Advertisement
HABERLER ABONE OL

2021 yılı enflasyon gelişmelerinin değerlendirileceği toplantı Hazine ve Maliye Bakanlığı Emek Yerleşkesi'nde saat 19.00'da başlayacak.Toplantıda, enflasyonla mücadele kapsamında alınabilecek tedbirler de masaya yatırılacak.

Fiyat İstikrarı Komitesi, Hazine ve Maliye Bakanlığının koordinasyonunda, Hazine ve Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman bakanlarının yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı ile Merkez Bankası Başkanı'ndan oluşuyor. Gerekli görülmesi halinde ilgili sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileri de toplantılara davet edilebiliyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vatandaşların kur korumalı TL vadeli mevduat/katılım fonuna ilgisinin yüksek olduğunu belirterek, "Bankalardan temin edilen geçici son verilere göre, bankacılık sektöründe 84,05 milyar lira kur korumalı mevduat/katılım fonu bakiyesi bulunmaktadır." dedi.

Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli'nin detayları ve 2022 yılı beklentilerine ilişkin AA’ya değerlendirmede bulundu.

Türkiye Ekonomi Modeli ile kalıcı makroekonomik istikrarın sağlanması, yüksek katma değerli üretimin teşvik edilmesi, üretim ve istihdamın büyütülmesi ve ihracatın artırılarak cari açığın düşürülmesinin amaçlandığını ifade eden Nebati, "Güvenli yatırım ortamının tesis edilmesi modelimizin nihai hedefine ulaşması için önemlidir. Bu nedenle ilk etapta finansal istikrarın devamlılığını sağlayacak adımlar atıyoruz." diye konuştu.

Nebati, piyasa beklentilerini iyileştirip, yatırım ve üretim kararlarına engel olabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla "Kur korumalı TL mevduat hesabı", ihracatçılara "Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satımı" gibi araçları uygulamaya aldıklarını söyledi.

Kur korumalı mevduat hesabını teşvik için bir dizi tedbir açıkladıklarını anımsatan Nebati, finansal istikrar yönünde atılan adımların önemine dikkati çekti.

Nebati, bu amaçla devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stopaj oranını yüzde sıfıra indirdiklerine işaret ederek, "Temettü gelirlerine uygulanan stopaj oranını yüzde 15'ten yüzde 10'a indirdik. Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması için önem arz eden hurda altın değerleme sisteminin işlerliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesini temin amacıyla hurda altın değerlemesinde kullanılacak asgari milyem değerlerinde değişiklik yaptık." ifadelerini kullandı.

- Yeni düzenlemeler yolda

Gelecek dönemde yapılacak çalışmalara ilişkin de bilgi veren Nebati, şunları söyledi:

"Önümüzdeki dönemde de yastık altındaki altınların finansal sisteme aktarılması yönünde diğer çalışmalar yapılacaktır. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) devlet katkısı yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkarılacaktır. Kurumlar vergisi oranı rekabetçi hale getirilecektir. Katma değer vergisi sadeleştirilecektir. Yatırım fon ve ortaklıklarından elde edilen kar paylarına istisna uygulanacaktır. Gelire endeksli senetler ihraç edilecektir. Öncelikli Sektör Kredilendirme Programı hayata geçirilecektir. Yatırımların teşviki için uzun vadeli kredi ve kefalet imkanı Kredi Garanti Fonu paketi olarak geliştirilecektir. Proje bankacılığı yaygınlaştırılacaktır."

- "Vatandaşların kur korumalı TL sistemine ilgisi yüksek"

Bakan Nebati, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabına geçişlere ilişkin güncel bilgileri de paylaşarak, "Uygulamanın henüz başlarında olmamıza rağmen vatandaşların kur korumalı TL vadeli mevduat/katılım fonuna ilgisinin yüksek olduğu görülmektedir. Bankalardan temin edilen geçici son verilere göre, bankacılık sektöründe 84,05 milyar lira kur korumalı mevduat/katılım fonu bakiyesi bulunmaktadır." dedi.

Teşvik sisteminde öncelikli olacak sektörlerin detaylarını da anlatan Nebati, şöyle konuştu:

"Cari açığa doğrudan etki edecek, ileri teknolojiye ve yüksek toplam faktör verimliliğine sahip enerji, savunma sanayisi, havacılık, ilaç gibi stratejik sektörlerle tarım ve hayvancılık gibi yaşamsal öneme sahip sektörler yerli ve katma değerli üretimi teşvik etmek üzere desteklenecektir."

- "KDV'nin sadeleştirilmesinde yasal altyapı çalışmaları sürüyor"

Katma değer vergisinin (KDV) sadeleştirilmesi kapsamında ilgili kanunda etkinlik, adalet ve basitlik ilkelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yaptıklarına dikkati çeken Nebati, KDV istisnaları, oranları ve iade süreçlerine ilişkin konularda yasal altyapı çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.

