Bloomberght
Bloomberg HT Haberler TÜİK/Aydemir: Hiçbir veriyi iyi ya da kötü göstermek için değiştirmeyiz

TÜİK/Aydemir: Hiçbir veriyi iyi ya da kötü göstermek için değiştirmeyiz

TÜİK Başkanı Aydemir, "Hiçbir veriyi düşük veya yüksek göstermek, iyi veya kötü göstermek için biz, herhangi bir ne veride oynama, ne değişiklik yaparız" dedi

Giriş: 14 Şubat 2013, Perşembe 13:22
Güncelleme: 14 Şubat 2013, Perşembe 16:01

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, hiçbir veriyi düşük veya yüksek göstermek için kesinlikle herhangi bir veride oynama veya değişiklik yapmayacaklarını belirterek, işsiz sayısının ''ümidi kırıkların'' eklenmemesi nedeni ile düşük çıktığı yönündeki eleştirilere ilişkin, ''O veriyi zaten biz veriyoruz. Ancak uluslararası standartlar ve normları dışında bir iş söylemek çok doğru değil diye düşünüyorum'' dedi.

Aydemir'in gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda, ''Turizm İstatistiklerinde Güncelleme'' ve ''Nüfus Projeksiyonları'' konuları da ele alındı.

Burada konuşan Aydemir, ocak ayından itibaren yeni bir logo edindiklerini kırmızı ve siyah renkli logonun istikrar, güven ve dinamizm anlamını taşıdığını söyledi.

Geçen yıl en fazla açıklama gönderdikleri konunun işgücü olduğunu belirten Aydemir, şöyle konuştu:

''Gerçekten bu kurum, metodolojik açıdan kendi imkanları ölçüsünde ve kendi teknik yeterliliği ölçüsünde tamamen uluslararası standartları baz alınıyor. Bundan hiçbir tereddütünüz olmasın. Hiçbir veriyi düşük veya yüksek göstermek, iyi veya kötü göstermek için biz, herhangi bir ne veride oynama, ne değişiklik yaparız. Bu, kurumun hayatta ve kesinlikle yapmayacağı bir şey. Biz metodolojik değişiklikleri yaparız. Önemli olan sonucun tutarlılığı ve metodolojinin güvenilirliğidir. Bu konuları özellikle söylemek istedim. Son zamanlar özellikle işgücüne ilişkin metodolojik konular çok tartışılıyor. Mesela şu tartışmaya gerçekten anlam veremiyorum. 'Yine biz ümidi kırıkları katmıyoruz'. 'İşsizlik hesaplarken ümidi kırıkları işsiz kapsamına alıp işsizlik oranını yüksek göstermiyoruz' Bu o kadar çok söyleniyor ki. Dünyada bunu yapan bir ülke yok. Böyle bir tanım yok. Yani böyle bir şeyi yapamazsınız.''

Aydemir, defalarca açıklama gönderdiklerini, ''bakın, tanım budur'' dediklerini, ancak bunları söylemelerine rağmen herkesin aynı şeyi yaptığını belirterek, ''Ümidi kırıkları gidip işsizlik üzerine koyuyorlar 'gerçek işsizlik budur' diye. O veriyi biz veriyoruz, o veriyi biz hesaplıyoruz zaten. Biz eğer dünyadaki bütün ülkeler bir tarafta, Türkiye bir tarafa kendimize özel bir işsizlik tanımı yapıp yayınlayacaksak yapalım. Çünkü biz 2012 yılında en fazla açıklama gönderdiğimiz konu işgücü. Sonuçta herkes özgürce yorum yapabilir ama uluslararası standartlar ve normları dışında bir iş söylemek de çok doğru değil diye düşünüyorum'' diye konuştu.

-''Güvenilir metodoloji kaliteli istatistiklerin temelidir''-

Aydemir, 2005'te yürürlüğe giren 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu ile İstatistik sisteminin yeniden şekillendirildiğini belirterek, bunun bir sessiz reform olarak nitelendirilebileceğini söyledi.

Türkiye İstatistik Kanunu'nun ülkenin istatistik sistemi için bir çerçeve kanun olduğunu vurgulayan Aydemir, ''Kanun ile planlı döneme geçilmiştir. Sistemde yer alan tüm kurumların istatistik üretim sürecindeki yeri tanımlanmıştır. Resmi istatistiklerin kalitesinin geliştirilmesi için program kapsamında üretilen istatistikler, güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistiki gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre hazırlanır ve uygulanır. Programın uygulanmasında, kurum çalışanları ile diğer uygulayıcı birimlere, veri kaynakları, istatistiki yöntem ve süreçlerinin seçimi, dağıtımın içerik, şekil ve zamanı ve istatistiki gizliliğin uygulanması başta olmak üzere, hiçbir konuda talimat verilemez'' şeklinde konuştu.

