Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Uluslararası Para Fonu (IMF) küresel büyümenin bu yıl yüzde 3,5'e düşeceği tahmininde bulundu.

IMF'nin 2012 Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, 2011 yılında yüzde 4 olan küresel büyümenin 2012 yılında yüzde 3,5'e düşmesi öngörülüyor. Buna neden olarak 2012'nin ilk yarısı ile 2011 yılının ikinci yarısındaki zayıf ekonomik hareketlilik gösterildi. Ancak, bu rapordaki oranlar, ocak ayında yayımlanan rapora göre, 2012 için yüzde 0,2, 2013 için de yüzde 0,1 oranında iyileştirmeye tekabül ediyor.

Bu yıl ekonomik faaliyetlerin tekrar hızlanması nedeniyle küresel büyümenin 2013 yılında tekrar yüzde 4 seviyesine dönebileceği bekleniyor.

Geçen yılki büyük gerilemenin ardından küresel görünümün tekrar artarak güçlendiği, ancak aşağı yönlü risklerin yüksek seviyede kalmaya devam ettiği vurgulanan raporda, ABD'de 2011 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetin artması ve Euro Bölgesi'nde derinleşen ekonomik krize yanıt vermede daha iyi politikalar izlenmesinin, keskin bir küresel yavaşlama riskini azalttığı kaydedildi.

Euro Bölgesi'nde hala hafif ekonomik durgunluk beklenmesi yüzünden gelişmiş ülkelere de grup olarak bakıldığında, bu grupta büyümenin 2012 yılında sadece yüzde 1,4, 2013'de de yüzde 2 olması bekleniyor. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde, reel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesinin geçen yıla göre yavaşlayarak, yüzde 6,2'den 2012'de yüzde 5,7'ye düşmesi, ancak 2013 yılında tekrar hızlanarak yüzde 6 düzeyine çıkması bekleniyor.

-IMF kaynaklarının artırılması-

G-20 ülkeleri, IMF'nin kaynaklarını 430 milyar doların üzerinde artırmayı taahhüt etti.

ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen G-20 ülkeleri Ekonomi Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısından sonra yayımlanan sonuç bildirisinde, kriz önleme ve çözümü için IMF kaynaklarının artırılması yönünde anlaşmaya varıldığı belirtildi.

Bu anlaşmanın, önemli sayıda ülkeleri içine alan geniş kapsamlı bir uluslararası işbirliği çabasının ürünü olduğu kaydedilen bildiride, ''2010 reformu altındaki kota artışlarına ilaveten, IMF kaynaklarının 430 milyar doların üzerinde artırılması yönünde sıkı taahhütler mevcut'' ifadesi kullanıldı.

Bu arada IMF-Dünya Bankası bahar toplantısında Dünya Bankası'nın yükselen Avrupa ekonomileri ve Orta Asya Bölgesi'ne yönelik raporunda, bu yıl, bölgedeki birçok ülkede yavaşlayan bir büyüme görüleceği ve bölge için ''ufukta görünen krizin'' ise 2050 yılına kadar nüfusun ciddi yaşlanması ve önemli oranda işgücü kaybı olacağı uyarısında bulunuldu.

Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Başkan Yardımcısı Philippe Le Houerou, ''2010-2011 yılındaki zayıf iyileşmeden sonra, bölgedeki büyümenin tekrar yavaşladığını'', bölgede 2011 yılındaki yüzde 5,5 orandaki büyümenin, bu yıl yüzde 3,4 civarında olmasının beklendiğini bildirdi.

-Dünya Bankası başkanlığına Kim seçildi-

Dünya Bankası başkanlığına, Dartmouth Koleji Başkanı Güney Kore doğumlu Amerikalı Jim Yong Kim seçildi.

ABD Başkanı Barack Obama tarafından Dünya Bankası başkanlığı için ABD'nin adayı olarak gösterilen sağlık uzmanı 52 yaşındaki Kim, Bankanın 25 üyeli yönetim kurulunda yapılan oylama sonucunda, rakibi Nijerya Maliye Bakanı Ngozi Okonjo-Iweala'nın önünde yer alarak bu göreve seçildi.

Yeni görevine 1 Temmuz'da başlayacak olan Kim, 5 yıllık görev süresinin tamamlanmasının ardından görevi bırakma kararı alan Dünya Bankası'nın şu anki başkanı Robert Zoellick'in yerini alacak.

Yoksullukla mücadele ve kalkınmayı desteklemeye odaklanan 187 üyeli Dünya Bankası'na, 1944'te kurulmasından bu yana Amerikalılar başkanlık ederken, kardeş kuruluşu Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) başkanları da her zaman Avrupalı oldu.

Gelişmekte olan ülkeler bu geleneğini kırmaya çalışsalar da ABD'nin Dünya Bankası Yönetim Kurulu'nda en büyük oy hakkına sahip olması, kimin başkan olacağına karar vermede önemli avantaj sağladı.

-Euro Bölgesi-

IMF, ''Avrupalı bankaların kredileri kesmesinin Avrupa ekonomisinin büyümesini yavaşlatabileceği'' uyarısında bulundu.

IMF'nin küresel finansal sistemle ilgili raporunda, sermayelerini koruma baskısı altındaki Avrupalı bankaların, gelecek iki yılda kredi vermeyi hızla kesebileceği, bunun bölgenin büyümesini yavaşlatacağı belirtildi. Raporda, kredilerdeki düşüşün Avrupa ekonomisinin bu yıl hafif resesyona girmesi ve 2013 yılında zar zor büyümesinin en büyük nedeni olduğuna işaret edildi.

IMF, Avrupa Birliği'ndeki büyük bankaların, geri ödenmemiş krediler, menkul kıymetler ve diğer varlıkları kapsayan bilançolarını 2013 yılı sonuna kadar 2,6 trilyon dolar kadar azaltabileceğini, bunun bankaların toplam varlıklarının yaklaşık yüzde 7'sini oluşturduğunu vurguladı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başekonomisti Peter Praet, para politikasının kriz önleme ilacı olmadığını söyledi.

Praet, Almanya Maliye Bakanlığı'nın düzenlediği konferansta, Avrupa hükümetlerini para politikasını krize karşı ilaç gibi değerlendirme niyetine karşı uyararak, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) istikrarı sağlamaktaki başarısının, para politikasını, yapısal problemlerin çözümünde çare olarak görmek konusunda hiç kimseyi yanıltmaması gerektiğine dikkati çekti.

Praet, hükümetlerin, sürdürülebilir kamu maliyesi ve borç seviyelerini azaltmak gibi bölge ülkeleri arasındaki dengesizlerle mücadele etmesi gerektiğine işaret etti.

IMF Başkanı Lagarde, İspanya'nın yardım planına ihtiyacı olmadığını söyledi.

Lagarde, Bloomberg TV'ye yaptığı açıklamada, herhangi bir ihtiyaç olması halinde IMF'nin tüm üye ülkelere destek vermeye hazır olduğunu, borç kriziyle mücadele eden İspanya için şimdilik böyle bir ihtiyaç olmadığını vurguladı.

İspanyol hükümetinin kararlılıkla yaptığı reformları desteklediklerine işaret eden Lagarde, hükümetin bütçe dengeleme ve istihdam piyasası için çok ciddi önlemler aldığına dikkati çekti.

İspanya Ekonomi Bakanı Luis de Guindos da, ülkesinin, İrlanda, Portekiz ve Yunanistan gibi finans kaynakları kesilmediği için mali yardıma ihtiyacı olmayacağını ifade etti.

Euro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, İspanyol hükümetinin reformlar konusunda gösterdiği olağanüstü çabadan çok etkilendiğini, ülkenin borçlanma faiz oranlarındaki ciddi artışa rağmen İspanya'nın herhangi bir şekilde finansal dış yardıma ihtiyacı olacağına inanmadığını vurguladı.

İspanya Merkez Bankası, İspanya bankalarının şubat ayında batık kredileri oranının yüzde 8,15 ile 18 yılın en yüksek seviyesine çıktığını açıkladı.

Öte yandan Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos, Yunan bankalarının yeniden sermayelendirilmesi planı çerçevesinde, Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) tarafından 25 milyar euronun Yunanistan Finansal İstikrar Fonu'na aktarıldığını bildirdi.

