Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, kendisinin ithalatın da ihracatın da bakanı olduğunu belirterek, ''İthalatı kimler yapıyor. Bir kere söyleyeyim 75 milyonun hepsi ithalatçı... Hepimiz ithalatçıyız. İhracatçıyı ithalat yapmakla suçlamak doğru mudur? Cep telefonu kullanıyorsanız hepiniz ithalatçısınız, evinizde Türk malı olmayan televizyon kullanıyorsanız ithalatçısınız'' dedi.

-''Enteresan şeyleri paylaşacağım''


"İhracatı çok ciddi etüt etmeye başladık." diyen Çağlayan, "Geçen yıl 135 milyar dolarlık ihracat yaptık, 98 milyon ton mal ihraç ettik. Ortalama ihracat birim fiyatımız 1,37 dolar olmuş. Buna karşılık Japonya'nın 1 kilogram ihracat ortalama fiyatı 3,84 dolar, Almanya 3,55, Güney Kore 2,87 dolar... Bu rakamlara baktığımız zaman ülke imajı, marka, ARGE, inovasyon, teknolojinin önemi ortaya çıkıyor. Bu bizim teşvik sistemimizde en dikkat ettiğim konularında başında geliyor." a.ıklamasında bulundu.

Çağlayan, "İthalat ayıpmış, ithalat yapmak sanki yasakmış gibi değerlendiriyor. Dünyada 16 trilyon ihracat varsa, 16 trilyon da ithalat var. Almadan vermek Allah'a mahsus. Her ülkenin dış ticaretini kendine has şartlarla değerlendirmek lazım. Bizim hedefimiz 2023'te ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 80'lere getirmek. İthalatın içinde öyle rakamlar varki bunları herhalde bir hafta içinde inşallah geniş bir toplantıyla açıklayacağız. Bana zaman zaman sorulan bir soru var ve bunun sırf muhalefet yapmak için sorulduğunu adım gibi biliyorum. 'Siz ihracatı söylüyorsunuz ama ithalatı söylemiyorsunuz.' Allah'tan korkmak lazım. Ben ithalatı niye söylemeyeyim. TÜİK, TİM bunu açıklıyor." dedi. Çağlayan açıklamasına şöyle devam etti:

"İthalatı sanki ben yapıyormuş, başka kimse yapmıyormuş gibi hesap sorulmasına ve bilhassa bu zor şartlara rağmen dikenler arasında, ihracatı cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıranlara rağmen ihracat yapanlara çok ciddi bir haksızlık yapılıyor. Onları demoralize etme hakkına sahip değiliz. Ben iş aleminden geldim, iş aleminin ciddi hassasiyetleri vardır. Tek tek her şeyi etüt etüt, analiz ettik, arkadaşlar önümüzdeki bir iki günde bunun sunumunu yapacaklar. Şu anda bizim yapmış olduğumuz ithalatı kimler ithalat yapıyor. Bir kere söyleyeyim 75 milyonun hepsi ithalatçı bir kere. Hepimiz ithalatçıyız. İhracatçıyı gelip ithalat yapmakla suçlamak doğru mudur. Eğer cep telefonu kullanıyorsunuz hepiniz ithalatçısınız, eğer evinizde bir Türk malı olmayan televizyon kullanıyorsanız ithalatçısınız, arabaya biniyorsanız ithalatçısınız."

Yurt içi talep bileşeninde ithal mallardan yerli mala doğru kaymasının TL'nin değerlenmesiyle ilgili olduğunu söyleyen Çağlayan, "İthal ürünlere olan talep, tüketim talebi değişir. İkincisi burada biz dünyanın 246 gümrük bölgesine 135 milyar dolar ihracat yaptık. İthalatı yasaklamak, kısmak gibi bir düşünce çağdışı olmuştur." dedi. Çağlayan sözlerine şöyle devam etti:

