Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

FED’in dün yapmış olduğu Para Politikası Kurulu Toplantısı’nın yankıları piyasalar üzerinde büyük oldu.

Dünkü Kurul toplantısı öncesinde, Başkan Obama ve FED Başkanı Bernanke arasında konut pazarında canlanma ve işsizlik oranındaki kalıcı düşüşü desteklemek için görüşmeler olduğu haberleri, piyasanın kurulu bir miktar iyimserlikle beklemesine neden olmuştu. Toplantıdan çıkan ise beklentinin hayli üzerinde oldu.

FED’in dünkü açıklamasında yer alan “faiz oranlarının 2014 sonuna kadar düşük tutulacağı” ifadesi, daha önce belirlenen süreden 18 ay daha sonraya işaret etmesi nedeniyle yatırımcılar tarafından FED’in zayıf ekonomik toparlanmaya desteğini sürdüreceği şeklinde yorumlandı. Ayrıca FED dün tarihi bir adım daha attı ve dünyadaki diğer pek çok merkez bankasının politikalarını belirlemede ölçüt olarak kullandıkları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak kendisine %2 oranında enflasyon hedefi belirledi. En önemlisi ise Ben Bernanke’nin düşük performans gösteren ekonomideki" yüksek ve kalıcı işsizlik oranlarının farkında olduğunu ve daha fazla "parasal genişlemeye" gitmeye hazır olduğunu söylemiş olmasıydı. Bu açıklamayı piyasa oyuncuları yeni tahvil alım programı QE3’ün habercisi olarak yorumladı.

NEDEN OLDU?

FED bu kararla, sürüncemede kalan ve piyasalar üzerinde baskısını her yeni haber ile devam ettiren Euro Bölgesi borç krizine yine piyasanın istediği dilde cevap vermiş oldu. Aslında bir süredir konut pazarına ilişkin veriler ABD ekonomisinin toparlanma sürecinde olduğunu bize söylerken, mevcut seviyelerin kriz öncesi seviyelerden çok uzak olması, FED’i bir sonraki hamleye yöneltti.  30 yıllık mortgage faizlerindeki gerilemenin devamı ve Case-Shiller konut fiyat endeksine göre konut fiyatlarında düşüşün devam etmesi, konut talebinde henüz kalıcı bir yükseliş yaratmadı. Ayrıca uzun süre %9 seviyesinden aşağı çekilemeyen işsizlik oranının %8,5 seviyesine inmesine karşın, hem bu seviyenin tatmin edici olmaması hem de istihdam artışının niteliğiyle ilgili soru işaretleri, FED’in hamlesinin arkasını dolduran gelişmeler oldu. Tüketici harcamalarının büyümeyi doğrudan etkilediği ABD ekonomisinde bu göstergeler, sürdürülebilir büyümenin sağlanması açısından önem arz ediyor. Ekonomik göstergeler siyasi taraftan bu karar yorumlanır. ABD’de seçim yılı olması, ekonomik verilerdeki eğilimin politik yönden de ilgilendiriyor. Cumhuriyetçiler, aslında fazla gerek olmamasına rağmen, Başkan Obama’nın seçim öncesi elini rahatlatmak ve arkasındaki desteği artırmak için FED’in bu hamleleri yaptığını savunuyor.

PİYASA NASIL TEPKİ VERDİ?

Bir süredir Yunanistan borç takası görüşmeleriyle bunalan piyasalar FED’in dünkü toplantısı ile bu haftaki temkinli hareketini ve Yunanistan sorununu bir kenara bıraktı ve riskli varlıklara yöneldi. FED’den gelen 2014 sonuna kadar düşük faiz ortamının devam edeceği yönündeki açıklama ile dolar, riskli varlıklara yönelim için finansman kaynağı para birimi haline geldi ve yön hisse senedi piyasaları ve emtialara doğru oldu.

Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasaları günü %4’e varan primlerle geçirdi. İMKB-100 gün boyunca primli hareketi sürdürürken, 56bin seviyesini transit geçti ve 57bin seviyesinin üzerinde tutunma çabasına girdi. Ortalama %6 primli seyreden banka hisselerinin ise adeta freni boşaldı. Merkez Bankası’nın sıkılaştırma politikalarının ardından Ekim ayından bu yana bunalan banka hisseleri, yılbaşından bu yana yükseliş rallisini sürdürüyor. Haziran 2011’den bu yana Türk Bankaları ve MSCI EM Banka Endeksi’nin getirisi incelendiğinde Ocak ayındaki ralliyle Türk bankalarının, benzer ülke bankalarını yakaladığı görülüyor.

İMKB haricinde Dolar / TL ise '1,80’in altına iner mi inmez mi?' diye piyasayı yormadan bir günde 1,79’un altına gevşedi. 2 yıllık gösterge tahvil faizi ise dün, acaba olur mu denilen, tek haneli seviyeye geldi ve 9,65’e geriledi. Emtia fiyatları da bu iyimserlikten nasibini aldı. Altının onsu %1 artışla 1729’a gelirken, Brent ve ABD ham petrolün varil fiyatları %1,6 yükseldi.  Risk iştahındaki artışla tarımsal emtia fiyatlarında ve endüstriyel metallerde %1-2 arasında yükselişler gözlendi.

Cihan Başkal (cbaskal@bloomberght.com)
Bloomberg HT Araştırma Bölümü