TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, döviz kurundaki hareketle ilgili "İnsanlarımızın özel sektörümüzün şirketlerimizin ve finans kurumlarının bundan dolayı, yani şu andaki yaşananlardan dolayı bir sıkıntı yaşaması mümkün değildir, panik yaşamasına da gerek yoktur" dedi.

- ABD Doları'nın yükselmesi

Denizli Serinhisar'da kaymakamlıkta gazetecilerin sorularını cevaplayan Zeybekci, son günlerde ABD Doları'nın Türk Lirası karşısında hızla yükselmesiyle ilgili soru üzerine, şu anda ülkede para piyasaları ile ilgili, Döviz kuru ile ilgili yaşanan bir sıkıntının, dalgalanmanın olduğunu ifade etti.

Zeybekci bunun dünyanın her yerinde meydana geldiğini ama Türkiye'ye benzeyen ülkelerde, 7-8 ülkede daha yoğun bir şekilde olduğunu kaydetti.

Arjantin'de, Brezilya'da, Hindistan'da, Güney Afrika'da, Çin'de, bazı yerlerde bu tarz gelişmelerin bulunduğunu vurgulayan Zeybekci, şunları söyledi:

"Bu bizde biraz daha farklı. Bu süreç yani 25 Mayıs'ta Amerikan Merkez Bankası'nın piyasaya vermiş olduğu parada aylık 85 milyar dolar civarındaki parayı 75'e, 70'e, aşağıya doğru düşüreceğini açıklaması ve bunu fiilen yapmasıyla birlikte 25-26 Mayıs'tan o günden 17 Aralık'a kadar Türkiye dünyada yani bu söylemden Amerikan Merkez Bankası'nın söylediği bu sözden bu karardan en az etkilenen ülke oldu. Başka ülkeler yüzde 10'lar civarında etkilenirken Türkiye bu etkilenmeden yüzde 6'lar, 5'ler, o aralıkta çok güvenli bir alanda hareket etmeye çalıştı. 17 Aralık'tan itibaren dünya etkilenmeye devam etti ama biz biraz daha o aradaki mesafeyi kapattık. Bu saydığım ülkelerde milli paraları yüzde 15 ile yüzde 25 aralığında değer kaybetti. En son cuma günü mesela Arjantin'in milli parası bizden çok daha fazla değer kaybetti. Bu son dönemlerde yaşadığımız, evet bunun da etkisi var, Türkiye'de spekülatif amaçlı yaratılmaya çalışılan olumsuz ortamdan etkilenmesi de var. Bunun kalıcı olmasını asla beklemiyoruz, böyle bir şey kesinlikle geçicidir."

Gerek özel sektör gerekse kamu maliyesinin, kamu sektörünün kamu finansman ihtiyacı ve özel sektörün kısa vadeli borçlardan kaynaklanan ihtiyacına baktıkları zaman Türkiye'nin bunların kolaylıkla üstesinden gelebilir noktada olduğunu vurgulayan Zeybekci, "Problem yaşanması için hiçbir gerekçe yoktur. Bu şekilde algılanması en doğrusudur, bu şekilde görülürse doğru yapmış oluruz. İnsanlarımızın özel sektörümüzün şirketlerimizin ve finans kurumlarının bundan dolayı yani şu andaki yaşananlardan dolayı bir sıkıntı yaşaması mümkün değildir, panik yaşamasına da gerek yoktur" dedi.

Dolar kurunun yükselmesi dolayısıyla enerji alımlarında Türkiye'nin zararının söz konusu olması ve doların artmasının ihracatçıya etkisi ile ilgili soruyu cevaplayan Zeybekci, şöyle konuştu:

"Spekülatif amaçlı oynamalarda ihracata faydası doğrudur. Kurun artması, TL'nin değer kaybetmesi veya TL'nin aşırı değerli olduğundan yola çıkarak biraz değer kaybetmesi ihracatımızı destekler bir şeydir. Ama bunun spekülatif amaçlı hızlı oynamalar, yani yükselmeler yani grafiğin çok hızlı hareket etmesi ihracatçının da istediği bir şey değildir. İhracatçımız da bundan tedirgin olur ve bunda maliyetlerin de etkilenme ihtimali yüksek olur. Onun için ihracatçı, tedricen yükselen, sağlıklı bir şekilde maliyetlere yansımayan, enflasyona tetiklemeyen bir kur artışından yanadır ve bu ihracatı destekler, turizm gelirlerini artırır, ithalatı da biraz kısacağı için de bizim dış ticaret dengemizin de, açığımızın da daralmasına sebep olur. Yani bir noktada baktığımızda pozitif olarak görünebilir ama şu anda yaşadığımız şeyle bu şekilde olması ihracatçımızın da istediği şey değildir, böyle olmaması gerekir. Yani böyle olduğu zaman faydasından çok zararı olma ihtimali vardır."

Yüksek kurun enerji kaynaklarına etkisini değerlendiren Zeybekci, "Türkiye'de kurun bu kadar yükselmesinin, bu şekilde yükselmesinin kalıcı olduğuna inanmadığımız ve görmediğimiz için bunun kurumsal yani kalıcı bir yapısal bir zarar verdiğini, parasal bir zarar verdiğini ve bunun da enerji maliyetlerinin üzerine yansıması gerektiği kanaatinde değiliz daha henüz. Katlanabilir olarak görüyoruz ve onun için de zamlarda gerek hükümetimiz gerekse Enerji Bakanlığımız henüz o konuda böyle bir şeye gerek görmüyor" dedi.

AA

Advertisement