Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Avro Bölgesi Yunanistan'a 130 milyar avroluk ikinci kurtarma paketini resmen onayladı.

Avro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jan-Claude Juncker, Yunanistan'a ikinci kurtarma paketine onay sürecinin tüm Avro Bölgesi ülkelerinde tamamlandığını ve Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (EFSF) 39,4 milyar avroluk ilk taksidi dilimler halinde serbest bırakması için yetkilendirildiğini açıkladı.

Juncker, ''İkinci ekonomik program Yunanistan'ın kaçırmaması gereken emsalsiz bir fırsattır. Yunan makamları yeni programa tamamen uyumlu şekilde mali konsolidasyon, yapısal reformlar ve özelleştirmeyi titizlikle takip ederek güçlü kararlılığını göstermeye devam etmeli ve uygulama hızını korumalıdır. Bu sayede Yunan ekonomisi herkesin çıkarına olacak şekilde sürdürülebilir yola girecektir'' dedi.

Bu arada İspanya'nın bütçe açığı hedefini aşacağı açıklamasını değerlendiren Avro Bölgesi yeni hükümetten daha fazla kemer sıkma istedi. Juncker, maliye bakanlarının İspanya'dan bu yılki bütçe açığını yüzde 5,3'e çekmesini istediklerini bildirdi.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Yunanistan ekonomisinin 2013 yılında resesyondan çıkmasını beklediklerini bildirdi.

IMF'nin son tahminlerine göre, geçen yıl yüzde 6,9 daralan Yunanistan'ın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) bu yıl yüzde 4,5-5 aralığında daralması, 2013'te de toparlanmaya başlaması bekleniyor.

Yunanistan Maliye Bakanlığı, 177,2 milyar avro tutarındaki tahvil takasının tamamlandığı, takası yapılan tahvillerin tamamının Yunan yasalarına tabi olduğunu ve tahvillerin orijinal değerinin yarısından daha az değere sahip yeni tahvillerle değiştirildiğini bildirdi.

Draghi: ''Enflasyon kontrol altında, ancak alarm durumu devam edecek''

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, ''Avro Bölgesi'nde enflasyonun kontrol altında olduğunu, ancak alarm durumunun süreceğini'' söyledi.

Paris'te düzenlenen ekonomi konferansında, ECB'nin fiyat enflasyonu olasılığı konusunda her zaman alarm durumunda olmasına rağmen, şu anda büyük risk görmediğini ifade eden Draghi, selefi Jean-Claude Trichet döneminde ECB'nin Avrupa tarihinde fiyat istikrarı konusunda en iyi rekorlarından birini elde ettiğini ve bu rekoru sürdüreceğini belirtti.

Draghi, şu anda önemli enflasyon riskleri görmemesine rağmen, enflasyonla mücadelede bütün ''araçların'' mevcut olduğunu kaydetti.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Jens Weidmann, ECB'nin, enflasyon riskine karşı korunmak için bankalara verdiği acil kredileri çekmesi için plana ihtiyacı olduğunu bildirdi.

ECB'nin aldığı risklerin ''kısmen kaçınılmaz'' olduğunu, ancak ''savunulabilir sınırlar içinde'' tutulmaya ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Weidmann, ECB'nin, ''enflasyon riskinin belirmemesi için doğru zamanda merkez bankaları aracılığıyla önemli miktarda likidite karşılıklarını nasıl çekeceği konusunda acilen plan yapması gerektiğine'' işaret etti.

Weidmann, ECB'nin bankalara kredi sağlayarak görevini yerine getirmesine rağmen, ''para politikasının görevinin ülkelerin borç ödeme gücünü garanti etmek ya da iflas etmiş bankaları suni olarak canlı tutmak olmadığını'' kaydetti.

Bu arada Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), ''Avro Bölgesi'nin belli belirsiz toparlanma işaretleri gösterdiğini'' bildirdi.

OECD'nin birleşik öncü göstergesinin (CLI) ocak ayında Avro Bölgesi için yükseldiğini açıklayan OECD'ye göre, Avro Bölgesi için geçen yıl aralık ayında 98,5 puan olan birleşik öncü göstergesi endeksi ocak ayında yüzde 0,2 artışla 98,7'ye puana çıktı.

ECB Yürütme Kurulu üyesi Benoit Coeure ise, ''Avro Bölgesi'nin bu yıl muhtemelen hafif resesyonu göreceğini'' ifade etti. Banka kredileri sıkıntısı ve Avro Bölgesi'nin bazı ülkelerindeki borç sorunu yüzünden hükümetlerin bütçe kesintilerine gitmesinin büyümenin önünde engel teşkil ettiğine dikkati çeken Coeure, yüksek petrol fiyatlarının ve bazı ülkelerde katma değer vergisinin artmasının ECB'nin enflasyon görünümünü yükseltmesine yol açtığını kaydetti.

Coeure, ''belli bir yere kadar bu etkilerin geçici olduğunu, yüksek enerji fiyatlarının enflasyonda kalıcı etkisi olmayacağını'' belirtti.

AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre Avro Bölgesi'nde istihdam, 2011'in son çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine ve bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 azaldı. Söz konusu çeyrekte 27 üyeli AB'de toplam istihdam da bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 gerilerken, geçen yılın aynı dönemine göre değişmedi.

Geçen yılın tamamında ise istihdam Avro Bölgesi'nde yüzde 0,2 ve AB'de yüzde 0,3 artarken 2011 sonu itibariyle 146,4 milyonu Avro Bölgesi'nde olmak üzere AB'de istihdam edilenlerin sayısının 223 milyona çıktığı bildirildi.

Kredi kuruluşları haftayı boş geçmedi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, İngiltere'nin ''AAA'' olan uzun vadeli kredi notunu teyit etti ancak kredi not görünümünü ''durağan''dan ''negatif''e çevirdi.

Kuruluş, karara gerekçe olarak ülkenin yüksek kamu borcu ile bütçe açığını gösterdi ve ülkenin kredi notunun iki yıl içinde düşürülme ihtimalinin yüzde 50'den biraz fazla olduğunu açıkladı. Mali ve ekonomik şokları absorbe etmek için ülkenin mali alanının çok sınırlı olduğuna işaret eden Fitch, ülkenin borç yükünün ''AAA'' kredi notuna sahip ülkelerin ortalamasının üstünde bulunduğunu ifade etti.

Fitch, Yunanistan'ın yabancı ve yerel para cinsinden uzun vadeli kredi notunu, özel sektör kreditörleriyle yaptığı tahvil takas anlaşmasında, tarihteki en büyük borç silme operasyonundan sonra ''sınırlı temerrüt''ten ''B-''ye yükselttiğini bildirdi. Kuruluş, Yunanistan'ın kredi notu görünümünün ''istikrarlı'' olduğunu kaydetti.

Moody's de, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin ''Baa3'' olan uzun vadeli kredi notunu bir kademe düşürerek ''Ba1''e çekti, kredi not görünümünü ise ''negatif'' olarak belirledi. Kuruluş, not indiriminin, ağır borç kriziyle mücadele eden Yunanistan'daki durumun Güney Kıbrıs Rum Kesimi bankacılık sistemine olası etkisi ve ülkeye yönelik yatırımcı güvenindeki kırılganlığı yansıttığını vurguladı.

Standard & Poor's (S&P), Ukrayna'nın uzun vadeli kredi notunu ''durağan''dan ''negatif''e çevirdi.

S&P, Ukrayna'nın uzun vadeli kredi notunu ''B ''da tutmasına rağmen, kredi notu görünümünü ''durağan''dan ''negatif''e çevirmesinin, ''Ukrayna hükümetinin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Rus enerji şirketi Gazprom ile görüşmelerinin refinansman risklerini artırması'' nedeniyle gelecek aylarda bu ülkenin kredi notunu düşürebileceği anlamına geldiğini açıkladı.

Fed: ''ABD ekonomisi ılımlı seviyede büyüyor''

ABD Merkez Bankası (Fed), ''Amerikan ekonomisinin ılımlı seviyede büyüdüğünü'' bildirdi. Fed, yüzde 0-0,25 aralığındaki gösterge faiz oranını da değiştirmedi.

Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC), istihdam piyasası koşullarının daha da düzeldiğini, işsizlik oranının son aylarda dikkati çekici biçimde düştüğünü, ancak bununla birlikte yüksek seviyede kalmaya devam ettiğini açıkladı. Hane halkı harcamalarının ve işletmelerin sabit yatırımlarının artmaya devam ettiğini vurgulayan Fed, konut sektöründeki sıkıntının sürdüğünü belirtti.

Ham petrol ve akaryakıt fiyatlarının son zamanlarda yükselmesine rağmen enflasyon oranının son aylarda düşük kaldığını bildiren Fed, enerji fiyatlarındaki yükselişin geçici olarak enflasyonu artırabileceğini, ancak uzun vadeli enflasyon beklentilerinin istikrarlı kalacağını kaydetti.

Amerikalı 19 büyük finans kuruluşunun 4'ü hariç tamamı ABD Merkez Bankası'nın (Fed) stres testini geçti. Stres testini geçemeyenler arasında ABD'nin üçüncü büyük bankası Citigroup da bulunuyor.

