Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bankalarda aşırı hırs ve kar duygusunun olduğunu belirterek, "Yüksek faizleri düşük faizlerle takas etmek, revize etmek isteyenlerin önüne bankalar kapatma komisyonu diye yeni bir komisyon koyuyor. Evet bu alanda yasal boşluk vardı. Ama yasal boşluk varsa bunu doldurmak da evelallah bizim boynumuzun borcudur. En kısa zamanda gereği yapılacak" dedi.

Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nce (AKİB) ve Akdeniz Ağaç ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği'nce düzenlenen "Mobilya Ar-Ge Proje Pazarı" ödül töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, mobilya sektörünün Türkiye'nin ihracatında önemli bir payı olduğunu, bu sektörde Türkiye'nin geçen yıl 1.9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini söyledi.

Sektörde dünya ihracatının 75'de 1'ini Türkiye'nin yaptığını ifade eden Çağlayan, "Sektör net ihracatçı bir sektör. Bugün 1 milyar dolardan fazla dış ticaret fazlası veren bir sektör. Bundan dolayı takdir ve alkışı hak ediyor. Bizim önemli hedeflerimiz var. Şimdi önümüzde tarihi bir dönüm noktası var, o da 2023. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olan ülkemizi 2023'te ilk 10 içine sokalım istiyoruz. Bunu yapacak güce akla zekaya, kamu ve özel sektörün desteğine sahibiz" diye konuştu.

Çağlayan, Türkiye'nin bugün işsizlikle boğuşan avro bölgesi ülkelerine önemli mesajlar veren bir ülke haline geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Koymuş olduğumuz hedefler Türkiye için iddialı ama kesinlikle erişilebilir hedefler. 2023'te 500 milyar dolar mal, 150 milyar dolar hizmet ihracatı yapsın istiyoruz. Toplam GSMH 2 trilyon doları geçsin. Çok şey mi istiyoruz? Bunları bal gibi yapabileceğimizi, çok net bir şekilde gerçekleştirebileceğimizi, yaptıklarımızın yapacaklarımızın teminatı olması hasebiyle, çok rahat gerçekleştirebileceğime inanıyoruz. Türkiye bunu yapar. Mobilya sektörünün gelmiş olduğu seviye 2 milyara yakın. 2023 hedefi 6 milyar dolar. İnanıyorum ki Ar-Ge'yle, tasarımla, markayla 2023'te değil 6 milyar dolar 7-8 milyar dolar ihracata ulaşırız."

Çağlayan, Türkiye'nin süratle ihracat birim kilogram fiyatlarını artırması gerektiğini aktararak, göreve geldikleri günden bu yana tüm sektörlere yön vermeye çalıştıklarını vurguladı.

Sadece mobilya sektörünün 220 gümrük bölgesine ihracat yaptığını bildiren Çağlayan, "Türkiye, Avrupa'nın en fazla büyüyen ülkelerinden oldu geçen yıl. Bunu ihracatla başardık. Eğer bazı arkadaşlarımız frene basmamış, bazı kurumlar el frenini çekmemiş olsaydı, balata sıyırmasaydı biz geçen yıl 2.2 değil 4.2 büyürdük" ifadelerini kullandı.

-Bankalara eleştiri-

Çağlayan, Merkez Bankası'nın yaptığı faiz indirimini geç kalmakla beraber anlamlı bulduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Umuyorum ki; Merkez Bankası üzerindeki ürkekliği kaldıracak, faiz indiriminde 'tam yol devam' diyecek. Faizleri yüksek olan bir ülkeyiz. ABD, Japonya ve Avrupa merkez bankaları her dönem faizlerini geri çekiyorlar. Neden? Çünkü iç ekonomiyi kuvvetlendirmek için, istihdamı ve kişi başına geliri artırmak için bunu yapmak zorunda. Böyle bir ortamda bizim farklı bir şeyi yapmamız mümkün mü?
Merkez Bankası'nın faiz indirmesi, girmiş olduğumuz çözüm süreciyle cumhuriyet tarihinde bir ilki yaşadık. Türkiye ilk defa yüzde 5'in altında 4.90'larla borçlanma gerçekleştirdi. Yıllık faizden bahsediyorum. Bundan 10-11 yıl önce Türkiye'de yüzde 5, aylık borçlanma faiziydi. Faizde düşüşte durmak yok yola devam. Güney Kore yüzde 2,5'lara düşürüyorsa, bizim eşdeğer olduğumuz ülkelerde faizler süratle aşağı düşüyorsa, Merkez Bankası'nın aynı cesaretli tavrını devam ettirmesi gerekiyor. Bu faizlerin hiç olmazsa Güney Kore seviyesine düşmesi gerekiyor. Türkiye bu ülkelerden daha avantajlı ülke haline geldi."