Nebati yapılacak düzenlemelerle kayıt dışı ekonominin boyutunun azaltılması, kayıtlı mükellef sayısının artırılması, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, ihracatın özendirilmesi ve firmaların KDV iadesi yoluyla finansmana hızla erişiminin planlandığını bildirdi.

- "Enflasyonu azaltacağız"

Bakan Nebati, beklentileri iyi yönlendirmenin döviz kuru üzerindeki etkisini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Aralık'ta açıkladığı önlem paketinden sonra gördüklerini belirterek, "Döviz kurunun enflasyon üzerindeki geçişgenliği hepinizin malumudur. Bu sistemde, beklentileri iyi yöneterek ve Türk lirasının cazibesini artırıcı yeni kur korumalı mevduat hesabı gibi enstrümanlar geliştirerek enflasyonu azaltacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Para politikasının etkisinin sınırlı kaldığı arz şokları durumunda devreye girmesini öngördükleri bir yapının daha söz konusu olduğunu bildiren Nebati, 28 Aralık 2021'de ilk toplantısını gerçekleştirdikleri Fiyat İstikrarı Komitesi'nde bu çerçevede hayata geçirebilecekleri adımları ele aldıklarını söyledi.

Nebati, "Önümüzdeki dönemde de enflasyonla mücadele konusunda kurumlarımız tam uyum içinde koordineli hareket edecektir. Nihai amacımız enflasyonda kalıcı düşük seviyelerin yakalanmasıdır." ifadelerini kullandı.

- "Kurda zaman içinde istikrarlı bir seyir oluşmasını bekliyoruz"

Türkiye ekonomisinin dinamik yapısıyla, karşılaştığı çok ciddi şokları geçmişe göre dahi minimum hasarla atlattığını vurgulayan Nebati, "Son dönemde finansal piyasalarda görülen oynaklıkların ekonomik aktivite ve güven üzerindeki etkisinin geçici ve sınırlı olmasını bekliyoruz." dedi.

Bakan Nebati, 2022'ye ilişkin enflasyon, kur, politika faizi ve büyüme beklentilerine değinirken şunları kaydetti:

"Döviz kurları serbest piyasada belirlenmektedir. Bu sebeple herhangi bir döviz kuru hedefimiz bulunmuyor ancak finansal piyasalarda ekonominin temelleri ile uyumlu olmayan hareketlere seyirci kalmadık. Finansal piyasalardaki hareketlere yönelik alınan tedbirlerin etkisini 2022 yılında daha net göreceğiz. 2022 yılı için daha dengeli bir büyüme performansı ve artan istihdama ek olarak güçlü ihracat ve turizmin olumlu katkısıyla cari dengedeki olumlu görünümün sürmesini öngörüyoruz."

Döviz kurlarında son dönemde yaşanan artışa da değinen Nebati, "Açıkladığımız aksiyon adımlarının etkisiyle bu geçiş sürecinde gerçekleşen dalgalanmaların zaman içinde azalmasını ve kurda istikrarlı bir seyir oluşmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayında yüzde 36,08 ile 19 yılın en yüksek seviyesine çıkan tüketici enflasyonuyla ilgili değerlendirmesinde döviz kurunun etkilerine dikkat çekti.

Yıllık enflasyonun tüm ana gruplarda yükseldiğine vurgu yapan TCMB enflasyondaki yükselişe en belirgin katkının temel mal ve gıda alt grubundan geldiğini belirtti.

TCMB Aralık enflasyonu değerlendirmesinde bu dönemde birçok kalem üzerinde döviz kuru gelişmelerinin yansımalarının hissedildiğini ve kur geçişkenliğinin yüksek olduğu temel mal grubunda fiyatların özellikle dayanıklı tüketim malları öncülüğünde yüksek bir oranda arttığını ifade etti.

"Otomobil fiyatlarındaki artış dikkat çekti"

Dayanıklı tüketim malları arasında da otomobil fiyatlarındaki artışın dikkat çektiğini söyleyen TCMB gıda grubunda ise yıllık enflasyonun taze meyve ve sebze kalemlerinde görece daha ılımlı seyrettiğini, girdi maliyetlerinin etkisiyle taze meyve ve sebze dışı kalemlerde kayda değer bir oranda yükseliş görüldüğünü belirtti.

Enerji fiyatlarında döviz kuru etkisi

Uluslararası enerji fiyatlarında bu dönemde gerileme izlendiğini ifade eden TCMB döviz kuru gelişmelerinin yansımalarıyla başta akaryakıt, tüp gaz ve kömür olmak üzere yurt içi enerji fiyatlarındaki artışların devam ettiğini vurguladı.

