Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Uluslararası piyasalarda geçen hafta, Avro Bölgesi borç krizinin son halkasının İspanya olacağı ve küresel ekonomiye ilişkin endişeler öne çıktı. Altın fiyatları gerilerken, ABD Doları bazı önemli para birimleri karşısında değer kazandı. Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı da 103 dolar seviyelerinde işlem gördü.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, ekonominin hala çok kırılgan olduğuna dikkati çekerek, ''Kendimizi güvende olduğumuza dair kandırmamalıyız'' dedi.

Lagarde, küresel ekonominin düzelmeye devam ettiğini, ancak özellikle Avrupa kıtasında ekonomik durumun hala oldukça kırılgan olduğunu vurguladı.

ABD ve bazı Avrupa ülkeleri gibi sanayileşmiş ülkelerde hükümet harcamalarının hızla azaltılmasının durumu daha da kötüye götüreceği uyarısında bulunan Lagarde, küresel ekonomideki son gelişmelerin iki hafta sonra yapılacak bahar toplantılarında detaylı bir biçimde ele alınacağını ifade etti.

Lagarde, uluslararası topluma krizde olan ekonomileri desteklemek için IMF'ye daha fazla güç ve kaynak vermesi çağrısında bulunarak, ''Kendimizi güvende olduğumuza dair kandırmamalıyız. Ekonomi, hala çok kırılgan durumda. Avrupa'daki finansal durum, büyük bir yük altında. Borç, hala çok yüksek. Petrol fiyatlarındaki artış ise bir diğer önemli konu'' dedi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Avro Bölgesinde bu yıl ekonomik görünümün aşağı yönlü risklere açık olduğunu söyledi.

ECB Frankfurt'ta yapılan faiz toplantısında beklentilere uygun olarak gösterge faiz oranını yüzde 1'de bıraktı. Toplantının ardından açıklama yapan Draghi, Avro Bölgesi ülkelerinde borç ve işsizlik seviyesinin yüksek kalmaya devam edeceğine işaret ederek, bölgede ekonomik toparlanmanın aşamalı olarak süreceğini vurguladı.

ECB Başkanı Draghi, Avro Bölgesinde enflasyonun 2012 yılı boyunca yüzde 2'nin üzerinde kalmasının muhtemel olduğuna da dikkati çekti. Emtia fiyatlarındaki artışın enflasyonist risklerin başını çektiği uyarısında bulunan Draghi, enflasyonun ikincil riskleriyle mücadele edebilecek araçları bulunduğu kaydetti.

Son birkaç ayda standart ve standart dışı para politikası önlemleri uyguladıklarını, bu önlemler bileşiminin finansal koşulların ve para politikasının uygulanmasının istikrarına katkı sağladığına dikkati çeken Draghi, ''Standart dışı para politikası doğal olarak geçici. Orta vadede fiyat istikrarında yukarı yönlü risklerin çözümü için gerekli tüm araçlara sahibiz'' dedi.

ECB Başkanı Draghi, ne enflasyon seviyesi ne ekonomik durum ne de yüksek işsizlik oranının kriz karşıtı önlemleri sonlandırmaya izin vermediğini ifade etti.

Öte yandan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Avrupa'nın yıl sonunda resesyondan çıkmasının beklendiğini bildirdi.

S&P yayımladığı raporda, Avrupa'da ılımlı durgunluğun yılın üçüncü çeyreğine kadar süreceğini ancak yıl sonuna doğru ya da 2013 yılı başında resesyondan çıkmasının öngörüldüğünü belirtti.

S&P'nin Avrupa Başekonomisti Jean-Michel Six, bölgenin çekirdek ülkelerinin büyümeye geri dönüşte öncülük edeceğini ifade ederek, Almanya ve Avro Bölgesi'nin diğer çekirdek kuzey ülkelerinin gayri safi yurtiçi hasılalarında (GSYH) bu yıl cansız büyüme beklendiğine, İspanya, İtalya ve Portekiz gibi güney ülkelerinin ise gerçek bir resesyonla karşı karşıya kalabileceğine dikkati çekti.

Avro Bölgesi'nin borç sorunu

Japonya Maliye Bakanı Jun Azumi, Avrupa'daki durumun son dönemde yatıştığını, ancak İspanya'ya yönelik endişeleri bulunduğunu söyledi.

Azumi, Avro Bölgesi'nde süregelen borç krizine karşı son dönemde kaydedilen gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ''Avrupa'da durum sakinleşti. Avrupa Merkez Bankası'nca geçen yılın sonundan bu yana alınan tedbirler çok etkiliydi. Ayrıca Avro Bölgesi maliye bakanlarının güvenlik duvarının miktarını 800 milyar avroya yükseltme kararı da önemli'' dedi.