Aydemir, güvenilir metodolojinin kaliteli istatistiklerin temeli olduğunu belirterek, Avrupa standartları ve diğer uluslararası standartların takip edildiğini kaydetti.

Standart kavramların, uluslararası tanım ve sınıflamaların kullanıldığını anlatan Aydemir, veri kalitesinin takibi amacıyla kurumsal kalite raporları oluşturulduğunu ifade etti.

Aydemir, üretilen tüm istatistiklerin, uluslararası kuruluşlar tarafından izleme ve değerlendirmeye tabi tutulduğunu vurguladı.

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) toplamının mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak yayımlandığını dile getiren Aydemir, ''Toplam istihdam ve işsizlik göstergeleri mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak yayımlanmaktadır. GSYH'nın üretim ve harcama yöntemine göre tüm alt kalemleri mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak yayımlanacaktır. İşgücü göstergelerinde sektörel istihdam, tarım dışı işsizlik ve genç nüfusta işsizliğe ilişkin göstergeler mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak yayımlanacaktır'' diye konuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, turizm gelirlerinde yapılan revizyonların cari açığı düşürücü etkisinin 2,2 milyar dolar olduğunu söyledi.

Aydemir'in gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda, ''Turizm İstatistiklerinde Güncelleme'' ve ''Nüfus Projeksiyonları'' konuları da ele alındı.

Burada konuşan Aydemir, ürettikleri 130 başlık altındaki temel istatistikleri, Avrupa Birliği Eurostat'a göndermek durumunda olduklarını söyledi. Onların da verileri metodolojisi, zamanlılığı, kapsamı, veri kaynağı, tutarlığı gibi konularda incelediklerinin altını çizen Aydemir, ''Yani biz 'kendimiz istediğimiz gibi metodolojiyi değiştirdik, dönemini değiştirdik, böyle yaptık', böyle bir yetkimiz yok bizim. Çünkü biz Eurostat'ın temel kurallarına uymak zorundayız'' diye konuştu.

Bazen metodolojiyi değiştirdiklerini dile getiren Aydemir, şöyle devam etti:

''Metodolojiyi değiştirdiğimiz vakit, 'ya işte TÜİK rakamları iyi göstermek için metodolojiyi değiştirdi'. Mesela bugün turizm istatistiklerini açıklıyoruz. Biz turizm istatistiklerini rakamları iyi göstermek için değiştirmedik. Biz metodolojik olarak bir eksikliğimizi giderdik. Yapmamız gerekeni yaptık. Yapmamız gerekenin sonunda rakam X çıkar Y çıkar. Türkiye İstatistik Kurumu olarak biz, rakamın ne çıktığı ile ilgilenmeyiz. Biz, doğru bir metodoloji ile doğru bir veriyi zamanlı olarak tutarlı üretip üretmediğimize bakarız. Yoksa enflasyon, turizm gelirleri veya milli gelir düşük çıkmış, yüksek çıkmış gerçekten buna bakmayız bile. Biz sadece metodolojimiz doğru mu, eksikliğimiz var mı, bunlara bakarız. Bizim yükümlülüğümüz bunlara bakmak zaten.''

-'Tüketici güven endeksinde metodoloji değişikliğine gittik'-

Aydemir, istatistik verilere ilişkin kanunun 18. maddesine göre, resmi istatistiklerin üretimi sırasında kullanılacak istatistik yöntemleri, tanımları, sınıflamaları, standartları, ulusal ve uluslararası normlara uygun olarak belirleme zorunluluğu getirildiğine vurgu yaparak, ''Bu madde üzerinde başka yorum yapmak bence gerekli değil diye düşünüyorum'' dedi.