Hizmet grubunda ise yükselişlerin genele yayıldığı ve özellikle lokanta-otel grubu fiyatlarındaki hızlanmanın gıda enflasyonundaki görünümün de etkisiyle belirgin olduğu belirtildi.

TL'deki değer kaybıyla üretici fiyatları kaynaklı baskılar güçlendi

TCMB'nin değerlendirmesine göre Türk lirasındaki değer kaybı, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ile tedarik zincirlerinde devam eden aksamalar neticesinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar oldukça güçlü seyretti.

Bu görünüm altında, çekirdek enflasyon göstergeleri olan B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve ana eğilimleri belirgin bir yükseliş gösterdi.

Aralık'ta enflasyon 19 yılın zirvesini görmüştü

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Aralık'ta yıllık tüketici enflasyonu yüzde 36,08 ile Eylül 2002'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Üretici enflasyonu da yüzde 79,89 ile Şubat 2002'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki makas rekor seviyeye ulaşırken, tüketici enflasyonunun ölçümünde kullanılan sepette 415 maddenin 364'ünün fiyatında yükseliş yaşandı.

Yıllık çekirdek enflasyon ise yüzde 31,88 olarak kaydedildi.

Tahvil yatırımcıları, hızla yayılan Omikron varyantının ABD’de enflasyonu arttıracağına dair beklentilerini fiyatlamaya başladı.

Piyasaların gelecek 10 yıldaki ortalama enflasyon beklentisini yansıtan 10 yıllık başabaş faiz oranları salı günü yüzde 2,65 seviyesine kadar tırmandı. Başabaş faiz oranı 14 Aralık’ta yüzde 2,36 seviyesinde bulunuyordu.

ABD’de 10 yıllık ve 2 yıllık Hazine tahvillerinin faizi arasındaki fark da hızlı bir şekilde yükseldi. 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvilinin faizi pazartesi günü 10 baz puan yükselişle yüzde 1,52’den yüzde 1,62’ye tırmandı.

ABD'de koronavirüs salgınında vaka sayıları Omikron varyantının etkisiyle rekor kırdı.

Ülkede Pazartesi günü 1 milyondan fazla vaka sayısı bildirildi. Bu rakam pandemi süresince bir ülkede açıklanmış en yüksek günlük vaka sayısı olarak kaydedildi.

Omikron varyantının hızlı yayılımıyla vaka sayılarının katlanarak arttığı izlendi. Dört gün önce ülkede 590 bin günlük vaka izlenmişti.

Altın fiyatları, ABD Hazine tahvil faizlerindeki yükselişle son altı haftadaki en büyük düşüşü kaydetti. Gram altın ise dolar/TL ve küresel altın fiyatlarındaki gerilemeyle gevşedi. Yatırımcıların 2022 yılındaki parasal sıkılaşmaya odaklanması tahvil faizlerini desteklerken değerli metalin fiyatını baskıladı.

10 yıl vadeli ABD Hazine tahvilinin faizi pazartesi günü 10 baz puan yükselişle yüzde 1,52’den yüzde 1,62’ye tırmandı. Doların en çok işlem gördüğü para birimlerine karşı değerini ölçen Bloomberg Dolar Spot Endeksi ise 1.174 seviyesinden 1.179’a çıktı.

Güvenli liman altın merkez bankalarının salgın dönemi parasal teşviklerini azaltmaya başlamasıyla 2021’i son 6 senedeki en kötü performanslarından biriyle kapattı. En son 2015’te yılı yüzde 10 civarında düşüşle kapatan değerli metal, yatırımcısına 2021’de yüzde 3,64 kaybettirdi.

Ons altın fiyatı

Ons altın, yılın son iki gününde kademeli bir şekilde yükseldikten sonra 2021’i 1.829 dolar ile 6 haftanın zirvesinde kapattı. Yeni yılın ilk işlem gününde 30 dolara yakın düşüş kaydettikten sonra yatay seyreden ons altın, 1.803 dolar civarında bulunuyor.

Gram altın fiyatı

Geçen haftaya 638 TL’den başlayan gram altın, dolar/TL ve küresel altın fiyatlarındaki yükselişle haftayı 783 TL civarında kapatmıştı. Haftaya yatay bir seyirle başlayan gram altın, dolar/TL ve küresel altın fiyatlarındaki düşüşle 761 TL civarına geriledi.

ABD Merkez Bankası Fed’in gecelik ters repo işlemleri 2021’in son gününü tüm zamanların en yükseğinde kapattıktan sonra 2022’ye 325 milyar dolar düşüşle başladı. İşlemlerde 78 katılımcı toplamda 1,58 trilyon dolarlık varlığı Fed’e park ederken bir önceki gün bu rakam 1,91 trilyon dolar civarındaydı.

Piyasalarda Fed’in gecelik ters repo işlemlerindeki düşüşün tahvillerdeki satışlarla ilişkili olabileceği de değerlendiriliyor.