Babacan: Daha düşük büyüme dönemine girilecek

Özellikle Türkiye'nin 1990'lı yıllarda zor dönemlerden geçtiğini hatırlatan Babacan, "Bir krizi başka krizin izlediği dönemleri hatırladığımızda, (ekonomi muhabirleri) kritik dönemlerde önemli hizmetler sundu. Son 11 yıllık dönem Türkiye için iyi bir dönem oldu. Olumlu gelişmelerin, olumsuz gelişmelere göre çok daha fazla olduğu, sabah gazeteleri açtığınızda artık pozitif haberlerle uyandığınız bir dönem oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Özel sektör ve şirket haberlerinin basında giderek daha fazla yer almaya başladığını belirten Babacan, özel sektörü anlatan haberlerin Türkiye adına çok faydalı olduğunu söyledi.

Ekonomide özel sektörün ön planda olması gerektiğini ifade eden Babacan, "Kaynakları özel sektör yatırımları kullanıyorsa, bu kamuya göre ülke kaynakları açısından çok daha verimli bir harcamadır. Özel sektör istihdam oluşturuyor. Ocak 2013'ten 2014 Ocak'a kadar çalışan sayısı 760 bin kişi artmış. Bunun büyük bir ağırlığı özel sektör kaynaklı. Geçen yıla baktığımızda, büyüme rakamları yüzde 4 olarak gerçekleşti. Bütün olumsuzluklara rağmen, çok şükür ekonomimiz yılbaşında öngördüğümüz oranı tutturacak bir büyüme performansı sergiledi" diye konuştu.

Ekonomik büyümeyi özel sektör kaynaklı olarak görmek istediklerini ve ihracatın daha ön planda olması gerektiğini vurgulayan Babacan, "Bunun için geçen yıl ve bu yıl Ocak sonunda yine tedbirler aldık. İç tüketimin kontrollü şekilde büyümesini önemli ölçüde sağlamış durumdayız. Bankaların kredi hacmi artış oranları, istediğimiz bir noktaya doğru gitmeye başladı. Hele hele taksitli kredi kartı bakiyesinde son aylarda 7-8 milyar lira düşüş konusu" ifadelerini kullandı.

Yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde bu tür tedbirler almanın kolay olmadığını ifade eden Babacan, şunları kaydetti:

"Çok şükür artık belli bir güven noktasına ulaşmış durumdayız. Hamd olsun, iyi bir güven ortamı oluşmuş durumda. Zaten güven olduktan sonra gerisi çok kolaylaşıyor. Yanıbaşımızdaki Avrupa'da 2007-2008'lerden bu yana ciddi bir kriz ve istihdam kaybı var. Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere, piyasaya olağanüstü likidite sağlamış durumda. Buna rağmen büyüme bir türlü gelmiyor. Halk güvenmeyince tüketim konusunda tutuk davranıyor, şirketler güvenmeyin yatırım yapma konusunda tutuk davranıyor. Bunca para ve maliye politikasıyla ekonomiye verilmeye çalışılan ivme, güven unsuru olmayınca gerçekleşmiyor."

Türkiye'nin G-20 Başkanlığı

Türkiye'nin G-20 Başkanlığını üstleneceğine dikkati çeken Babacan, bunun Türkiye için önem taşıdığını ve hazırlıklarının hızlı şekilde devam ettiğini söyledi.

Türkiye için 2015'in özel bir yıl olacağı öngörüsünde bulunan Babacan, şöyle devam etti:

"Dünya ekonomisinin zor dönemlerden geçtiği son 5-6 yıllık dönemde Türkiye, olumlu şekilde ayrıştı. Türkiye'nin performansı, pek çok gelişmiş ülkeye göre daha iyi oldu. Önümüzdeki dönemin gelişmekte olan ülkeler açısından çok da rahat bir dönem olmayacağını vurgulamak istiyorum.

Önümüzdeki 10 yıl büyüme oranları, gelişmekte olan ülkeler açısından geçmiş 10 yıla göre biraz daha düşük olacak. Yine de bu düşmüş olan büyüme oranları dahi, gelişmiş ülkelerin çok çok üzerinde olacak. Hareketlilik, dinamizm isteyen, nereye yatırım yapsam fayda görürüm diye düşünen yatırımcılara, gelişmekte olan ülkelerin iyi bir adres olduğunu görüyoruz. Türkiye de bu ülkelerin içinde."

Babacan, Türkiye'nin yüksek büyüme oranlarını sağlaması ve 2023 hedeflerine ulaşması için reformlara ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu alanda siyasi reformlar, demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü gibi konuların "olmazsa olmaz" olduğunu söyledi.

Türkiye için son 11 yılın iyi geçtiğini ve önümüzdeki dönemin de iyi olmasını istediklerini dile getiren Babacan, gelecek dönemde Türkiye'de yeniliklerin devam edeceğini, ekonomi muhabirlerinin temposunun artacağını belirtti.