Bütün sınıflama ve metodolojiyi uluslararası standartlara göre yapmak durumunda olduklarını belirten Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bugün herhangi bir veriyi alın ki uluslararası standardı olmasın. Ödemeler dengesinden, milli gelirden, işgücünden, sanayi üretiminden, yoksulluğundan, bütün istatistiklerde uluslararası kuruluşların ya Avrupa Birliği, OECD, BM, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü'dür, hepsinin bir kuralları var. Hatta ve hatta Avrupa Birliği'nde, ben size şunu söyleyeyim soruların şekline bile karar veriliyor. 'Bu soruları soracaksın, bu şekilde soracaksın' diyor. Mesela tüketici güven endeksini biz değiştirdik. Orada tamamen metodoloji değişikliğine gittik ve AB'ye yüzde 100 uyumlu bir hale getirdik.''

-''IMF hatanın kendilerinden kaynaklandığını kabul edip gitti''-

Aydemir, TÜİK olarak asıl yapmak istediklerinin bu standartlarda üretip yayınladıkları verilerin ne dediğinin tartışılması olduğunu dile getirerek, ''Biz de maalesef şunu görüyoruz, üzülüyoruz. Verinin nasıl üretildiği, verinin ne dediğinden daha fazla tartışılıyor. Halbuki verinin ne dediği konusunda daha fazla zaman harcamamız gerekir diye düşünüyorum. Bizim derdiğimiz ürettiğimiz verilerin kullanılmasıdır. Ürettiğimiz bütün istatistiklerin metodolojisi konusunda Eurostat'ın, IMF'nin incelemelerine tabiyiz'' diye konuştu.

İstatistikler güvenilirliği konusunda IMF'den de bir örnek veren Aydemir, şunları kaydetti:

''IMF, geçen yıl bizim milli gelirdeki mevsimsel düzeltme konusunda hata yaptığımızı düşünmüş. IMF Türkiye Temsilcisi geldi 'sizin hata yaptığınızı düşünüyoruz' dedi. Bunu da sıkılarak söyledi. Ben de 'uzmanlarınız var, gönderin bakalım' dedim. Bu iş için uzmanlar geldi IMF'den. Geldiler, incelediler ve sonuçta kendilerinden kaynaklanmış olduğunu kabul edip gittiler. Hiçbir şey değiştiremeden sonunda 'doğru yapıyorsunuz' deyip gittiler.''

Aydemir, verilerin toplamasında ise sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, ''Bizim il düzeyinde milli gelir üretmemizi beklemeyin. Üretemeyiz çünkü mümkün değil. Çünkü biz hangi ilde hangi işletme var, kaç kişi çalıştırıyor, ne kadar üretim yapıyor, bu bilgiye sahip değiliz ki. Bu bilgiye sahip olmadan bizim il düzeyinde milli geliri nasıl verebiliriz ki?'' diye konuştu.

-''2 milyar 170 milyon dolar cari açığı düzeltecek turizm geliri oluşuyor''-

Birol Aydemir, Türkiye'nin istatistik yapısını toplu olarak iyileştirmeden tek başına TÜİK'i iyileştirerek belirli bir noktaya gitmenin çok zor olduğunu kaydetti.

TÜİK'in kadın, gençlik, çevre ve KOBİ'ye ilişkin istatistiklerini bu yıl güncelleyerek devam edeceklerini anlatan Aydemir, bunlara girişimcilik, yaşlar, çocuk ve aile istatistikleri ekleyeceklerini bildirdi.

Aydemir, turizm gelirlerinde yapılan revizyonların cari açığı düşürücü etkisinin önce 1,7 milyar dolar olduğunu açıkladı. Daha sonra bir düzeltme yapmak istediğini belirten Aydemir, ''Turizm gelirlerinde yapılan revizyonların cari açığı düşürücü etkisi 1,7 milyar dolar değil 2,2 milyar dolar'' dedi.

TÜİK Başkanı Aydemir, sözlerini şöyle tamamladı:

''Yurt dışından buraya turist getiren acentelere anket yaptık dört dönem. 'Yerli ulaşım aracı kullandığında Türkiye'ye kalan oran ne, yabancı ulaşım aracı kullandığınızda kalan oran ne' bütün bunları sorduk. Bunları sorup Türkiye'ye paket turdan kalan payı bulduk. Bu yüzde 40 olarak belirlenmiş. Zaten tartışma buradan başlamış ve Türkiye'ye daha fazla kaldığı belirtilmiş. Paket turla getirdiğiniz her kişiden aldığınız her 100 liranın 40 lirası bu ülkede kalıyor varsayımı ile turizm geliri hesaplanıyordu. Bu 2001 yılındaki bir hesaplamaya dayanıyordu. Biz bunu karar verecek halimiz yok. Bütün verileri aldık ve yeni bir paket tur oranı hesapladık. Şu anda ortalamada her paket turdan elde edilen 100 liranın 54 lirası bu ülkede kalıyor, 46 lirası dışarıda kalıyor. 2 milyar 170 milyon dolar cari açığı düzeltecek bir turizm geliri oluşuyor.''