Bankaların kredi kapama komisyonu almasını da eleştiren Çağlayan, şunları kaydetti:

"Faizlerin düşmesi son derece önemli ama bunun vatandaşa, üreticiye, tüketiciye, ihracatçıya ve KOBİ'lere de yansıması gerekiyor. Bankalara baktığımızda bunun yansımasını göremiyoruz. BDDK'nın konuya sahip çıkmasını anlamlı buluyorum. Görüyorum ki benim uyarımla uyananlar, uykudan kalktılar. Merkez Bankası faiz indirimi yaptı ama bankaların KOBİ'lere destek vermesi için bankaların işlem maliyetini azaltması gerekiyor. Dünyadaki bankacılık sisteminin genetiğinde vardır bu. Bankalarda aşırı hırs ve kar vardır. 'Ben yaşayayım, öbürü ölürse ölsün' anlayışı vardır. Arkadaşlar böyle bir lüks yok. Bu ülkede evvelallah KOBİ de, üretici de, tüketici de sahipsiz değil. Bunların sahibi hükümettir. Şimdi ben bankalarda yeni bir dönemin başladığına inanıyorum. Bakın bankalar eğer itibarlarını korumak, itibarlarını kurtarmak istiyorlarsa, samimi olduklarını yaptıkları ve yapacakları uygulamaların iyi niyet çerçevesinde olduğuna vatandaşı ve sanayiciyi inandırmak zorundadır. Ümit ediyorum ki; bankacılık sistemi bunu başaracaktır."

-"Bütün faizler paralel düşsün"-

Çağlayan, faizler düşerken bu faizlerin ekonomiye yansıması gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Benim derdim gösterge faizinin düşmesi falan değil. Bütün faizler paralel düşsün istiyorum. Bugün KOBİ'ler üretimden daha fazla kazansın, ihracattan daha fazla pay alsın, Türkiye bugün ekonomisi şaha kalkmış bir ülke haline gelsin istiyorum. Bu da finansman kaynaklarıyla olur. Böyle bir dönemde geçmiş tarihlerdeki yüksek faizleri düşük faizlerle takas etmek, revize etmek isteyenlerin önüne bankalar kapatma komisyonu diye yeni bir komisyon koyuyor. Evet bu alanda yasal boşluk vardı. Ama yasal boşluk varsa bunu doldurmak da evelallah bizim boynumuzun borcudur. En kısa zamanda gereği yapılacak."

Çağlayan, birkaç gün önce bazı bankacıların yüzde 4 kapatma komisyonu aldıklarını söylediğini anımsatarak, "Kamuoyundan ve basından özür diliyorum, sizleri yanıltmışım. Bankalara bundan dolayı insafsız ve vampir benzetmesi yapmıştım. Ama dün öğrendim ki, ne yüzde 4'ü, yüzde 10 komisyon isteyecek olan ahlaktan, edepten uzak bankalar bile varmış maalesef. Yüzde 10 komisyon, bunun ahlakla, ekonomiyle, matematikle, inançla hiç birşeyle bağdaşan tarafı yoktur. İstiyoruz ki, her şey birbirine senkronize yürüsün. Bu ülke hepimizi, unutmayalım ki, birinin zararı diğerinin de zararı. Ben BDDK'nın devreye girmesinden dolayı memnuniyetimi dile getirdim" diye konuştu.

Bakan Çağlayan, en kısa sürede konut kredilerinde olduğu gibi bir düzenlemeye gideceklerine dikkati çekerek, "Bu konudaki başı boşluk, hoyratlık ortadan kaldırılacak. Bu düzenlemeler yapılıncaya kadar BDDK ve bankalar birliği gereğini kendi bünyelerinde yapacaklardır. Ümit ediyorum ki; kendilerini vatandaşa itibarını yeniletecek olan gayret ve çaba içerisinde olacaklardır. Arkadaşlar bunlar düşmeli ki daha fazla yatırım, üretim ve istihdam olsun" dedi.

Türkiye'nin 2 trilyon dolarlık milli gelirinin ancak üreterek elde edebileceğini anlatan Çağlayan, şunları anlattı:

"Maalesef bugün görüyorum ki, Türkiye'de kazanmış, Türkiye'nin itibarını kendi itibarı olarak kazanmış olan şirketlerimizin bir kısmının sanayiden hızla çıktıklarını görmekten çok üzüntülü olduğumu ifade ediyorum. Türkiye'nin kurtuluşu sanayiden geçer. Türkiye'yi başka ülkelerle karıştırmayın. Hizmet ticareti bizim için önemli. Ama hizmet ticaretinin İngiltere'yi ne hale getirdiğini hep birlikte gördük. Sanayisi olmayan ülkenin yeşermesi mümkün değil. KOBİ'si olmayan bir ülkenin sanayisinin büyümesi mümkün değil. Sanayiden kazanmış olduğu paraları, kolay para kazanma yoluna götürmüş olan Türkiye'nin o büyük şirketlerine sesleniyorum; nereden geldiğinizi unutmayın. Siz bugün Türkiye'nin itibarından ve imajından faydalanıyorsunuz."