İtalya hükümeti yüzde 0,4 daralma olarak belirlenen bu yıl için gayri safi yurtiçi (GSYH) büyüme beklentisinin yüzde 1,2 daralma olarak revize etti. Hükümet, 2013 yılında ekonominin yüzde 0,5, 2014'te yüzde 1, 2015 yılında ise yüzde 1,2 büyüyeceğini tahmin ediyor.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), Almanya'nın 2010 yılında GSYH'ye oranı yüzde 83 olan toplam borç seviyesinin geçen yıl yüzde 81,2'ye indiğini açıkladı.

-ABD ekonomisi ve diğer-

ABD Hazine tahvillerine yabancı talep şubat ayında rekor kırdı.

Hazine Bakanlığı, şubat ayında ABD Hazine tahvillerindeki yabancı varlığının yüzde 0,8 artışla 5,1 trilyon dolar olduğunu açıkladı. Böylece, ABD Hazine tahvillerindeki yabancı varlığı yedinci ayda da artmış oldu.

Çin, ABD Hazine tahvilleri alımını yüzde 1,1 artırarak 1,18 trilyon dolara, Japonya, yüzde 1,2 artırarak 1,1 trilyon dolara çıkardı. ABD Hazine tahvili alımında üçüncü sıradaki Brezilya'nın ABD Hazine tahvili varlığı 225,5 milyar dolara, İngiltere'nin de 103 milyar dolara indi.

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları geçen hafta 386 binle beklentilerin üzerinde arttı.

Perakende satışlar mart ayında yüzde 0,8 yükselirken, aynı ayda sanayi üretimi değişmedi.

ABD'de konut başlangıçları mart ayında yüzde 5,8 düşerken, inşaat ruhsatları yüzde 4,5 artışla 747 bin oldu. İkinci el konut satışları ise ayda yüzde 2,6 azalarak 4,48 milyon adede geriledi.

Bu arada Çin'de 2012'nin ilk çeyreğinde doğrudan yabancı yatırım yüzde 2,8 düşerken, Çin'in dış ülkelerdeki yatırımları ise yüzde 94,5 arttı.

Çin Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre, Çin'deki doğrudan yabancı yatırım ilk çeyrekte 29,48 milyar dolar, Çin'in dış ülkelerdeki doğrudan yatırımlarının ise yüzde 94,5 artışla ilk çeyrekte 16,55 milyar doları buldu.

-ABD, Avrupa ve Asya Borsaları-

ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,50 değer kazanarak haftayı 13.029,06 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,12 artarak 1.378,53 puana yükseldi. Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,24 düşerek 3.000,45 puana indi.

Amerika kıtasında ayrıca Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 0,20, Arjantin Borsası'nda Merval Endeksi yüzde 0,61, Meksika Borsası'nda IPC Endeksi yüzde 0,10 ve Kanada Borsası yüzde 0,05 geriledi.

Avrupa'da borsalar haftayı yükselişle tamamladı.

Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,48 değer kazanarak 5.772,15 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 1,18 artarak 6.70,12 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi yüzde 0,46 yükselerek 3.188,58 puandan haftayı kapattı.

Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 1,92, İtalya'da Milano Borsası yüzde 0,80, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,80, İsveç Borsası'nda OMX 30 Endeksi yüzde 1,35 ve İsviçre'de Zürih Borsası yüzde 0,55 yükseldi.

Asya'da ise borsaların seyri karışıktı.

Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi haftayı yüzde 0,28 azalarak 9.561,36 puandan tamamladı.

Asya'da ayrıca Tayvan Borsası yüzde 1,52, Güney Kore Borsası yüzde 1,26, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 0,74, Singapur Borsası yüzde 0,46 değer kaybetti.

Hong Kong Borsası yüzde 0,07, Avustralya Borsası yüzde 0,09, Tayland Borsası yüzde 0,78, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 1,19 ve Endonezya Borsası yüzde 0,42 değer kazandı.

-Petrol piyasası-

Bu arada ABD ham petrolünün mayıs ayı teslimi varil fiyatı haftayı 103,05 dolardan ve Londra Brent tipi ham petrolün mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 118,76 dolardan tamamladı.

ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün mayıs ayı teslimi varil fiyatı dün haftanın son işlem gününde 78 sent artarak 103,05 dolar, Londra Brent tipi ham petrolün mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 76 sent yükselerek 118,76 dolar oldu.

Petrol fiyatlarının yükselişinde Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da iş dünyası güven endeksinin artışını sürdürmesi etkili oldu.