Stres testini geçen finans kuruluşlarının 2008 yılındaki finansal krizden sonra bulundukları pozisyondan daha güçlü olduklarını bildiren Fed, bu yıl yapılan testin daha da özenli olduğunu, bundan ötürü testin bankacılık sektörünün 2013 yılında uygulanmaya başlayacak daha sıkı uluslararası bankacılık kurallarını yerine getirmeye hazır olduğunu garanti edebileceğini kaydetti.

Fed stres testinde finans kuruluşlarının, işsizlik oranının yüzde 13'e çıktığı, hisse fiyatlarının iki yılda yüzde 60 ve konut fiyatlarının bugünkü seviyesine göre yüzde 21 değer kaybettiği kriz durumuna dayanma gücünü değerlendirdi.

Ticaret Bakanlığı, ABD'de geçen yıl dördüncü çeyrekte cari açığın yüzde 15,4 artarak 124,1 milyar dolara çıktığını açıkladı. Geçen yılın tamamında ise cari açık yüzde 0,6 yükselişle 473,4 milyar doları buldu. Bu, 2008 yılından bu yana en yüksek cari açık seviyesi oldu.

Bakanlık, şubat ayında perakende satışların yüzde 1,1 arttığını açıkladı. Perakende satışlardaki artış geçen yıl eylül ayından bu yana en büyük artış olarak kayıtlara geçti. Bakanlık ayrıca önceki iki aydaki perakende satışları yukarı yönlü revize etti.

Şubat ayında sanayi üretimi de yüzde 0,3 yükseldi.

Çalışma Bakanlığı, şubat ayında TÜFE'nin yüzde 0,4 arttığını, bunun 10 aydaki en büyük artış olduğunu bildirdi. Şubat ayında TÜFE'nin artışında akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş önemli rol oynadı. Akaryakıt fiyatları yüzde 6 yükselirken, gıda fiyatları ise 19 aydır ilk kez değişmedi.

Gıda ve enerji hariç çekirdek TÜFE ise yüzde 0,1 yükseldi.

Geçen ay itibariyle son 12 ayda TÜFE yüzde 2,9, çekirdek TÜFE ise yüzde 2,2 arttı.

Bakanlık verilerine göre, işsizlik maaşı başvuruları, geçen hafta 14 bin azalarak 351 bine geriledi ve son dört yılın en düşük seviyesini gördü.

Japonya Merkez Bankası, gösterge faiz oranını değiştirmedi

Japonya Merkez Bankası (BoJ), yüzde 0-0,1 aralığındaki gösterge faiz oranını değiştirmedi.

BoJ'nin dokuz üyeli Para Politikası Kurulu iki gün süren toplantıda gösterge faiz oranını yüzde 0-yüzde 0,1 aralığında tutmaya karar verdi. BoJ ayrıca varlık alım programını 30 trilyon yen, kredi programını da 35 trilyon yende bıraktı.

Para birimi yenin aşırı değerlenmesi ve denizaşırı ekonomilerde yavaşlamanın devam ettiğine dikkati çeken BoJ, Japonya ekonomisinin, denizaşırı bölgelerden kaynaklanan belirsizlikler ile Döviz piyasası ve finansal piyasalardaki dalgalanmalardan nasıl etkileneceğinin dikkatli biçimde izlenmesi gerektiğini vurguladı.

Öte yandan Çin Başbakanı Ven Ciabao, ''yuanın ABD doları karşısında değer kazanmasının sona erdiğini'' söyledi.

Yuanın 2005'den bu yana yüzde 30 değer kazandığını belirten Ven, ''Bu, yuan kurunun muhtemelen denge kuruna ulaştığını gösteriyor. Yuan kurunun büyük esneklik göstermesinden memnunuz'' dedi.

ABD yönetimine ''zorlukları ve anlaşmazlıkları'' çözmede yakın işbirliği çağrısında bulunan Ven, ABD ve Çin'in, temiz enerji, çevrenin korunması, havacılık ve diğer teknoloji alanlarında işbirliği yapmasını istedi.

Çin'in, ABD'de altyapıya yatırım yapmayı planladığını ifade eden Ven, ''Çin, ABD'de inşaat sektöründe altyapıya yatırım yapacak ve bu istihdamın sağlanmasına katkıda bulunacak'' diye konuştu.

Çin'in büyümesinin kaynak tüketimine ve çevrenin kirlenmesine mal olmayacağını umduklarını kaydeden Ven, artan konut fiyatlarını düşürmek için kredi olanaklarının kısılması uygulamasının devam edeceğini belirtti.

