Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

HSBC Türkiye CEO'su Martin Spurling BloombergHT Piyasa Hattı programında Cüneyt Başaran ve Açıl Sezen'in ekonomiye dair sorularını yanıtladı.

Türkiye'deki görevine getirildiğinden beri ilk kez bir canlı yayına konuk olan Spurling, iş yapma kültürlerine uygun bir banka olduğu takdirde ilgileneceklerini söyledi.HSBC'nin 20 yıldır Türkiye'de faaliyette olduğunu hatırlatan Spurling, sıfırdan başlayarak karlı bir yatırım bankası haline geldiklerini vurguladı. Spurling, Finansbank içinse "Eğer 5 kriterimize uygun olursa kesnilikle değerlendiririz. Kesinlikle şu noktada isim vermiyorum." dedi.

HSBC Türkiye CEO'su Spurling, Türkiye'nin geçen yıl güzel bir büyüme kaydettiğini söylerken HSBC'nin hızlı büyümeye odaklandığı ülkelerden biri olduğunu belirtti.

HSBC olarak yeni bir vizyon geliştirdiklerini geçtiğimiz mayıs ayında ilan ettiklerini hatırlatan Spurling, dünyanın 2050'de nasıl olabileceğini açıkladıkları raporlarında dünyanın 17. en büyük ekonomisi olan Türkiye'nin en az ilk 12 içinde yer alacağını öngördüklerini belirtti. "Tahminlerimiz ihracat büyümelerinin yüzde 30 olarak artacağı yönündeyken Türkiye'nin artış oranın ise 2050 yılına kadar yüzde 110 olacağını öngörüyoruz." diyen Spurling, "Daha önce de açıklamaya çalıştığım buydu. Türkiye'ye daha yoğun bir şekilde odaklanmamız lazım. Bütün olarak HSBC gruba bakacak olursak Türkiye'yi sürekli kazanç sağlayabilecek bir ülke olarak görüyoruz." dedi.

"Bizim grup olarak şöyle bir stratejimiz var. Bazı ülkelerde uzun vadede oldukça hızlı bir büyüme yaşanacak. kısa vadede krizler olabilir ancak her şeyi uzun vadeye göre planlıyoruz." diyen Spurling, "Türkiye şu an çok güçlü bir uzun vadeli görünüme sahip ki uzun vadede en az bir 3 - 5 yılı kastediyorum. Eğer karşımızı bir fırsat çıkarsa ve bu iflas etmemiş bir bankaysa ve fiyatları da makul seviyedeyse bu kesinlikle ilgimizi çekecektir. fakat değeri ve bankanın faaliyetleri de bizim için önemli." açıklamasında bulundu.

"Biz hiçbir zaman 'en iyi 5 banka' rekabeti içine girmedik." diyen Spurling, "Organik büyüme stratejilerimizden biri de bu. En iyi 5'e girmek bizi de mutlu edecektir." açıklamsında bulundu.

"Bankaların üstündeki baskıyı görüyoruz. Öncelikle marj baskısı var. Faiz oranlarında boşluk var. bu vadelerdeki farklılaşma mevduatlara ve bprç maaliyetlerine yansıyor." diyen Spruling, "Bir ülke eskiden olduğu kadar büyüyemezse büyümenin de aynı şekilde baskı altına girdiğini görebiliriz. Bu yıl için biz 1.1 büyüme bekliyoruz, IMF daha az bekliyor ve hükümet yüzde 4.4 bekliyor. Türkiye'nin ne kadar iyi geliştiğini göz önünde bulunduracak olursak beklentilerden herhangi biri gerçek olabilir. Ama geçen yıl gördüğümüz yüzde 8 - 9 seviyelerine göre bu yılın çok çok farklı olacağı kesin." açıklmasında bulundu.

Spurling, "Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı ve cari açık konusu da önemli. bankaların finansman ihtiyacı da sürüyor" derken Türkiye'nin bankacılık sektörünün çok güçlü olduğunu, tüm bunların bir araya geldiğinde marjlarda ve karlılık üzerinde baskı oluştuğunu söyledi.

Türkiye'nin değişime çok hızlı adapte olabildiğini söyleyen Spurling, yabancı yatırımcıların Avrupa'daki kriz nedeniyle Türkiye'nin bu bölgeye gerçekleştirdiği ihracattan endişe duyduklarını dile getirdiklerinde Türkiye'nin duruma ne kadar kolay adapte olduğunu gösterdiklerini söyledi. Asya ile çok daha sıkı faaliyetlerin gerçekleşebileceğini söyleyen Surling, buradaki yatırımcıların da Türkiye'ye inanılmaz bir ilgisinin olduğunu açıkladı.

Devam edecek...