Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, Azerbaycan'dan Avrupa'ya doğalgaz taşıyacak Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı (TAP) projesinin Avrupa'da son 20 yılın en büyük yatırımı olduğunu belirterek, "TAP'ın tercih edilmesi Yunanistan için bir güvenoyu"dedi.

AB Zirve Toplantıları için Brüksel'de olan Samaras, yaptığı açıklamada, projenin gerçekleşmesiyle Yunanistan'a 1,5 milyar avronun üzerinde yabancı sermaye geleceğini, Şahdeniz 2 sahasını işleten konsorsiyumun tercihini Nabucco yerine TAP'tan yana kullanmasının, Yunanistan ve Yunanistan'ın Avrupa'dan beklentileri için bir güvenoyu oluşturduğunu belirtti.

Bununla birlikte Yunanistan'la ilgili felaket ve ülkenin avro kuşağından çıkışıyla ilgili senaryoların kesin bir şekilde sona erdiğini ifade eden Başbakan Samaras, projenin, kamu bütçesine hiçbir ağırlığı olmaksızın önümüzdeki yıllarda 12 bin kişilik istihdam yaratacağını, bunun da son zamanda rekor işsizlik oranları nedeniyle zor durumda bulunan ülke ekonomisine önemli bir destek oluşturacağını kaydetti.

Samaras, sözlerine şöyle devam etti:

"Doğalgaz boru hattının inşası Yunanistan'ı bir enerji kavşağı konumuna getirerek, yeni yatırımlar için de cazip bir duruma getirecek. TAP ile ilgili karar son 10 yılın Yunanistan'ı ilgilendiren en önemli ekonomik gelişmesidir. En kısa zamanda krizden çıkmamız için bir araç oluşturmaktadır."

Samaras, TAP projesinin aynı zamanda Yunanistan'ın, Balkanlar ve Avrupa için jeopolitik önemini ciddi bir şekilde artıracağını belirtti.

İlk aşamada yılda 10 milyar küp kapasiteyle faaliyete başlayacak boru hattının kapasitesinin ileride iki katına çıkarılmasının planlandığını ifade eden Samaras, "Bununla Orta ve Güney Avrupa'nın enerji kaynakları çeşitlenecek. Avrupa 20 yıldır bunun için mücadele ediyordu, Şu anda bununla ilgili büyük adım atıldı" dedi.

TAP projesinin aynı zamanda, Avrupa açısından Yunanistan gibi AB üyesi ülkelerin kendi doğal kaynaklarını geliştirmesini zorunlu kıldığını belirten Samaras, Yunanistan'ın, enerji aktarılmasında kavşak bir ülke konumundan enerji üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna gelmesi için kaynakları bulunduğunu ileri sürdü.