Advertisement
HABERLER ABONE OL

16 yaşındaki İsveçli öğrenci Greta Thunberg'in öncülüğünü ettiği küresel protestolar Cuma günü öğrencilerin Avustralya’da okula gitmemeleri ve çalışanların iş bırakmalarıyla başladı.

Binlerce insanın Sidney’de toplanmasıyla başlayan protestop gösterileri “Geleceğimizi yakıyorsunuz” “B gezegeni yok” gibi sloganlara sahne oldu.

Protestocular ayrıca Melbourne, Canberra ve diğer Avustralya şehirlerinde de toplandılar.

İklim değişikliğine yönelik farkındalık oluşturmak,bu konudaki eylemsizliği protesto etmek için öğrencileri ve çalışanları greve davet eden  Küresel İklim grevi hareketi, yüksek olasılıkla gelecek günlerde Avrupa ve Amerika’da da yapılacak protestolarla güç kazanacak.

Global Climate Strike hareketinin internet sitesinde yer alan açıklamada, “Yok edici iklim değişikliği mücadele ederken gençler milyonlarca insanı kürsel iklim değişikliği grevine çağırıyor” ifadelerine yer verildi.

Bu hareket bazı şirketleri de küresel ısınma tehlikesine karşı harekete geçmek konsuunda teşvik etti.

Amazon.com CEO’su Jeff Bezos Perşembe günü yaptığı açıklamasında,  e-ticaret devinin şu an yüzde 40 olan yenilenebilir enerji kaynakları kullanım kapasitesinin 2024’de yüzde 80 2030’da yüzde 100 seviyesine çıkacağını bildirdi.

Bezos ayrıca aktivistler ve şirketin kendi çalışanları tarafından eleştirilen Amazon’un fosil yakıta bağımlılığı ve bunun yarattığı zararlarla mücadele etmek için oluşturulan “the Climate Pledge” isimli yeni bir organizasyon oluşumunu açıkladı.

Aynı gün Alphabet Inc. Ceo’su Sundar Pichai Google’ın 1.6 gigawattlık rüzgar ve güneş  gücü alımı  konsuudna karara varıldığını açıkladı.

Bu tek başına bir şirketin şu ana kadar yaptığı en yüklü alım olacak.

New York'ta 1.1 milyon öğrenciye eylem izni

23 Eylül'de New York'ta yapılacak BM İklim Zirvesi öncesinde düzenlenen protestolar kapsamında dünya genelinde 4,600'dan fazla eylem organize edildi.

New York Belediyesi de eylemlere destek veriyor. Kentteki 1.1 milyon öğrenciye yapılan duyuruda bugün ailelerinin rızasıyla eylemlere katılmak için okula gitmeyeceklere ceza verilmeyeceği açıklandı.

Manhattan'daki eylemlerde, İklim Zirvesi'nde konuşma yapmak için İngiltere'den sıfır karbonlu yelkenlisiyle 15 günde New York'a gelen Thunberg kalabalığa hitap edecek.

Et üreticileri petrol üreticilerinden daha kirli

Küresel et ve süt ürünleri sektörünün, öngörülen hızda büyüdüğü takdirde, 2050'ye kadar dünyanın yıllık sera gazı kapasitesinin yüzde 80'ini kullanacağı tahmin ediliyor.

Tarımsal faaliyetleri destekleyen GRAIN Organizasyonu ile Tarım ve Ticaret Politikaları Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre, et ve süt ürünleri endüstrisinin yıllık sera gazı emisyonu giderek artıyor.

Küresel et ve süt ürünleri üretimindeki toplam emisyonların yüzde 60'ı ABD, AB, Kanada, Brezilya, Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda ve Çin'den kaynaklanıyor.

Araştırmaya göre, dünyanın en büyük beş et ve süt ürünleri şirketinin toplam yıllık sera gazı emisyonu, ExxonMobil, Shell ve BP gibi enerji şirketlerinden daha yüksek seviyede bulunuyor.

