Uzmanlar Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) faiz kararını açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulundu
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında, Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının sabit tutulmasına karar verdi.
Turkish Bank Yönetim Kurulu Danışmanı Tuğrul Belli, “Son açıklanan verilerle birlikte yurtiçi talebin çok da iyi yönde gitmediğini zaten biliyoruz. Faiz oranını düşürmek için belki böyle bir ‘bahane’ olabilirdi ancak yok. İhracat talebinin ne kadar büyümeyi desteklemeye devam edeceği de bence belirsizliğini koruyor. Reel kesim endeksi gibi son gelen verilerde ihracata yönelik bir gelişme var gibi görünse de hem jeopolitik durumlar nedeniyle hem de Avrupa’daki ekonomik toparlanmanın duraksaması ile ihracatta büyümeyi destekleyici bir hareket olacağını düşünmüyorum. Çekirdek enflasyonun eğilime ne kadar olumlu etkisi var bunu gözlemlemek gerekir. Sene sonuna artık çok fazla bir vakit kalmadı. Çekirdek enflasyon düşse de enflasyonun sene sonu tahminlerin çok üzerinde olacağı artık kesinleşmiş durumda” dedi.
Standard Bank Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Tim Ash MB faiz kararının beklentilerle aynı doğrultuda olduğunu belirtti.
Ash PPK kararı ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Son birkaç haftadır Türk Lirası oldukça zayıftı ve bence merkez bankası da bu konuda risk almak istemiyor. Muhtemelen hala faiz oranlarını düşürmek isteyecektir, ancak henüz değil. Doların değer kazanmasına merkez bankasının hassasiyetinde hala oldukça güvercin tarzı hakim. Çünkü ekonomide biraz yavaşlama görülüyor. Biraz toparlanma olsa bile faiz artışını belki ilerde düşünmek isterlerdi ama IŞİD, Irak ve Suriye ile birlikte TL de değer kaybederken bence faiz oranlarını kısa vadede indirme konusunda oldukça endişeliler. Bunun döviz kuruna olacak etkilerinden endişeleniyorlar”
Gelişen piyasa para birimlerinin çektiği sıkıntıların farkında olduklarını ifade eden Ash, "Güney Afrika randı, Rusya Rublesi ve TL’de değer kaybı görülüyor. Birtakım ülkelerde jeopolitik sıkıntılar ya da kaotik sorunlar olması dolara kayışı güçlendirirken, gelişen piyasa para birimlerinde satış baskısı oluşturdu" dedi.
Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, “Merkez bankasının faiz kararını etkileyecek faktörlerin başında enflasyon ve enflasyon beklentileri vardı. Önümüzdeki aylarda özellikle emtia fiyatlarındaki düşüşün dolar endeksini yükseltiyor olması ve ithalatta dolar payımızın yüksek olması dolayısıyla bundan etkileniyor olmamıza rağmen, doların kurunun getirdiği enflasyonla emtia fiyatlarındaki düşüşün birbirini dengeleyeceği bir model bulunuyor. Büyüme konusundaki işaretler ihracattan verilme noktasından ilerliyor” şeklinde konuştu.
Toronto Dominion traderı Süha Yaygın merkez bankasının faiz kararı ile ilgili olarak, “Merkez bankasının aldığı faiz kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Piyasada çok uzun zamandan beri merkez bankasının faizi bir şekilde düşürebileceği yönünde söylentiler dolaşıyordu. Bunun gerçekleşmemiş olması piyasaya doğru bir mesaj verdi. Yanlış bir politikanın piyasa üzerindeki tahribatı büyük olurdu” dedi. MB’nin faiz kararının ardından piyasanın fazla bir tepki vermediğini söyleyen Yaygın faizler ve Döviz yerini koruduğunu söyledi.
Yaygın, Türkiye’nin ve diğer bütün gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki süreçte ABD’de yaşanacak gelişmeleri takip etmesi gerektiğini ifade etti. Yaygın, “Şu an ABD’de faiz oranlarının yükselip yükselmeyeceğini anlamamız için bir süre daha beklememiz gerekiyor. ABD’de bu ay açıklanacak olan verileri yakından takip etmeliyiz. Faiz oranlarındaki değişikliklerin bizim gibi ülkeler üzerinde önemli ve büyük olasılıkla olumsuz etkileri olacak. Özellikle gelişmekte olan ülkelere para akışı ABD’de faiz artırımının ardından düşebilir. Faiz artırımını ne sıklıkla veya nasıl bir hızla yükseltileceğini tahmin edemesek de bu süreci sakin ve panik olmadan geçirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.