BM'nin "Sorumlu Bankacılık" adımı bir yılı geride bıraktı
Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans İnisiyatifi, Sorumlu Bankacılık Prensipleri'ni yayımlayalı bir yıl oldu
Erol Oytun Ercan
İmzacı bankaların strateji ve pratiklerinin sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve Paris İklim Anlaşması hedefleriyle uyumlu olmasını garantiye alan “Sorumlu Bankacılık Prensipleri” 130 bankanın katılımıyla 2019 Eylül ayında yayımlandı. Türkiye'den ise prensipleri imzalayan altı banka bulunuyor: Yapı Kredi Bankası, Şekerbank, ING Bank Garanti BBVA, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans İnisiyatifi (UNEPFI) tarafından oluşturulan Sorumlu Bankacılık Prensipleri, uyumluluk, hedef belirleme, müşteri iletişimi, yatırımcı ilişkileri, yönetişim ve şeffaflık-hesap verilebilirlik gibi 6 ana konu başlığı altında bankaların yapacağı değişiklikler ile sürdürülebilir hedeflere ulaşılmasını amaçlıyor.
İmzalayan bankalar üç kilit adımı gerçekleştirmek için de söz veriyorlar: Dünyaya ve insanlara olan etkilerini analiz etmek, bu analize dayanarak hedefler koymak ve süreçleri kamuya açık bir şekilde raporlamak.
1.6 milyar insan, 53 trilyon dolar varlık, bankacılık sektörünün %40'ı
Anlaşma imzalandıktan 18 ay sonra imzacı bankalar etkileri, prensipleri nasıl uyguladıkları, hedefleri ve kaydettikleri ilerleme hakkında bir rapor yayınlamak zorundalar. 4 yıl içerisindeyse anlaşmadan kaynaklanan tüm gereklilikleri yerine getirmek zorundalar.
UNEPFI’nin ilk yılında tamamen ağlarını genişletmeye odaklanmasıyla, bu bir sene içerisinde prensipleri imzalayan bankaların sayısı 200’e yaklaştı. Bu bankalar %40’ını temsil ederek dünya çapında 1.6 milyar insana hizmet veriyorlar ve 53 trilyon dolar değerinde varlık yönetiyorlar.
Dünyanın her yerinde temsil edilen prensipler, en büyük sürdürülebilir bankacılık topluluğunun da var olmasını sağlıyor.
İlk yılda bankalar prensipleri uygulayabilmek için gereken strateji, politika, eğitim ve denetlenebilirlik mekanizmalarını kurmaya odaklandılar. Bazı durumlarda ise bankalar halihazırda var olan yatırımlarını sürdürülebilirlik çerçevesinden bakarak yeniden incelediler. Piraeus Bank sürdürülebilirlik yöneticisi Dimitrios Dimopoulos bunun için “Kendini değiştirmediğin sürece hiçbir şey değiştiremezsin” diyor.
“Eğer toplum için gerekli hedefleri yerine getirmek istiyorsak geleneksel bankacılığın ötesinde düşünmeliyiz”
Geçtiğimiz bir yıl içerisindeki en büyük kazanım ise Sivil Danışma Kurulu'nun oluşturulması oldu. Kurul bağımsız bir mekanizma olarak şeffaflığı ve iş birliğini destekleyecek, aynı zamanda prensiplerin yerine getirilip getirilmediğini denetleyecek önemli bir role sahip olacak.
Hissedarlar ile olan ilişkilerini de bu süreçte geliştirmeyi amaçlayan bankalar, bu sayede daha büyük bir etki yaratabileceklerini düşünüyorlar. National Australia Bank sosyal etki ve şirket işleri genel müdürü Sasha Courville konu hakkında, “Eğer toplumun iyiliği için gereken hedeflerden ve toplumun karşılaştığı zorluklardan bahsediyorsak, hiçbir kuruluş ya da organizasyon bunu tek başına gerçekleştiremez” diyor.
ING Hollanda İnsan Hakları Lideri Lauren Muusse ise “Eğer toplum için gerekli hedefleri yerine getirmek istiyorsak geleneksel bankacılığın ötesinde düşünmeliyiz” diye belirtiyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı yönetici direktörü Inger Andersen de prensipler için “Gün geçtikçe daha fazla banka kendi başarılarının devamlılığının, toplumun başarılı bir şekilde devamlılığına bağlı olduğunu fark ediyor” yorumunda bulundu ve bunun karşılıklı bir ilişki olduğunu vurgulayarak "Eğer finansman yönelmezse dünya da yönelmez" diye ekledi.