Küresel et ve süt ürünleri sektörü öngörülen hızda büyüdüğü takdirde, sektörün 2050'ye kadar dünyanın yıllık sera gazı kapasitesinin yüzde 80'ini tüketeceği öngörülüyor. 

Et ve süt üretiminde lider konumda bulunan 20 gıda şirketi, yıllık 933 milyar ton sera gazı emisyonuna yol açıyor. Bu miktar ise Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere ve Avusturalya gibi ülkelerin yıllık sera gazı salımından daha yüksek seviyede bulunuyor.

İklim değişikliğiyle mücadele için bireysel olarak neler yapılabilir?

Bazı ülkeler şimdiden iklim değişikliğine uyum sağlamak için adımlar atmaya başladı. Güney Kore'nin Jeju Adası'ndaki çiftçiler artan hava sıcaklıklarıyla beraber daha önce bölgede yetişmeyen, kahve çekirdeği, papaya, hindistan cevizi, şeker kamışı ve avokado gibi mahsuller ekmeye başladı.

İngiltere'nin başkenti Londra'da da Thames nehrinin taşma ihtimaline karşı bariyerler yükseltildi.

Birleşmiş Milletler (BM) de, küresel olarak sıcaklık artışının önüne geçmek için önlemler almasının yanı sıra iklim değişikliği stratejisini de uygulamaya koyuyor.

Paris İklim Değişikliği Anlaşması uyarınca, zengin ülkeler, iklim değişikliğine uyum sağlamalarında yardımcı olma amacıyla yoksul ülkelere 'iklim finansmanı' sağlamayı kabul etti.

Beslenme tarzımızı değiştirmeli miyiz?

Kırmızı et ve süt ürünleri tüketiminden kaçınmak, çevreye yarattığınız etkiyi büyük oranda düşürecektir.

Oxford Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre bu ürünlerin tüketimini kısarak, bireysel olarak gıdalar üzerindeki karbon ayak izlerini üçte iki oranında azaltabilirsiniz.

Dana eti ve kuzu eti, besi hayvanlarının sindirim sistemleri, güçlü bir sera gazı olan, metan gazı ürettiği için çevreye en çok zararı olan yiyeceklerin başında geliyor.

BM, yerli üretim gıdaların daha çok tüketmemiz gerektiğini ve yiyecek artıklarını azaltmamız gerektiğini söylüyor.

Gıdalarımızın nerede ve nasıl üretildiği de önemli, zira aynı gıdanın üretildiği yer ve yönteme göre doğaya etkileri de çok farklı olabilir.

Örneğin, ormansızlaştırılmış bir bölgede yetişen bir sığır, doğal ortamında yetişen ineklere kıyasla 12 kat daha fazla gaz emisyonu yaratıyor.

Az seyahat, az giyim eşyası, az kırmızı et

Kamuoyunun gereken değişimin boyutları hakkında pek fikri olmadığını söyleyen Profesör Ian Boyd'a göre "Sıfır Salım" hedefine zamanında ulaşabilmek için halkın daha az seyahat etmesi, daha az giyim eşyası alması ve daha az kırmızı et yemesi gerekiyor.

Ne yapabiliriz?

BM Hükümetler arası İklim Değişikliği Panel'i (IPCC), bireysel adımlar atılmadığı sürece dünyanın gaz emisyonu hedeflerine ulaşmasının mümkün olmadığını söylüyor.

IPCC yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

         Daha az kırmızı et, süt, peynir ve tereyağı satın alıp daha çok yerli üretim gıdalar tüketin, gıda atıklarını azaltın

         Seyahat yöntemlerinizi değiştirin. Elektrikle çalışan otomobiller kullanın ama kısa mesafeyse yürüyün veya bisiklete binin. Uçaklar yerine trenleri, otobüsleri kullanın

         İş için seyahat etmek yerine, video konferansla iletişim sağlayın

         Yıkanan çamaşırları kurutma makinesine atmayın, çamaşır ipinde kurutun

         Evlerinize yalıtım sistemi kurun

         Her tüketim ürününde düşük karbon talebinde bulunun

 

 

 

Kaynak:Bloomberg-BBC