Ancak Avro Bölgesi'ndeki borç sorununun henüz sona ermediğine işaret eden Azumi, İspanyol devlet tahvillerine karşı endişeler bulunduğuna vurgu yaptı.

İspanya Ekonomi Bakanı Luis de Guindos da piyasaların, Avrupa'nın ekonomik büyümesine ilişkin tedirginliği nedeniyle İspanya ve Avro Bölgesi'nin diğer ülkelerinin tahvil faizlerinin arttığını söyledi.

Luis de Guindos, Avrupa ekonomisinin zayıf büyüme rakamlarının resesyonun düşünülenin aksine daha derin olabileceğini gösterdiğini ve bu durumun piyasalarda, Avrupa ülkelerinin bütçe açıklarını kapatmasının daha zor olacağı fikri yarattığını ifade etti.

De Guindos, İspanya için kurtarmanın söz konusu olmadığını kaydetti.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ise ülkesinin bu yıl için belirlediği bütçe açığı hedefinden vazgeçmeyeceğini bildirdi.

''Portekiz için riskler sürüyor''

Öte yandan Avrupa Komisyonu, Portekiz'in finansal yardım programının uygulanmasının yolunda olduğunu belirtti, ancak önemli risk ve zorlukların sürdüğü uyarısında bulundu.

Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) oluşan Troyka heyetin son değerlendirmelerine dayanan raporunda, Portekiz'in 2013 yılında piyasalara geri dönmesini sağlayabilecek olan programın şimdilik yolunda gittiğini vurguladı.

IMF ise Portekiz ekonomisinin toparlanması programının planlandığı gibi ilerlediğini, ancak ''aşılması zor güçlüklerin'' sürdüğünü bildirdi.

IMF'nin Portekiz ile ilgili raporunda, Lizbon yönetiminin toparlanma programının uygulanmasının ''tatmin edici olduğu'', ancak Almanya ile Portekiz'in 10 yıl vadeli tahvil faizleri arasındaki farkın hala ''yüksek ve kırılgan'' kalmayı sürdürdüğüne işaret edildi.

Yunanistan'da tahvil takası tamamlanamadı

Bununla birlikte Avrupa Komisyonu'nun, Yunanistan'a verilmesi kararlaştırılan yeni yardım paketiyle ilgili borçların 107 milyar avroluk kısmının silinmesini sağlayacak tahvil takası planının (PSI) özel kreditörlerin bir bölümünün tahvil itfasına katılmayı ret etmesi nedeniyle tamamlanamadığı bildirildi.

Ellerinde yabancı hukuka tabi toplam 6,4 milyar avroluk tahvil bulunduran kreditörlerin bu tutumu, Atina ve Avrupa'da büyük endişe yaratırken, bu durumun Yunanistan'ı tekrar iflas ile karşı karşıya getirdiği belirtildi.

Yunanistan Başbakanı Lucas Papademos, Yunan ekonomisinin iki yıl içinde yüzde 2,5 ve yüzde 3 arasında büyüyebileceğini söyledi.

Papademos, Kıbrıs Rum kesimi ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, mevcut tahminlerin Yunanistan'ın GSYH'sinin beş yıl arka arkaya resesyondan sonra 2013 yılının ikinci yarısında toparlanmaya başlayacağına işaret ettiğini kaydetti.

Başbakan Papademos, ekonominin, gelecek ay başında yapılması beklenen seçimlerden sonra oluşacak yeni hükümet dahil Yunan yetkililerin reformlara bağlı kalması ve ekonomik toparlanmanın hızlanması için ek önlemler alması halinde büyüyebileceğine dikkati çekti.

Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel, ''Çek Cumhuriyeti'nin AB'nin yeni mali anlaşmasını imzalamamasının Avrupa'da hükümetlerin fazla harcamasını sınırlandıran plan için tehdit oluşturmayacağını'' belirterek, ''Almanya için mali anlaşmanın tüm Avro Bölgesi ülkeleri tarafından imzalanmış olması önemli'' dedi.

Alman hükümetinin bu konudaki görüşlerini değiştirmesi için Çek Cumhuriyeti'ne baskı yapmayacağını ifade eden Merkel, ''Çek Cumhuriyeti'nin anlaşmanın amaçlarını desteklemesi önemli'' diye konuştu.

Avro Bölgesi'nde işsizlik oranı rekor seviyede

Avro Bölgesi'nde işsizlik oranı şubat ayında yüzde 10,8'le tarihinin en yüksek düzeyine çıktı.

AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre 17 üyeli Avro Bölgesi'nde işsizlik oranı bir yıl önce yüzde 10, 2011 yılı sonunda yüzde 10,6 ve bu yılın ocak ayında yüzde 10,7 düzeyindeydi.

27 üyeli AB'nin işsizlik oranı da bir yıl önce yüzde 9,5 ve 2011 sonunda yüzde 10 düzeyindeyken ocak ayında yüzde 10,1 ve şubatta yüzde 10,2'ye tırmandı.