Döviz piyasası

ABD dolarının, uluslararası döviz Borsalarında önemli para birimleri karşısında, pazartesi günü açılış ve cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:



PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA

----------- --------- ---------

Japon Yeni 82,20 83,41

İsviçre Frangı 0,921 0,915

Kanada Doları 0,992 0,992



Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,309 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,317 dolara yükseldi.

Aynı borsada pazartesi günü 1,567 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,583 dolar oldu.

Londra borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.705,60 dolardan açılırken, cuma günü kapanışta 1.659,50 dolar oldu.

ABD, Avrupa ve Asya borsaları

ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,15 değer kaybederek, haftayı 13.232,60 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,11 artarak 1.404,17 puana yükseldi. Nasdaq Bileşik Endeksi de yüzde 0,04 düşerek 3.055,26 puana indi.

Amerika kıtasında ayrıca Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 0,10 düşerken, Arjantin Borsası'nda Merval Endeksi yüzde 0,77, Meksika Borsası'nda IPC Endeksi yüzde 0,32 ve Kanada Borsası yüzde 0,33 değer kazandı.

Avrupa'da borsalar haftayı yükselişle tamamladı.

Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,42 değer kazanarak 5.965,58 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,19 artarak 7.157,82 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi yüzde 0,41 yükselerek 3.594,83 puandan haftayı kapattı.

Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 0,71, İtalya'da Milano Borsası yüzde 0,52, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,32, İsveç Borsası'nda OMX 30 Endeksi yüzde 0,20 ve İsviçre'de Zürih Borsası yüzde 0,14 yükseldi.

Asya'da ise Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi haftayı yüzde 0,06 artarak 10.129,83 puandan tamamladı.

Asya'da ayrıca Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 1,30 ve Tayland Borsası yüzde 1,56 arttı.

Hong Kong Borsası yüzde 0,17, Tayvan Borsası yüzde 0,82, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,19, Singapur Borsası yüzde 0,50, Avustralya Borsası yüzde 0,05, Güney Kore Borsası yüzde 0,46 ve Endonezya Borsası yüzde 0,28 değer kaybetti.

Petrol piyasası

Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali El Naimi, ''ülkesi ve diğer petrol ihracatçısı ülkelerin piyasadaki kırılganlık nedeniyle petrol arzındaki açığı karşılamaya hazır olduğunu'' söyledi.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) en büyük üreticisi Suudi Arabistan'ın Petrol Bakanı El Naimi, Kuveyt'te düzenlenen Uluslararası Enerji Forumu'nda yaptığı konuşmada, ''Bol bol yetecek kadar üretim ve rafine kapasitesi söz konusu. Suudi Arabistan ve diğerleri ham petrol tedarikinde gerçek ya da fark edilen açığı gidermeye hazır'' dedi.

El Naimi, ''Kırılganlık, tüketiciler, üreticiler ve enerji işinde uzun vadeli planlar gerekmesi halinde kötü bir durum'' ifadesini kullandı.

İran Petrol Bakanı Rüstem Kasımi de toplantıda, ülkesine yönelik yaptırımlara değinerek, bunların ''tek taraflı ekonomik baskılar olduğunu ve bunun küresel çapta petrol tedarikinin sürmesini ve serbest ticareti tehlikeye attığını'' ifade etti. Kasımi, ''Eninde sonunda petrol piyasasında ilgili taraflar farklı sorunlarla karşılaşacak. Enerji güvenliği ülkelerin içişlerine müdahale ederek sağlanamaz'' dedi.

Bu arada ABD ham petrolünün Nisan ayı teslimi varil fiyatı haftayı 107,06 dolardan ve Londra Brent tipi ham petrolün Mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 125,81 dolardan tamamladı.

ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün Nisan ayı teslimi varil fiyatı dün haftanın son işlem gününde 1,95 dolar (yüzde 2) artarak 107,06 dolar, Londra Brent tipi ham petrolün Mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 3,21 dolar (yüzde 2,6) yükselerek 125,81 dolar oldu.

Ham petrol fiyatlarının artışında ABD ve İngiltere'nin stratejik ham petrol stoklarından bir kısmını piyasaya vermeyi planladığı haberleri rol oynadı.

Her ne kadar Beyaz Saray haberleri yalanlasa da piyasa uzmanları Batılı ülkelerin İran'ın nükleer programı konusunda uzun erimli bir döneme hazırlandığı iddialarının kaygı yarattığına işaret ediyorlar.

Ham petrol fiyatlarının 1 Ocak'tan bu yana yüzde 7 ve geçen yıl Ekim ayından bu yana ise yüzde 15 değer kazanmasında İran ile olan gerginlik ve Ortadoğu'dan petrol arzına yönelik tehditler önemli yer ediniyor.