Advertisement
HABERLER ABONE OL

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy de konuya ilişkin açıklamasında, söz konusu ertelemenin borç limiti görüşmelerinin başarısız olduğu anlamına gelmeyeceğini söyledi.

Görüşmenin iptal edilmediğini vurgulayan McCarthy, tüm liderlerin, tekrar bir araya gelmeden önce personellerin borç limiti konusunda çalışmaya devam etmesinin en iyisi olabileceği konusunda anlaştığını ifade etti.

Biden, borç limiti konusunu görüşmek üzere McCarthy, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries, Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer ve Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell ile salı günü bir araya gelmişti.

Görüşmenin verimli geçtiğini söyleyen Biden, cuma günü tekrar bir araya geleceklerini belirtmişti. Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy ise görüşme sonrasında bir ilerleme görmediğini kaydetmişti.

ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.

Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.

Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.

Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.

Kozack, düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD'deki borç limiti krizine ilişkin soruları yanıtlayan Kozack, bu tartışmaların küresel ekonomi için çok zor bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.

Kozack, "ABD'nin temerrüde düşmesi durumunda bunun sadece ABD için değil, küresel ekonomi için de çok ciddi yansımaları olacağını değerlendiriyoruz." dedi.

Sözcü Kozack, konunun mümkün olan en kısa sürede çözülmesi ve bir araya gelinerek acilen bir fikir birliğine varılması için taraflara çağrı yaptı.

Söz konusu krizin hem ABD ekonomisi hem de küresel ekonomi üzerindeki ciddi yansımalarından endişe duyduklarını ifade eden Kozack, ABD'nin olası bir temerrüde düşmesinin sonuçlarından birinin daha yüksek faiz oranları ve daha geniş kapsamda istikrarsızlık olduğunu vurguladı.

“Yüksek faiz ortamında politika yapıcıların tetikte olması çok önemli"

Julie Kozack, ABD'de bölgesel bankalara ilişkin endişelere değinirken, ABD'de bazı bankalarda açıkça bazı kırılganlıklar görüldüğünü söyledi.

Kozack, düşük faizli bir dönemden yüksek faizli bir döneme geçişin bu durumda etkili olduğuna işaret ederek, "Bu geçiş oldukça hızlı gerçekleştiğinden bazı bankalarda, özellikle ABD'de, bazı kırılganlıkları ortaya çıkardı." dedi.

ABD'de yetkililerin bankacılık sektöründeki kırılganlıkları gidermek için hızlı adımlar attığını ve atılan kararlı adımları memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Kozack, "Ancak bu yeni yüksek faiz ortamında daha gizli kırılganlıklar ortaya çıkabileceğinden politika yapıcıların tetikte olması çok önemli." diye konuştu.

Tahıl Girişimi'nin önemi

Karadeniz Tahıl Girişimi'nin başarısız olma olasılığının küresel ekonomiye ve gıda güvenliğine etkilerine ilişkin soru üzerine Kozack, Karadeniz Tahıl Girişimi'nin küresel ekonomi için önemini vurguladı.

Birçok ülkenin gıda güvensizliği sorunlarıyla karşı karşıya olduğuna işaret eden Kozack, gıda güvensizliğini azaltmaya yardımcı olmak için alınabilecek tüm önlemlerin alınmasının çok önemli olduğunu kaydetti.