"Ezber bozan bir çalışma yapacağız. İthalatla ilgili ortaya koyacağımız rakamlar Türkiye'nin 241 milyar dolarlık ithalatının neden oluştuğunu, neden yapıldığını, neden ortaya çıktığını çok net ortaya koyarken, bu konuda neler yapılması gerekiyor, politika tedbirleri nelerdir bunları tespit edeceğiz. Bunların en başında 55 milyar dolarlık enerji ithalatı var. Dünyadaki emtia fiyatlarını biz tespit etmiyoruz. Enerji faturası 2010'da 38,5 milyar dolardı, 2011'de 54-55 milyar dolar. Bu enerji talebinin artmasından öte, eneji fiyatlarının artmasından ortaya çıkan bir sonuç.

Biz neden ithalat yapıyoruz? Ya o konuda üretimimiz zayıf, ya hiç üretimimiz yok veya teknolojimiz, kalitemiz yeterli değil veya TL'nin aşırı değerlenmesinden dolayı yurt dışından yapılan ithalatın daha cazip hale gelmesi... Nedir bunun yolu? Tabii ki onun yolu önünü kesmek değil. Elbette tedbirlerimizi alacağız, DTÖ'nün bana verdiği tüm yetkileri kullanmak benim bakan olarak görevim ama biz bunu yaparken de teşvik sisteminde çok önemli değişimler, çok önemli açılımlar yapıyoruz. Adeta yeni yaptığımız teşvik sistemi cari açığın panzehiri olacak. Panzehiri hazırlıyoruz. 6 sektörde 2010 rakamlarına göre 33 milyar dolar enerji dışı bizim toplam dış ticaret açığımız vardı. 30 milyar dolar sadece bu 6 sektörden kaynaklanıyor, enerji dışı... Burada biz bu 6 sektörü masaya yatırarak bunlarla ilgili çok önemli tespitler yaptık. Ne Türkiye'de yapılıyor, ne yapılmıyor. Türkiye'de yapılmayışının sebebi ne?

Ölçek problemi var, teşvik mekanizması kullanılmamış. 3 ayaklı teşvik sistemimiz vardı şimdi bunu 4'e çıkartıyoruz. Stratejik yatırımları koyuyoruz. Stratejik yatırımlarda arz açığı olan belli miktarın üzerinde ithalatla karşılanan ürünlerin Türkiye'de üretimini sağlayacak önemli bir teşvik mekanizması getiriyoruz. Aşağı yukarı noktayı koymuş durumdayız. 81 ilimizin tek tek uluslararası rekabet gücüne sahip sektörlerini çıkardık. Hangi ilimiz, hangi sektörlerde dünyada rekabet gücüne sahip....

Doğu, güney doğu bugün içinde bulunduğumuz yapı yeni teşvik sistemimizde hak ettiği yeri alacak. Doğu ve güney doğu inşallah bu dönem, geçmiş dönemlerden farklı olarak, teşvik konusunda çok öncelikli bir yere sahip olacak. Bu noktalarda bizim mutlaka Türkiye'nin doğsunda ve güney doğusunda yapmamız gereken yatırımlar, hem o bölge insanın hak etmesinden dolayı, hem de terörle mücadele konusunda son derece önemli.

İthalatta hem tek tek analiz edeceğiz, tek tek konuşacağız. Ben ihracatın da ithalatın da bakanıyım."



-''Elin hamallığını yapmayalım''



Önümüzdeki haftalarda açıklanması beklenen yeni teşvik sistemi hakkında da bilgi veren Zafer Çağlayan, ''yüksek katma değer ve yüksek teknoloji'' ilk sıraya alarak teşvik sisteminde çok önemli değişiklikler yapacaklarını bildirdi.

Bakan Çağlayan, ''Yani artık elin hamallığını biz yapmayalım diyoruz. O değişim sürecini geçirdik. Şimdi artık yüksek teknolojiyi hedef alan, yüksek katma değeri işleyen bir Türkiye üretimi olsun istiyoruz'' diye konuştu.



Çağlayan yerli oto tartışmaları konusunda ise "Biz bazı şeyleri yemiyoruz artık, Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye farklı bir Türkiye. Sayın başbakanımızın ''yerli otomobil yapacak babayiğit arıyorum'' mesajının altında yatan şey... Otomotiv sektörü ihracatın lokomotifi ama şu andaki yapı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Niye? Otomotiv sektörü ciddi bir ihracatçı iken şimdi dış ticaret açığı verir hale geldi. Çok ciddi bir yan sanayimiz var. Bugün dünyanın her tarafına ürün gönderen yan sanayimiz var. Bizim gönderdiğimiz birçok parçayı dünyanın en önemli markalarında bulursunuz. Babayiğitten kasıt... Geçenlerde bir açıklama yapıldı, işte babayiğiti bulduk. Ne olacak, İtalya'dan motor yapıp gönderecek, İtalya'daki aktarma organını, şanzumanı defransiyeli gönderecek adını da bir yerli marka koyacağız. Daha önce de koyduk serçe vardı, leylek vardı ama şimdi mesele isim meselesi değil. Elbetteki dünyaca kabul edilen bir Türk markası oldu ama motorunu burada yaparsan ben sana babayiğit derim, aktarma organını burada yaparsan ben sana babayiğit derim. illa yüzde 100'ünün Türkiye'de yapılması şart değil. Ben sanayinin içinden geldim. Burada mesele dışa bağımlılığı kaldıracak, iki hamallık yaptırmayacak. Problemim ne? Motor... Teknoloji dışarıdan geliyor ben burada montajını yapıyorum. Geldiğimiz seviye iyi ama yetmez. Bizim burada kastımız dış ticaret açığını azaltacak, ithalatı kesecek, bilakis ihracat yaptıracak bir sistem kurmak, bir taşla iki kuş vurmak. 4 tane yatırım kararı açıklandı çok kısa bir süre içinde. Viskon elyaf yatırımı yapılıyor bir Hintli firma tarafından 750 milyon dolar ithalat yapıyoruz ve Türkiye'deki bu üretim üretim sıfır. Tamamen ithal ediyoruz. Şimdi bu Türkiye'de yapılacak. Türkiye'de yaptığınız zaman ben hem bunun ithalatını keseceğim hem de bu fabrika yapmış olduğu ürünü ihraç edecek. Paslanmaz çelik yatırımı yapıyor Pasco Assan, şu anda Türkiye'de üretim sıfır. Bu üretim tesisi 2013'de devreye girdiği zaman hem ithal edilen mal Türkiye'den alınabilecek hem de ihracat yapacak. Aynı şekilde Mersin'de temelini atmış olduğumuz tesis. Yerli otomobilden, babayiğitten kastımız bu. Bizim onlara karnımız tok, biz onları 20 sene evvel yedik yuttuk ama şimdi Türkiye bizim otomotiv sektörümüz isterse bunu yapar. Maalesef otomotiv sektöründe Türkiye'ye lisans verenler, Türkiye'ye motor teknoloji yapma imkanını vermediler, tanımadılar... Otur sen kaportayı düzelt, bük, bas şunu yap bunu yap dediler. Küçümsemiyorum ama istediğimiz bu değil..." dedi.



Çağlayan yeni açılacak sınır kapıları ile ilgili "Uludere olaylarının hemen arkasından Sayın başbakanımız bana ve ilgili bakan arkadaşlarımıza talimat vererek Şemdinli Derecik, Uludere ve üzümlü başta olmak üzere 3 yeni sınır kapısının açılması konusunda talimat verdi. Bunun üzerine çalışmalara başladık. Şu anda Başbakanlığa ilgili kararnameyi sevk ettik. Sınır ticareti konusunda bu 3 yeni kapıda, sınır ticaretine esas malların ve bunların miktarının ne olacağı, ne yapılacağı konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Çok kısa zamanda bunlar açılacak. Ümit ediyoruz ki kaçakçılık konusunda ciddi bir şekilde bizim açımızdan, orada yaşayan insanlar açısından olumsuz durumlarla karşılaşmaktan uzaklaştıracak inşallah bir tedbir seti ortaya çıkacak." dedi.