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, kurum olarak, veri almakta sorun yaşadıklarını belirterek, ''Maliye Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler Kurumu bizimle veri paylaşmakta o kadar cimriler ki. Veri vermede bizimle çok işbirliği yapılmıyor, adeta cebelleşiyoruz bilgi alalım diye'' dedi.

Aydemir, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu ''Turizm İstatistiklerinde Güncelleme'' ve ''Nüfus Projeksiyonları'' konularının ele alındığı toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

''Sektörlerdeki şirket sayısının bilinmediğini söylediniz. Bu ne kadar zamanda ve ne yapılırsa düzelir?'' sorusuna Aydemir, ''Zaten temel sıkıntımız bu. Bunu düzenlemeye çalışıyoruz. Bütün kurumlar kayıtlarında standart sınıflamaları kullanırsa bu sorunu çözme konusunda bir adım atmış oluruz. Kurum olarak, bir yazı gönderdik ve bu standartları kullanmalarını istedik. Kamu kurumlarının bu kayıtları tutmalarını istiyoruz. Çözüm için proje geliştirdik. Bu proje bittiğinde sorun çözülecek'' diye cevap verdi.

Aydemir, veri kaynağından ne kadar sağlıklı bilgi gelirse kendilerinin de ona göre sağlıklı istatistik sonucu verebileceklerini belirterek, ''Biz veri alamıyoruz. Biz şirketlere iki, üç defa gidiyoruz bunun için. Maliye Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler Kurumu bize veri paylaşmakta o kadar cimriler ki, bizimle gerekli verileri paylaşsalar gitmemize gerek yok. bile. Biz istatistik kurumu olarak onlarla bilgi paylaşamayız ama onlar paylaşabilirler. Maliye, 'vergi mahremiyetine giriyor', Sosyal Hizmetler de 'kişi mahremiyetine giriyor' diyor, veri vermede bizimle çok işbirliği yapmıyor cebelleşiyoruz bilgi alalım diye.'' şeklinde konuştu.

-''Altının büyümeye etkisi yok''-

Aydemir, ''Büyümeyle ilgili bir revizyon düşünüyor musunuz? Büyümede altının etkisi ne olacak? Kültür diye bir kategori neden yok?'' sorularına Aydemir, şöyle cevap verdi:

''Büyüme ile ilgili bir revizyon yapacağız bu konuda geride kaldık. Tek tek konular üzerinde revizyon mu yapalım yoka bunları biriktirip birden mi yapalım diye kendi aramızda tartışıyoruz.

İş-Kur'daki resmi kayıtlı işsizlerin sayısı istatistik kurumlarının bulduğundan daha yüksek. Yöntem ve hesaplama farklılıkları var. Biz metodolojimizden gayet eminiz. Bunlar arasında fark olması doğaldır. Çünkü metodolojik fark vardır. İşgücüyle ilgili değişiklik yapacağımızı geçen yıl şubat ayındaki toplantıda söyledik. Bakan beyler bunu sizden sonra duydu. Biz kamuyla paylaşamadan bilgileri Bakanlarla paylaşmıyoruz. Hele hele Sayın Ali Babacan'ın kişiliğine aykırıdır bu. Basın ve siyasi otorite aynı anda bilgi sahibi oluyorsunuz. Bu arada kültür ile ilgili bir çalışma yapılıyor. Turizm gibi kültürle ilgili de bir revizyona başladık. Altının büyümeye etkisi yok.''

-''Kurum olarak bir iletişim sorunumuz var''-

Aydemir, kurum olarak kendilerini çok iyi ifade edemediklerini, bir iletişim sorunu yaşadıklarını vurgulayarak, '' 'Karşı taraf neden anlamıyor?'dan ziyade 'biz neden anlatamıyoruz?' konusu üzerine yoğunlaşıyoruz'' dedi.

Nüfusa ilişkin bir soruya Aydemir,'' Türkiye'nin nüfusu bu şekilde giderse yaşlanacak. Avrupa ülkelerinin karşılaştığı bu sorunlarla yüzleşip gerekli tedbirleri alalım mı almayalım mı? Bunun tartışılmasına zemin oluşturuyoruz. Sadece resmi ortaya koyuyoruz'' diye cevap verdi.