Bloomberght
Bloomberg HT Haberler En zengin 6 İngiliz'in serveti, 13 milyon fakirin varlığına eşit

En zengin 6 İngiliz'in serveti, 13 milyon fakirin varlığına eşit

İngiltere'de 14 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşarken bunların 4 milyonu ise açlıkla mücadele ediyor

Giriş: 06 Aralık 2019, Cuma 16:34
Güncelleme: 06 Aralık 2019, Cuma 16:34

İngiltere’nin en zengin 6 iş insanının toplam varlığının, nüfusun en fakir 13,2 milyonluk kısmının toplam varlığına eşit olduğu belirtildi.

Merkezi Londra’da bulunan sivil toplum kuruluşu Equality Trust’ın araştırmasında, İngiltere’de en zengin 6 milyarderin toplam varlığının 39,5 milyar sterlin seviyesinde olduğu, bunun da nüfusun en dar gelirli 13,2 milyonluk kesiminin toplam varlığına eşit olduğu belirtildi.

Hinduja Grubu’nun sahibi iki kardeş; Gopichand ve Srichand Hindujai, 12,8 milyar sterlin seviyesindeki toplam varlıklarıyla İngiltere’nin en zenginleri konumunda.

Kimyevi maddeler üreten Ineos adlı şirketin sahibi Sir Jim Ratcliffe 9,2 milyar sterlin, fon yöneticisi Michael Platt ise 6,1 milyar sterlinlik varlığa sahip.

Gayrimenkul şirketi Reuben Brothers’ın sahipleri iki kardeş David ve Simon Reuben’in de toplam 11,4 milyar sterlin değerinde varlığı bulunuyor.

Kuruluşun araştırmasında, İngiltere’de 14 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı, bunların 4 milyonunun ise açlıkla mücadele ettiği bildirildi.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Equality Trust Üst Yöneticisi Wandan Wyporska, “Bu rapor ülkenin durumunu önemseyen her insanı şoke eder nitelikte. Ülkenin en zenginleri ile geri kalanı arasında bu kadar büyük bir farkın olması tehlikeli. Birkaç kişinin elinde bu kadar büyük bir servetin bulunması ekonomik sistemin ne kadar sorunlu olduğunu gösteriyor.” İfadelerini kullandı.

Wyporska, “Rakamların ötesinde, İngiltere’de eşitsizliğin hikayesi aslında Ferrailer ve gıda bankaları. Çalışan aileler çocuklarına daha iyi bir geleceği sunamıyorlar. Zenginler daha uzun yaşıyor, çocuklarına daha iyi bir eğitim sunabiliyor. Açlık, Noel döneminde acı bir gerçek.” değerlendirmesinde bulundu.