Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

"Crescent and Star" ve "Reset" kitaplarının yazarı, New York Times'ın eski İstanbul Büro Şefi Stephen Kinzer, BloombergHT ekranlarında Melike Ayan'ın konuğu oldu.

Türkiye'nin son 15 yılda büyük adımlar attığını ifade eden Kinzer, büyük bir kriz yaşandığını, şirketlerin çöktüğünü fakat AK Parti hükümeti ile gelen ekonomik istikrar ile şu anda ortalama bir Türk vatandaşının 15 yıl öncesine göre iki kat fazla gelir elde ettiğini söylerken, bunun çok ciddi bir gelişme olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan'ın ekonomik vaatlerle başa geldiğini ve şu anda "Her şeyin ötesinde şu anda finansal anlamda çok iyiyiz" diyebildiğini anlatan Kinzer, Türkiye'de farklı bir gidişatın oluştuğunu ifade etti.

-Bölgesel istikrarın Türkiye için önemi

Bölgesel sorunlara yönelik bir soru üzerine Kinzer, bölgedeki istikrarsızlığın Türkiye'ye zarar vereceği düşüncesinde olduğunu söyledi. 2000'lerin başında Türkiye'nin bu bölgede istikrar yaratan rolünün, duygusallığın baskın gelmesiyle İsrail, Mısır ve Suriye ile kötüleşen ilişkilere dönüştüğünü belirten Kinzer, "Komşularla sıfır sorun" politikasını hatırlatarak, bunun artık "Sıfır komşu" politikası gibi bir duruma dönüştüğüne dikkat çekti. Türkiye için bölgesel istikrarın önemine değinen Kinzer, "Ülkede havaalanları, otobanlar yapılacak herkes mutlu olacak tamam ama Türkiye ekonomik olarak bölgesel istikrara çok bağlı" dedi.

-"Reset" kitabı ve Türkiye, ABD, İran üçgeni

"Reset" kitabında 5 yıl önce değindiği Türkiye, ABD, İran üçgenine yönelik Kinzer, "O zamanlar Türkiye ve İran'ın ABD için çok mantıklı ortaklar olabileceğini söylemiştim. Çok fazla tepki geldi, Türkiye ortak olarak tamam mantıklı ama İran'ın lafı bile edilemez, böyle bir şey olamaz diye düşünülüyordu, insanlar Türkiye ile İran'ı yan yana koyamıyordu. Fakat şimdi tam tersi soru işaretleri oluşmaya başladı ve kitap tekrar popüler oldu. İran artık potansiyel olarak görülüyor. Batı ve İran arasında bir yeniden fark etme süreci var, İran 70 milyonluk bir ülke ve son derece büyük potansiyel bir tüketici marketi, Batı şirketleri tarafından henüz tamamen keşfedilmemiş durumda. Bu yeniden fark etme süreci aslında özel sektör ile ilgili, İran'ın 10 milyar hatta belki de 100 milyar dolarlık yatırımlara ihtiyacı var. Havaalanlarının tamamen yenilenmesi gerekiyor, kimya ve ecza alanlarında ciddi bir talep var, ve Batı da bunun farkında. Haberlerde politik çalkantıları görüyoruz, bu nedenle bunun iyi mi yoksa kötü bir adım mı olduğu tartışılıyor fakat yüzeyin altında ABD ve Avrupa'daki şirketler için çok ciddi bir baskı var. İran'ı yeni bir potansiyel ve tüketici pazarı olarak görmeleri sürecindeyiz şu anda" ifadelerini kullandı.

Kinzer ayrıca, Türkiye'nin ABD ve Batı için gözden mi düştüğü düşüncesini, "ABD ve Türkiye arasındaki ilişki her zaman odak noktası olmayı sürdürecektir. Belki İran yeni bir erişim noktası olabilir fakat gelişmeleri bekleyim görmemiz lazım" şeklinde açıkladı.