AB'de şubat ayı itibariyle en yüksek işsizlik oranları yüzde 23,6'yla İspanya, yüzde 21'le Yunanistan (2011 sonu itibariyle), yüzde 15'le Portekiz ve yüzde 14,7'yle İrlanda'da kaydedildi.

İngiltere Merkez Bankası, yüzde 0,5 olan gösterge faiz oranını aynı seviyede bıraktığını açıkladı.

İngiltere Merkez Bankası, ekonomiyi durgunluktan kurtarmak için 325 milyar sterlin değerindeki varlık satın alma programını da sürdürme kararı aldı.

ABD ekonomisi ve diğerleri

ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, ekonomiyi teşvik için yeni adımlar atılması konusunda daha az istekli davrandılar.

Fed Açık Piyasa Komitesi'nin (FMOC) 13 Mart'taki toplantısının tutanaklarına göre, Fed'in 10 üyesi bu toplantıda uzun vadeli faiz oranlarının düşmesi, daha fazla borçlanma ve harcanmayı desteklemek amacıyla yeni tahvil satın alma olasılığını değerlendirmeye çok az vakit ayırdılar.

Tutanaklara göre, Fed üyeleri kısa vadeli faiz oranlarının en azından 2014 yılının sonuna kadar çok düşük tutulması kararına bağlı kaldı ve toparlanmaya destek için Fed politikalarına hala ihtiyaç bulunduğunu ifade ettiler.

Fed, ekonomideki toparlanmanın geçen yıl olduğu gibi gücünü kaybetmesinden endişe ediyor.

Çin Merkez Bankası Başkanı Zu Siçuan, gelişmekte olan ekonomilere sıcak para akışını engellemek için parasal anlamda ABD'nin sorumlu bir duruş sergilemesi gerektiğini bildirdi.

Zu, bazı gelişmekte olan ekonomilerin sıcak para girişinden zarar görmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkati çekerek, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) adımlarının küresel ekonomi üzerindeki etkilerini düşünmesi gerektiğini vurguladı.

ABD'de İşsizlik Oranı mart ayında yuzde 8,2'ye gerilerken, Tarım Dışı İstihdam 120 bin kişi artarak ekim ayından bugüne en düşük aylık artışı gösterdi.

Döviz piyasası

ABD dolarının, uluslararası döviz Borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:



PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA

----------- --------- ---------

Japon Yeni 82,98 81,64

İsviçre Frangı 0,9020 0,9168

Kanada Doları 0,9964 0,9972



Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3352 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,3098 dolara geriledi.

Aynı borsada pazartesi günü 1,6020 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,5877 dolar oldu.

New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.677,50 dolardan kapanırken, perşembe günü kapanışta 1.630,10 dolara geriledi.

ABD, Avrupa ve Asya borsaları

Dünyada pek çok borsada cuma günü resmi tatil nedeniyle işlem yapılmadı.

ABD'de perşembe günü New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,11 (14,61 puan) değer kaybederek, haftayı 13.060,14 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,06 (0,88 puan) azalarak 1.398,08 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,40 (12,41 puan) artarak 3.080,50 puan oldu.

Avrupa'da Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,35 (19,90 puan) değer kazanarak 5.723,67 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,13 (8,80 puan) azalarak 6.775,26 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 0,19 (6,34 puan) artarak 3.319,81 puandan haftayı kapattı.

Asya'da Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi haftanın son işlem gününde yüzde 0,81 (79,16 puan) azalarak 9.688,45 puana geriledi.

Ayrıca Hong Kong Borsasında Hang Seng Endeksi yüzde 0,95, Avustralya Borsası yüzde 0,32, Tayland Borsası yüzde 1,31, Yeni Zelanda Borsası yüzde 0,36, Hindistan Borsası yüzde 0,63 oranında değer kaybederken, Tayvan Borsası yüzde 0,87, Singapur Borsası yüzde 0,04, Güney Kore Borsası yüzde 0,01, Şanghay Borsasında SE Composite Endeksi yüzde 0,19, Endonezya Borsası ise yüzde 0,78 oranında değer kazandı.

Petrol fiyatları

Petrol piyasasında da resmi tatil nedeniyle cuma günü işlem yapılmadı. Perşembe günü ABD ham petrolünün Mayıs ayı teslimi varil fiyatı 103 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün Mayıs ayı teslimi varil fiyatı 123 dolar seviyelerinde kapandı.

Haftaya 103 dolar seviyelerinde başlayan Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Mayıs ayı teslimi fiyatı perşembe günü 103,31 dolar seviyesinde işlem gördü.

Londra Brent tipi ham petrolün Mayıs ayı teslimi varil fiyatı ise haftanın son işlem gününde 123,43 dolar oldu.