-Çağlayan: % 12 ihracat artışı gerçekleştireceğiz

Ekonomi Bakanı Çağlayan, kredi derecelendirme kuruluşlarının çok yüksek notlar verdiği ülkelerden birinin şu anda yoğun bakım çadırında olduğunu belirterek, ''Buna karşılık notta cimrilik yaptığı Türkiye, tüm dünyada örnek alınan bir ülke haline geldi'' dedi.

Çağlayan, teşvik sisteminde çok önemli değişikliklere gideceklerini belirterek, ''Artık yüksek teknolojiyi hedef alan bir Türkiye istiyoruz. Elin hamallığını biz yapmayacağız'' dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bu yıl yüzde 10-11 ihracat artış hedefi bulunduğunu ancak, yüzde 12 ihracat artışını gerçekleştireceklerini söyledi. Çağlayan, Ocak ayı rakamları çarşamba kabul edildiğinde, perşembeye güzel bir giriş yapıldığını da kaydetti.

''İthalatı niye söylemeyeyim, saklayacak birşey değil'' diyen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ihracat verilerinin ay bittikten sonra günlük kayıt tutulması nedeniyle TİM tarafından kesinleşmemiş olarak açıklandığını söyledi.

Çağlayan, ithalatın ise gümrük kayıtlarıyla, TÜİK tarafından açıklandığını belirtti.

İhracatın ithalat olmazsa, sanki olmazmış gibi kamuoyuna sunulduğunu ifade eden Çağlayan, ''75 milyonun hepsi ithalatçı. Eğer cep telefonu kullanıyorsanız hepiniz ithalatçınız, eğer Türk malı olmayan televizyon kullanıyorsanız ithalatçısınız, arabaya biniyorsanız ithalatçısınız'' dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sisteminin cari açığın panzehiri olacağını bildirdi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, üç ayaklı teşvik sisteminin, yeni teşvik sisteminde dörde çıkarıldığını belirterek, ''Dördüncü ayağa stratejik yatırımları koyuyoruz. Arz açığı olan ürünlerin Türkiye'de yatırımını sağlayacak önemli bir teşvik mekanizması getiriyoruz. Aşağı yukarı noktayı koymuş durumdayız'' dedi.

Çağlayan, geçen hafta basına kapalı olarak Türkiye'de yapılan toplantıya katılan ve Türkiye'de iş yapan Fransız şirketlerinin temsilcilerinin, endişeli olduklarını ve endişelerinin Fransa'nın yaptığı yanlış uygulamadan kaynaklandığını ifade ettiklerini bildirdi.

Çağlayan, ''Biz Türkiye'ye yatırım yapan, güvenenlere ve o güvenin zedelenmesine izin vermeyiz'' dedi.

Sarkozy'nin tavrının Fransız halkının, Fransız şirketlerinin ve ekonomideki aktörlerin tavrı olmadığının altını çizen Çağlayan, bu ayrımın yapılması gerektiğini söyledi. Çağlayan, ''Tüm yatırımcıların başımızın üzerinde yeri var'' dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin, Fransa ile ekonomik anlamda bir sorununun olmadığını belirterek, ''Dış ticaret hacmimizde bizim aleyhimize bir durum var. İlişkilerin bozulmasından kim zararlı çıkacak diye bakarsanız, matematik bilen herkes bunu hesaplayabilir'' dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, doğu ve güney doğunun bu dönem, geçmiş dönemlerden farklı olarak yeni teşvik sisteminde hak ettiği yeri alacağını söyledi.

Doğu ve güney doğunun bu dönem teşvik konusunda çok öncelikli bir yere sahip olacağınının altını çizen Çağlayan, ''Türkiye'nin doğusunda ve güney doğusunda yapmamız gereken yatırımlar, terörle mücadelede son derece önemli etki gösterecektir'' dedi.