Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç.Dr. Şükrü Özen, "Cebimizde taşıdığımız, kulağımıza tuttuğumuz, yer yer saatlerce konuştuğumuz cep telefonları baz istasyonlarından çok daha riskli" dedi.
Özen, son yıllarda teknolojileri geliştirilen ve "taşınabilir cep bilgisayarı" olarak algılanan cep telefonlarının telefon özelliğini aştığını, internete erişim gibi ayrı bir iletişim cihazı haline geldiğini ifade etti.
Yeni nesil olarak adlandırılan cep telefonu ve tablet bilgisayar gibi cihazların elektromanyetik dalgalarla haberleşmeyi sağladığına dikkati çeken Özen, ''Elektromanyetik dalgalar, frekanslarına bağlı olarak biyolojik dokularla etkileşim içinde olabiliyor. Genelde kamuoyunda tartışmalar baz istasyonlarına yönelik. Oysa cebimizde taşıdığımız, kulağımıza tuttuğumuz, yer yer saatlerce konuştuğumuz cep telefonları baz istasyonlarından çok daha riskli'' diye konuştu.
- "Türkiye'de 10 yaş altına kadar inen kullanıcı kitlesi var"
Özen, özellikle son dönemlerde cep telefonunun kullanım yaşının çok düştüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 10 yaş altına kadar inen bir kullanıcı kitlesiyle karşı karşıyayız. Dünya Sağlık Örgütü, 16 yaş altı çocuklarda cep telefonu kullanımının kullandırılmaması, en azından kısa süre kullanılması yönünde uyarılar yapıyor. Günümüzde aileler, güvenlik kaygısı gibi nedenlerden dolayı çocuklarına cep telefonu alıyor. 16 yaş altı çocukların cep telefonunu mümkün olduğunca kullanmamaları, en azından ihtiyaç halinde kullanmalarının sağlanması önem taşıyor. Çünkü çocuklar bu cihazlarda çok fazla zaman geçiriyor. Bu, çok riskli bir durum. Çocuklar elektromanyetik dalgalardan en çok etkilenen grup. Biyolojik gelişimleri devam ettiği için dokularının elektriksel özellikleri dediğimiz parametreler daha oluşmadığından elektromanyetik dalgalardan daha çok etkileniyorlar.''
Cihazların 16 yaş altı grubun kullanmasının bir şekilde sınırlandırılmasının ciddi olarak tartışılması, yöntemler geliştirilmesinde fayda bulunduğunu dile getiren Özen, sağlık boyutunu gözardı eden, tütekici toplumunu özendiren reklamların düzene sokulması gerektiğini kaydetti.
Özen, tablet bilgisayarların eğitim amaçlı güzel örnekler olduğunu, özellikle bilişim sektöründeki çalışmaların gelişmesini tetiklediğini ancak toplu alanlarda kullanımın riskli sonuçlar ortaya çıkarabileceğine işaret ederek, bir öğrenci kullanırken oluşan risk ile bir sınıfta 30 öğrencinin aynı anda kullanması halindeki riskin farklı olduğunu vurguladı.
Özen, "Bir yerde sigara içen bir kişiden çıkan duman ile 10 kişinin aynı yerde sigara içmesi durumunda ortaya çıkan duman gibi. Ortamdaki kirlenme yoğunluğu artar. Elektromanyetik dalganın toplamı nedeniyle ortamdaki seviye yükselmiş oluyor. Bunların gözardı edilmemesi gerekiyor" diye konuştu.
- "Araç içinde telefonla az konuşun"
Benzer durumun dizüstü bilgisayarlar için de geçerli olduğuna dikkati çeken Özen, dizüstü bilgisayarda elektromanyetik alanın genelde bilgisayarın alt bölgesinde yoğunlaştığını belirtti. Hamile bir kadının kucağında dizüstü bilgisayarla zaman geçirmesinin çok riskli bir durum olduğunu ifade eden Özen, bu cihazların insanların günlük hayatta hoş vakit geçirecek cihazlar olmaktan çıkarılması ve ihtiyaç tanımına göre sınıflandırılması gerektiğine dikkati çekti.
Mobil iletişim araçlarıyla en kolay bağlantı yapılan yerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Özen, cep telefonunun zor çektiği bir yerdeki manyetik risk oranının artacağına işaret etti. Özen, şöyle konuştu:
"Telefon, bağlantı kurabilmek için manyetik dalga oranını artırıyor. Bu da konuşan insanın daha çok etkilenmesi demek. Araç içinde telefonla konuşmayın ya da az kullanın. Çünkü araç, elektromanyetik dalganın girmesini ve çıkmasını engelleyen bir yapıdadır. Telefon, gücünü araç içinde artırır. Bu nedenle kullanıcı daha çok risk altına girmiş oluyor."
Özen, cihazların olumsuz etkilerini en aza indirmek için çocuklarda konuşma sürelerinin azaltılması ve cep telefonunun vücutla temas edecek şekilde taşınmaması gerektiğini ifade ederek, "Gömlek cebinde, pantolonun arka cebinde taşımak yerine çantada taşınsın. Masamızda da bir el ulaşımı mesafede tutulmalı. Uyurken yastık altına konulmaması gerekiyor" dedi.