Kurumlar vergisine yeni düzenleme
Yeni teşvik paketiyle getirilen düzenlemelerde dikkate alınarak Kurumlar Vergisi Genel Tebliği değiştirildi
Yeni teşvik paketinde getirilen düzenlemeler de dikkate alanarak Kurumlar Vergisi Genel Tebliği değiştirildi.
Maliye Bakanlığı'nın konuya ilişkin 6 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Yeni düzenleme ile kurumlar vergisi istisna kapsamı genişledi. Buna göre, kamu idare ve kuruluşları tarafından genel insan ve hayvan sağlığını korumak ve tedavi etmek amacıyla işletilen kuruluşlardan sağlık hizmeti kuruluşların, teşhis ve tedaviye yönelik olarak birbirlerine yapacakları mal ve hizmet satışları kurumlar vergisi muafiyetini ortadan kaldırmayacak.
Böylelikle, kamu idare ve kuruluşlarına bağlı sağlık kuruluşlarının ihtiyaç fazlası mallarının birbirleri arasında devri veya mevcut kapasiteleri çerçevesinde arz edilebilecek hizmetlerinden birbirini yararlandırmaları muafiyeti etkilemeyecek.
6225 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (mini torba yasa) ile değiştirilen hüküm uyarınca, Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane, klinik, dispanser, sanatoryum gibi kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan mal ve hakların kiralanması işlemleri de söz konusu muafiyeti etkilemeyecek. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı'na bağlı söz konusu kuruluşlar tarafından kurum mülkiyet kiralaması veya belli bir süreyle işletme hakkının devredilmesi muafiyeti ortadan kaldırmayacak.
-Şans oyunları düzenleyen kurum ve kuruluşlara vergi muafiyeti
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 4.8 numaralı ''Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü'' başlığı, ''Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve 5602 sayılı Kanunun 3'nücü Maddesiyle Tanımlanan İlgili Kurum ve Kuruluşlar'' şeklinde değiştirildi.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, TOKİ'nin yanı sıra şans oyunları lisans veya işletim haklarını hasılattan pay verme karşılığından devralan kuruluşlar hariç 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 3'üncü maddesinde tanımlanan ilgili kurum ve kuruluşlar kurumlar vergisinden muaf tutuldu.
Buna göre, ilgili mevzuat çerçevesinde şans oyunu tertip etme hak ve yetkisine sahip kurumlar ile bu hak ve yetkinin devredildiği kurum, kuruluş ve özel hukuk tüzel kişilerine de muafiyet getirildi. TOKİ'nin konut tedariki ile ilgili iktisadi işletmeleri de muafiyet kapsamına alındı.
-Kredi teminatı sağlayan kuruluşlar
Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde yalnızca kredi teminatı sağlamak üzere kurulmuş olup bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları fonları ortaklarına dağıtmaksızın kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlara, kurumlar vergisi muafiyeti getirildi.
Önceki düzenlemede yalnızca KOBİ'lere kredi teminatı sağlamak üzere kurulmuş kurum ve kuruluşlara kurumlar vergisi muafiyeti getiriliyordu.
Kurumun statüsü, muafiyetten yararlanma açısından önem arz etmeyecek. Ancak, sözü edilen kurumların, kuruluş sözleşmelerinde yalnızca kredi teminatı sağlamak üzere kuruldukları ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kar payı dağıtmayacakları açıkça yazılı olacak.
-Rüçhan hakları
Eski düzenlemeye göre, anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımına gitmeleri durumunda, bu şirketlerin hisse senetlerini aktifinde bulunduran kurumlar, bedelli veya bedelsiz olarak yapılan bu sermaye artırımına katılabilecekleri gibi yeni hisse senedi rüçhan hakkı kuponlarını (öncelikli alım hakkı) başkalarına da satabilme hakkına sahip. Söz konusu rüçhan haklarının satışından elde edilen kazançların yüzde 75'i istisnadan yararlanabiliyor.
Ancak, İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun bu değerlere iki tam yıl süreyle bilfiil sahip olması gerekiyor.
Yeni düzenleme ile, kaynak kuruluşlarca kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışında, iki tam yıl süreyle aktifte bulundurma şartı aranmayacak.
-Yurt dışında devam eden işlerin hasılatları
Yurt dışında yapılmakta olan işlerden elde edilen hasılatın Türkiye'ye döviz olarak getirilmesi halinde, işlerin tamamlandığı geçici vergilendirme dönemine kadar söz konusu yabancı paraların değerlendirmesinden kaynaklanan kur farkları istisna kapsamında değerlendirilecek.
Bu arada kredi kooperatiflerine getirilen risturn istisnası (dönem sonu elde edilen karın ortaklara dağıtılan kısmı) tarımsal üretici birliklerine de getirildi.
Yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi istisnasının kapsamı genişletilirken, istisna süresi 31 Aralık 2023 tarihine uzatıldı.
Maliye Bakanlığı'nın 6 numaralı Kurumlar Vergisi Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinde elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi istisnasının kapsamı genişletilirken, istisna süresi 31 Aralık 2013 tarihinden 31 Aralık 2023 tarihine uzatıldı.
Düzenlemeye göre, Ar-Ge, araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalar, yazılım, bilgisayar, iletişim cihazı ve bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın çalışmasını, programını veya kod listesini tasarlama, geliştirme gibi faaliyetler istisna kapsamında yer alacak.
-Serbest bölgeler
Tebliği konulan geçici maddeye göre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin, bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacak.
Öte yandan, AB'ye tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar, serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacak.
Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az yüzde 85'ini yurt dışında ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler de gelir vergisinden müstesna olacak. Bu oranı yüzde 50'ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
Serbest bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar da damga vergisi ve harçlardan müstesna tutulacak.
-Muallak hasar
Muallak hasar ve tazminat karşılığının aktüeryal zincirleme merdiven metodu kullanılmak suretiyle hesaplanmasında, her bir branş için gerçek durumu en iyi yansıtan yöntemin belirlenmesi, Hazine Müsteşarlığının izni alınmadan bu yöntemin 3 yıl değiştirilmemesi ve negatif sonuç veren branşlardaki tutarın da tamamının hesaplamalarda dikkate alınması gerekecek. Bu şekilde hesaplanan muallak hasar ve tazminat karşılıkları 2012 vergilendirme döneminden itibaren gider olarak indirilebilecek.
Tebliğde, beyannamenin verilmesiyle ilgili de değişikliğe gidildi. İktisadi işletmelerin ortak yönetimi veya sermayesi olsa dahi faaliyetlerinin bağımsız ve farklı olması halinde ayrı ayrı mükellefiyet tesis ettirilmesi gerekecek. Aynı faaliyet alanında farklı işyerlerinde faaliyette bulunulması halinde ise tek mükellefiyet tesis ettirilmesi mümkün olacak. Ancak, farklı yönetim, sermaye ya da organizasyonu olan işletmeler ayrı ayrı iktisadi işletme kabul edilecek.
Örneğin; bir derneğe bağlı maden suyu işletmesi ile birlikte, özel poliklinik işletmesinin bulunması halinde bunların sermaye veya yönetiminin ayrı olup olmadığına bakılmaksızın, her biri için ayrı ayrı kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekecek.
Diğer yandan, bir vakfa ait farklı illerde özel okul işletmelerinin bulunması halinde tüm okullar için tek bir iktisadi işletme üzerinden kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilebilecek.
Aynı faaliyet alanında farklı işyerlerinde faaliyette bulunulması nedeniyle her bir işyerinin ayrı bir iktisadi işletme kabul edilerek tesis edilen mükellefiyet kayıtları, talep edilmesi halinde 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren terkin edilecek ve tek mükellefiyet kaydı açılacak.
-Hakediş ödemeleri-
Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerine ilişkin olarak 3 Şubat 2009 tarihinden itibaren yapılan hakediş ödemeleri üzerinden, 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca yüzde 3 oranında vergi kesintisi yapılması gerekecek. 3 Şubat 2009 tarihinden itibaren 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri üzerinden yüzde 20 oranında vergi kesintisi yapılacak.
-Uzun dönemli kira sertifikalarından elde edilen gelire vergi avantajı
Tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirlerden 29 Haziran 2011 tarihinden itibaren, vadesi 1 yıla kadar olanlara sağlanan gelirlerden yüzde 10, 1-3 yıl arası olanlara sağlanan gelirlerden yüzde 7, 3-5 yıl arası olanlara sağlanan gelirlerden yüzde 3 vergi kesintisi yapılacak. 5 yıl ve daha uzun olanlara sağlanan gelirlerden ise vergi kesintisi yapılmayacak.
-Kıymetli maden yatırım fonları kazançlarına sıfır vergi
Portföyü Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıkların kazançları üzerinden yapılacak vergi kesinti oranı, 209/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2008 yılı kazançlarına da uygulanmak üzere sıfır olarak belirlendi.
Vergi kesintilerine ilişkin beyannameler ertesi ayın başından 23'üncü günü sonuna kadar verilebilecek.
Kurumlar vergisi mükelleflerince avans kar payı dağıtımı yapılması halinde, dağıtılan kar payları üzerinden elde edilen hukuki niteliğine göre vergi kesintisi yapılacak. Avans kar payı dağıtılması halinde, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanmayacak. Ancak, hesap dönemi itibarıyla zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kardan düşük çıkması halinde, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacak.