Bloomberght
Bloomberg HT Spor Erdoğan: Şikeye karşı en güçlü tedbirleri almak zorundayız

Erdoğan: Şikeye karşı en güçlü tedbirleri almak zorundayız

Başbakan Erdoğan, UEFA Kongresi'ndeki konuşmada, "Futbolun hileyle, şikeyle anılmasını önlemek için en güçlü tedbirleri almak mecburiyetindeyiz" dedi

Giriş: 22 Mart 2012, Perşembe 11:08
Güncelleme: 22 Mart 2012, Perşembe 13:07

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hukukta suçların şahsiliği ilkesi bulunduğunu belirterek, ''Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa, burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor. Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, bir kaç şehir, burada cezalandırılmış oluyor. Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, cezaların caydırıcılığından hareketle en büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım'' dedi.

Erdoğan, UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, açıkçası, futbol endüstrisinin, futbol ticaretinin, reklamın, paranın, finansmanın, spor ruhunun önüne geçmesini engellemek zorunda olduklarını belitti.

Futbolu, bir sanat, bir gösteri sanatı olarak muhafaza etmek, futbolu, barışın, dayanışmanın aracı olarak korumak ve gelecek nesillere aktarmak zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Az önce de ifade edildi, kısacası Fair Play hakim olmalı. Futbolun da, sporun da, şiddetle, hileyle, şikeyle anılmasını önlemek için en güçlü tedbirleri almak ve kararlılıkla uygulamak mecburiyetindeyiz. Buna her şeyiyle katılan sporda şiddet yasasını çıkaran bir hükümetin başbakanı olarak burada bir kaç kelimeyi ifade etmekte bir sorumluluk hissediyorum. O da şudur, hukukta bildiğiniz gibi suçların şahsiliği ilkesi vardır. Bir de bizim siyasetçiler olarak gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında zaman zaman muhatap olduğumuz sıkıntılar vardır. Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor. Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, bir kaç şehir, burada cezalandırılmış oluyor.

Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, cezaların caydırıcılığından hareketle en büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım. Oradan hareketle bunun sürdürülmesi inanıyorum ki, özellikle futbola olan, spora olan aşkı ve sempatiyi daha farklı bir şekilde geliştirecek ve onları sürekli olarak geri götürmeyecektir.''