Advertisement
HABERLER ABONE OL

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ikinci enflasyon raporunu açıkladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunda 2022 yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 23,2’den yüzde 42,8’e, 2023 tahminini de yüzde 12,9’a yükseltti.

Bloomberg HT yayınına katılan ekonomistler enflasyon raporunu değerlendirdi:

"Enflasyonun yüzde 40 civarına inmesi mümkün gözükmüyor"

Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Haluk Bürümcekçi TCMB’nin enflasyon raporunu değerlendirdi.

Bürümcekçi raporun gerçekçi olmadığını ve Merkez Bankası’nın piyasa beklentisinden uzak olduğunu söyledi.

Bürümcekçi’nin değerlendirmesinde öne çıkanlar şöyle:

Rapor gerçekçi değil. Kısa vade açısından gerçekçi diyebiliriz. Yani mayısta enflasyonun yüzde 75 seviyesine ulaşacak olması gerçekçi görülebilir, ondan sonrasının bir gerçekçiliği bu ortamda yok. Enflasyonun yıl sonunda yüzde 40 civarına inmesi pek mümkün gözükmüyor. Piyasa şu anda yüzde 55 -60 civarında beklentisinde dolayısıyla revizyona rağmen piyasanın çok uzağında bir Merkez Bankası var. Faiz artırım ihtimalinin sıfıra doğru gittiği anlaşılıyor. Politika faizi üzerinden sıkılaşmanın kullanılmayacağı anlaşılıyor. Son zamanlarda uygulamalarla da anlaşıldı. Ticari kredilerden alınan zorunlu karşılık kararından gibi birçok TL lehine, Döviz aleyhine kararların gelmeye devam ettiğini göreceğiz. Merkez Bankası dolaylı yollardan para politikası uygulamaya devam edecek.

"Enflasyonda yüzde 60'ın altı zor"

Bloomberg HT yayınına katılarak Merkez Bankası enflasyon raporunu değerlendiren Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, yüzde 19,6'lık bir revizyon yapılmış olsa bile yılsonu enflasyon tahminini iyimser bulduğunu dile getirdi. Kara, enerji ve ücretlerden kaynaklanan bir ivme yaşanacağının alını çizdi.

Merkez'den bir revizyon beklentisi olduğunu, yapılan revizyonun da gerçekçi olduğunu ifade eden Kara, ancak bu revizyonun da iyimser olduğunu ifade etti.

Yüzde 60'ın altında bir enflasyon beklemediğini söyleyen Kara, "Hesabın, tepe noktası Mayıs ayı olarak alınmış ve onun üstüne yüzde 1'lik bir enflasyon projeksiyonu yapılmış gibi görünüyor. Oysa, yüzde 1 çok iyimser. Mayıs'tan itibaren yüzde 2 bile enflasyon olsa yılsonu yüzde 54 oluyor." dedi.

"Ücret ayarlaması yapılacaktır"

Enflasyonda tepe noktayı kendisinin Ekim olarak gördüğünü aktaran Kara, "Enflasyonun Ekim'de yüzde 80'lere kadar çıkabileceğini, yılsonunda da 60'lara ineceğini öngörüyorum. Fiyatlama davranışlarında ciddi biri bozulma var. Yüzde 60'ın altında bir bin enflasyon zor görünüyor. Fiyatlama davranışlarında ciddi bir bozulma var. Enerjide zam olmayacakmış gibi kurgulanıyor. Ücretlerde bir ayarlama öngörüyorum. Belki asgari ücrette bir artış olmayabilir ama özel sektör şirketleri ayarlamaya başladı bile. Bu da enflasyon üstünde bir ivme yaratacaktır." diye konuştu.

Büyümeyi, uluslararası kuruluşların büyümesinden fazla beklediğini de aktaran Prof. Kara, insanların pandemiden sonra güçlü bir şekilde seyahat etme arzusunda olduğunu, turizmde talebin artacağını turist dövizlerinde beklenenden daha güçlü bir hareket beklediğini dile getirdi. İç talepte biraz yavaşlama olsa da sanayinin gücünü koruduğunu ifade eden Kara, "Yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme gelirse şaşırmam." ifadelerini kullandı.

"Politika faizi altında fonlama enflasyonla mücadeleye ters bir adım"

Bilgi Üniversitesi CEFIS Araştırma Direktörü Özlem Derici Şengül enflasyonda tepe noktayı Eylül-Ekim ayı gibi beklediğini belirterek şunları söyledi:

Politika uygulaması adına bir tane önemli mesaj vardı. Bu da yeni bir fonlama aracı diyebileceğimiz bankaların yeni bir repo imkanından yararlanması oldu. İkinci önemli bir not olarak da tepenin Mayıs civarında görülmesini bekliyordu. Piyasaların beklentisinin aşağısında olacağını bekliyordum zaten ama patikayı nasıl değiştireceği merak konusuydu. Yüzde 70-75’lere çıkabileceği, gerçekçi bir yaklaşımla yapıldığını gösteriyor. Ama yıl sonu beklentisi farklı gitmeye devam edecek. Benim beklentim Mayıs değil, Mayıs'tan sonra da artışın devam edeceği yönünde, tepeyi Eylül, Ekim gibi görmeyi bekliyorum. Merkez Bankası enflasyonla mücadele adına liralaşma adı verdiği stratejiye çok güveniyor. Bu yolla enflasyonu düşüreceğini düşürüyor. Bu yüzden liralaşmaya yönelik her adımı atıyor. Yeni adım olarak teminat yapısını daha çok liraya dayalı hale getirme olduğunu görüyoruz. Politika faizinin altında fonlanması söz konusu olacak deniliyor bu da fonlama maliyetinin daha da aşağı çekilmesi anlamına geliyor. Enflasyonla mücadele açıasından aslında ters bir adım.