Analiz: Bakliyatta nasıl ithalatçı konuma geldik? (2)
-
Türkiye'nin son yıllarda baklagil ekim alanında ve üretim miktarındaki düşüş yapısal sorun haline dönüştü. İthalattan kurtuluşun yolu orta ve uzun vadeli tarım politikalarından geçiyor. Türkiye yapısal reformlarla baklagil üretiminde kendi kendine yetebilecek potansiyele sahip.
Türkiye’de baklagil üretim yetersizliği ve ithalata olan bağımlılık her geçen yıl perçinlenerek adeta yapısal bir sorun haline geldi.
Bunu farkeden hükümet geçtiğimiz haftalarda bu alanda prim ve destekleri artırmak üzere bir takım kararlar aldı.
Bir önceki analizde Türkiye’deki mevcut baklagil üretim ve ithalatı üzerinden durum tespiti yaptık.
Şimdi ise neden-sonuç ilişkisini ortaya koyarak çözüm yollarına değineceğiz.
Türkiye’de ne oldu da üretici baklagil üretiminden son yıllarda hızlı bir şekilde çekildi?
Bunun birçok sebebi var.
Geçtiğimiz haftalarda Ziraat Mühendisleri Odası’nın gerçekleştirdiği “Türkiye Ziraat Mühendisliği 8’inci Teknik Kongresi”nde bu konu da gündeme geldi. Yapılan sunumda baklagil üretiminde yaşanan düşüş ve artan ithalatın ana nedenleri, izlenen politikalar ve yapısal sorunlar şöyle sıralandı:
1 – Türkiye’de üretim maliyetlerinin yüksekliği genel bir sorun.Üretimde kullanılan girdilerdeki fiyat yüksekliği bezginliği artırıyor. Bu sadece baklagiller için değil tüm tarım ürünleri için geçerli. Akaryakıt, gübre, ilaç, tohum gibi temel üretim araçlarında dışa bağımlı olan Türkiye’de girdi fiyatları sürekli artarken çiftçinin ürettiği ürünün fiyatı aynı oranda artmıyor. Üretici para kazanamadığı için de üretimden kaçıyor. Türkiye’de tarım dışı kalan 4 milyon hektar alan bunun kanıtı niteliğinde.