliteler, belki de ABD kaynaklılardan daha fazla olacak. ifadesini kullandı. AA

"2017 piyasalar için fırsat yılı olabilir"

Ekonomistler, yükselen dolar ve faizlerin yanı sıra Donald Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başlaması sonrasında uygulayacağı politikalara ilişkin belirsizliklerle girilen 2017'nin, yatırımcılar için "fırsat yılı" olabileceği öngörüsünde bulunuyor

Öne Çıkanlar