Ahmet Şık beraat etti

(A.A) - Gazeteciler Ahmet Şık ve Ertuğrul Mavioğlu, kaleme aldıkları iki cilt halindeki 40 Satır 40 Katır adlı kitapta, Ergenekon soruşturmasının gizliliğini ihlal ettikleri gerek&ccedil;esiyle yargılandıkları davada beraat etti.Kadık&ouml;y 2. Asliye Ceza Mahkemesinde g&ouml;r&uuml;len duruşmaya başka bir su&ccedil;tan tutuklu bulunan Ahmet Şık ve tutuksuz sanık Ertuğrul Mavioğlu ile avukatları Fikret İlkiz ve Can Atalay, m&uuml;dahil avukatı Hakan Coşkuner katıldı. Şık ve Mavioğlu nu savunmak i&ccedil;in kalabalık bir avukat grubu da duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanık Ahmet Şık, duruşmanın yapıldığı salona alkışlar ve Ahmet &ccedil;ıkacak yine yazacak sloganlarıyla girdi. M&uuml;dahil avukatı Hakan Coşkuner, dava konusu olan kitaplarda yazılanların gizliliği ihlal su&ccedil;unu oluşturup oluşturmayacağının kendilerini &ccedil;ok fazla ilgilendirmediğini belirterek, m&uuml;vekkili Hasan Ataman Yıldırım ın, Ergenekon soruşturması kapsamında iki yılı aşkın bir s&uuml;redir tutuklu bulunduğunu anımsattı. M&uuml;vekkili hakkındaki davanın iddianamesinin 2009 yılı temmuz ayında kabul edildiğini ama iddianame kabul edilmeden &ouml;nce bazı gazete, televizyon ve internet sitelerinde m&uuml;vekkiline ilişkin soruşturmaya y&ouml;nelik spek&uuml;latif haberlerin yer aldığını anlatan Coşkuner, bu kapsamda a&ccedil;tıkları tazminat davalarını kazandıklarını kaydetti. Coşkuner, Dava konusu kitaplar da ger&ccedil;eği yansıtmayan bu spek&uuml;latif bilgilere dayanılarak yazıldığı i&ccedil;in m&uuml;vekkilim mağdur olmuştur, bu nedenle şikayet&ccedil;iyiz ve sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz dedi. Sanıkların avukatı Fikret İlkiz ise son savunmasında, m&uuml;dahil vekilinin beyanı dikkate alındığında, m&uuml;dahilin davanın konusu olan gizliliği ihlal su&ccedil;undan mağdur olmadığını, bu nedenle Ceza Muhakemesi Kanunu nun 237. maddesinin şartlarının oluşmadığını s&ouml;yledi. Gizliliği ihlal su&ccedil;unun unsurları oluşmadığı i&ccedil;in m&uuml;vekkillerinin beraatını talep eden İlkiz, Silivri 2 No lu Cezaevi M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;nden gelen yanıtın da yazılan m&uuml;zekkereye yanıt olmadığını kaydetti. - KİTAP, NAİF BİR YOL G&Ouml;STERME &Ccedil;ABASIDIR -Son s&ouml;z&uuml; sorulan sanık Ahmet Şık da i&ccedil;inde Ergenekon adı ge&ccedil;en her habere ya da kitaba soruşturmanın gizliliğini ihlal kılıfıyla a&ccedil;ılan bu davanın, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri s&uuml;rerek, davaya konu olan iki ciltlik kitabın, a&ccedil;ık kaynaklardan, derin devleti yargıladığı iddiasında olan iddianame ve ek delil klas&ouml;rlerinin titizlikle incelenmesinden ve gazetecilik deneyimlerinden yola &ccedil;ıkılarak kaleme alındığını s&ouml;yledi. Kitabın aynı gerek&ccedil;e ile a&ccedil;ılmış bulunan bir&ccedil;ok davada olduğu gibi Ergenekon soruşturmalarının kolluk kuvveti olan polisler ve savcılık tarafından hen&uuml;z soruşturma s&uuml;rerken sızdırılan bilgi ve belgelere dayanmadığını kaydeden Şık, şunları s&ouml;yledi: Ergenekon soruşturmalarının zayıflığını, somut delillerden yoksunluğunu gizlemek i&ccedil;in bu t&uuml;r belgeleri belirli basın organları ve kimi gazetelere sızdırılmasıyla, ş&uuml;pheliler hakkında su&ccedil;lu olduklarına ilişkin rıza &uuml;retimi ger&ccedil;ekleştirmeyi ama&ccedil;layan bu t&uuml;r sızdırmalar ve sorgulamaktan uzak habercilik, elbet başka bir tartışmanın konusudur. Ancak yazdığımız kitap, soruşturmaların zayıflığını ve iddia ettiği derin devleti ger&ccedil;ekten soruşturma konusu yaparak, ger&ccedil;ek su&ccedil;luların ger&ccedil;ek su&ccedil;larından yargılanmasına ve T&uuml;rkiye nin bir cinayet şebekesi gibi &ccedil;alışan derin devletinden temizlenmesine ilişkin naif bir yol g&ouml;sterme &ccedil;abasıdır. Vereceğiniz beraat kararında en azından bu mahkeme nezdinde bu &ccedil;abayı anladığını &uuml;mit ediyorum. Sanık Ertuğrul Mavioğlu da gizliliği ihlal etmediğini, bunu soruşturma aşamasında savcılık da bildiği halde haklarında dava a&ccedil;tığını ifade ederek, Ahmet Şık ve ben, MİT, emniyet, &ouml;zel yetkili savcılık, CIA ve okyanus &ouml;tesinden bilgi alan gazeteciler değiliz. A&ccedil;ık kaynaklardan yararlanarak bu kitabı yazdık. Kaynaklarımız arasında Başbakan ve Genelkurmay Başkanı da yoktur. Beraatıma karar verilsin dedi. Kadık&ouml;y 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi G&uuml;lden Filiz T&uuml;ys&uuml;z, duruşma salonundan gazetecileri ve izleyicileri &ccedil;ıkardıktan sonra kararı a&ccedil;ıkladı. Hakim T&uuml;ys&uuml;z, sanıkların isnat edilen su&ccedil;tan, su&ccedil;un unsurları oluşmadığı i&ccedil;in beraatlarına karar verildiğini bildirdi.Sanık Ahmet Şık, mahkeme salonundan alkışlar eşliğinde &ccedil;ıkarak, cezaevi aracına bindi. Duruşmanın sonucunu adliye binasının &ouml;n&uuml;nde bekleyenler, Şık ın bindiği cezaevi aracının &ouml;n&uuml;n&uuml;, &ouml;nce yola oturarak, sonra da ayakta 10-15 dakika kesti. Katılımcılar bu sırada, Ahmet bizim onurumuzdur , Yansak da dokunacağız şeklinde slogan atarken, Ahmet Şık da cezaevi aracının camından meslektaşlarına el sallayarak ve zafer işareti yaparak karşılık verdi.

Ahmet Şık beraat etti

Gazeteciler Ahmet Şık ve Ertuğrul Mavioğlu, kaleme aldıkları kitapta, Ergenekon soruşturmasının gizliliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle yargılandıkları davada beraat etti

Öne Çıkanlar