Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, geçtiğimiz günlerde yaptığı ''Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile kuyumculuk sektörünün yastık altında tutulan ziynet niteliğindeki altınların bankalarda tasarruf edilebilmesiyle ilgili çalıştığını'' açıklamasına sektör temsilcilerinden farklı yorumlar geldi.

Merkez Bankası Ekim 2011'de kamuoyu ile paylaştığı Eylem Planı'nda, TL yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yüzde 10'una kadar olan kısmının altın cinsinden tutulabilmesine imkan sağlanması sonucu altın mevduat hesaplarının yaygınlaşması, bankacılık sistemi aracılığıyla yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması hedeflenirken, saklama sıkıntısı çeken ve bu yatırım enstrümanından vazgeçmeyip gelir de elde etmek isteyenlere hitap etmesi öngörülen çalışmanın, Türkiye'de son dönemlerde sıkça gündeme gelen tasarrufların artırılmasına da bir miktar katkı sağlaması bekleniyor.

İlgili kurumların çalışmayla ilgili görüş oluşturma aşamasında olduğu öğrenilirken, sektör temsilcileri de altının yastık altından çıkması için devletin vereceği teşviklerin önemine dikkati çekiyor.

İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tahmini olarak Türkiye'de yastık altında 5 bin ton altın bulunduğunu, devlet teşvikiyle bunun yüzde 10'unun dahi yastık altından çıkarılması halinde ekonomiye 28 milyar dolar kazandırılmış olacağını bildirdi.

Halaç, yastık altındaki altının bankacılık sistemine girmesi ile vatandaşın da gelir elde edeceğini belirterek, şunları kaydetti:

''Yastık altındaki altın fizikidir, kaydi değil. Bizim de altını bankaya fiziki olarak çekmemiz lazım. İAR olarak, bu altını ekonomiye kazandırmak uğraşısı içindeyiz. Bunun için bankacılık sistemini devreye soktuk. Bankalarla yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde, yastık altındaki altını gram altın şeklinde bankalarda mevduat olarak kabul ettirmeyi ve bu şekilde altını mevduat olarak yatıran kişinin gelir elde etmesini sağladık. Bunun yaygınlaştırılması lazım. Bunun için de devletin fiziki altına vereceği teşvikler çok önemli.''

Merkez Bankası'nın altını zorunlu karşılıklar arasına almasını çok olumlu bulduğunu ifade eden Halaç, bu kararın ardından bankaların yastık altı altına olan ilgisinin arttığını, yaklaşık 80 ton altının Merkez Bankasının kasasına girdiğini bildirdi.

BDDK, TBB ve kuyumculuk sektörünün yastık altı altına yönelik çalışmasını da önemli bulduklarını dile getiren Halaç, ''Devletin vereceği çeşitli destek ve teşviklerle yastık altındaki altın ekonomiye kazandırılabilir. Uluslararası uygulamalar dikkate alınarak şu anda 50 bin lira olan bankalardaki mevduat garantisi, altın hesaplarında 100-150 bin liraya çıkartılırsa, bu durum, vatandaşları yastık altındaki altınlarını bankaya mevduat olarak yatırmaları için teşvik eder. Ayrıca, para gibi altının da bankalar arasında havale edilmesi ve altın mevduatından alınan stopajın kaldırılması sağlanırsa inanıyoruz ki yastık altındaki altın hızlı bir şekilde çıkacaktır. Kamu bankalarının da bu işin içinde olması gerekir. TL yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yüzde 10'una kadar olan kısmının altın cinsinden tutulabilmesi miktarı da artırılmalı'' diye konuştu.

Yaklaşık bir ay önce kuyumcu odalarının da katılımıyla Hazine'de bir toplantı yaptıklarını, bu konuda ilgilileri bilgilendirdiklerini anlatan Halaç, kamu otoritesi ve kuyumculuk sektörünün daha çok bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.

-Maliye Bakanlığına sunulan rapor-

İstanbul Mücevherciler Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Mehmet Ali Yıldırımtürk de yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması ile ilgili bir süre önce Maliye Bakanlığına bir rapor sunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Yastık altı altınların bankaya yönelmesi sırasında takip edilecek yol olarak; yastık altı altınını bankada tutacak müşteriler, bankalar tarafından kuyumculuk sektöründeki sivil toplum kuruluşları, dernekler ve odalar nezdinde veya bunların tespit edeceği yetkili kuyumculara yönlendirilebilir. Yetkili kuyumcular da yastık altından gelen altınların rafinerilerde 24 ayar külçe altına dönüştürülerek bankalara yatırılmasını sağlar. Müşteriler, bankalara yatırılan bu altınlardan yıllık bir gelir elde edebilir. Bunun için de kişinin, yastık altındaki altınını bankaya yatırmasını özendirecek teşviklerin olması gerekir.''

Evlerde ve bazı bankalardaki kiralık kasalarla ilgili saklama zorlukları yaşandığına işaret eden Yıldırımtürk, Türkiye'de cari açığı oluşturan kalemlerin sektörlerde tek tek incelendiğini söyledi. Yıldırımtürk, ''Türkiye'de yastık altında o kadar altın varken altın ithal ederek cari açık oluşturmamız söz konusu. Altının yastık altından çıkartılması, kayıt dışılığı da azaltacak'' diye konuştu.

Yıldırımtürk, Türkiye'de şu anda 1,5 milyar dolar olan takı ihracatının, bankalara gelecek yastık altı altının kredi olarak sektöre kullandırılması halinde 5 milyar dolara ulaşabileceğini bildirdi.

-''Çalışmayı, kuyumculuk sektörünün kazancına göz dikmek olarak algılıyorum''-

İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Alaattin Kameroğlu ise söz konusu çalışma için BDDK ve TBB'nin kuyumculuk sektörüyle beraber çalışmadığını iddia ederek, bu konuda kuyumculuk sektörünün görüşlerinin alınmadığını söyledi.

Kameroğlu, yastık altı altınlarının ekonomiye kazandırılmasının önem arz ettiğini dile getirerek, ''Kuyumculuk sektörü hurda altını alır yerine yenisini satar. Yani alım-satımlarla kazanır. Bu çalışmayı ise istihdam yaratan, emek yoğun çalışan kuyumculuk sektörünün kazancına göz dikmek olarak algılıyorum. Sektörde minimum 200 bin kişi çalışıyor, aileleriyle birlikte 800 bin-1 milyon kişi sektörden geçiniyor. Çalışmanın kuyumculuk sektörüne faydası olmaz, sektörün işlerini olumsuz etkiler. Bankalar, kuyumcuların cuzi karlarına göz dikti diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

Bankaların vatandaşların getireceği hurda altınları 24 ayar külçe altına çevirerek hesaplara aktaracağını belirten Kameroğlu, bu durumun kuyumculuk sektörüne hiçbir artısı olmayacağını da savundu.