Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Davutoğlu: Ocak ayında 15 bin öğretmen atanacak

Davutoğlu: Ocak ayında 15 bin öğretmen atanacak

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ocak ayında 15 bin öğretmen ataması yapılacağını bildirdi

Giriş: 24 Kasım 2014, Pazartesi 16:03
Güncelleme: 24 Kasım 2014, Pazartesi 18:03

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ocak ayında 15 bin öğretmen ataması yapılacağını bildirdi.

Davutoğlu, Başbakanlık Yeni Bina'da, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve 81 ilden gelen 81 öğretmeni kabul etti.

"Meslektaşlarım" diye hitap ettiği öğretmenlerin gününü kutlayan Başbakan Davutoğlu, "Bütün hayat planlamasını öğrencilerle beraber geçirmeye ve onların geleceğini planlamaya, onlarla birlikte bir hayat planlamaya adamış birisi olarak şimdi dahi ne zaman öğrencilerimi görsem büyük bir heyecan, şeref, aşk duyarım" diye konuştu.

Hayatta üç ilişkiyi varoluşsal ilişki olarak değerlendiren Davutoğlu, bu ilişkilerin yerini alabilecek başka ilişkinin de bulunmadığını söyledi. Bunların başında çocuk-ebeveyn ilişkisinin geldiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, ikinci ilişkinin ise doktor-hasta ilişkisi olduğunu belirtti.

Bunu eşinden müşahede etme fırsatını bulduğunu dile getiren Davutoğlu, hastaların bazen psikolojik olarak sevdikleri doktorun yanına giderken iyileşmeye başladığını söyledi. Bunun psikolojik bir ilişki olduğunu bildiren Davutoğlu, "Sesini telefonda duyduğunda dahi iyileşen hastaları biliyorum" ifadesini kullandı. Bunların ardından ise öğretmen-öğrenci ilişkisinin geldiğini söyleyen Davutoğlu, bu ilişkinin zihni ve ahlaki varoluşun temelini oluşturduğunu belirtti.

Davutoğlu, anne, babaların biyolojik varoluşun kaynağını oluşturduğunu, öğretmenlerin ise öğrencilerinde zihni ve ahlaki formasyon ile bir şahsiyet oluşumunun öncüsü olduğunu belirterek, "Bu şekilde bakılmayan hiçbir ilişkinin gerçek ve sahici ilişki olacağı kanaatinde değilim" diye konuştu.

"Ne öğretmen sadece mesleğini icra eden ve karşılığında maaş alan bir kişidir, ne de öğrenci, gerçek bir öğrenciyse, öğretmeninden sadece not alarak geçmeyi düşünen sıradan bir nesnedir" diyen Başbakan Davutoğlu, muhabbet, sevgi, misyon, gönül ilişkisi olarak başlayan öğretmen- öğrenci ilişkisinin hiçbir zaman bitmeyeceğini vurguladı.

- "Öğretmenlerimin ismini, öğrencilerim yüzünü unutmamışımdır"-

Eğitim konusunda sınıfların, akıllı tahtaların, tabletlerin, mekanların önemli olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Ama onların hepsi yenilenebilir, yeni teknolojiyle değişebilir, değişmeyecek olan tek şey öğretmen-öğrenci ilişkisi, metafizik temelidir. O yoksa, öğretmen-öğrenci ilişkisinin o sınıflara sığmayan boyutu yoksa, ne kadar çok derslik olursa olsun, o ahlaki ve zihni formasyon gerçekleşmez. Eğer o varsa, sokakta yürüyerek de hatta aynı doktor-hasta ilişkisinde olduğu gibi sadece bir selamla bile öğretmen öğrencisine, öğrenci öğretmenine bir görev ifa edebilir."

Bunu kendisinin hayat boyu yaşadığını dile getiren Davutoğlu, "Hala öğretmenlerimin ismini unutmam, öğrencilerimin de değişik yerlerde karşılaştığımızda yüzlerini hiç unutmamışımdır" ifadesini kullandı.

Öğretmenlerinden örnekler veren Başbakan Davutoğlu, öğretmen-öğrenci ilişkisinin 7 yansıması olduğunu söyledi. Bu ilişkinin anlık, dönemsel, sömestrel olmadığını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Hayat boyu süren bir ilişkidir. Hatta hayat sonrasında da devam eden bir ilişkidir. Çarpıcı bir misal vermek istersem: İlkokul öğretmenlerimi hala hatırlarım, rahmetle hatırlarım. Hacı Süleyman Bey İlkokulu'nda Fitnat Hanım. İlk 4 seneyi onda okudum, 5. sınıfı Müzeyyen hocamla okumuştum. Daha sonra Fitnat hocamı üniversiteye girdiğimde ziyaret ettim, teşekkür ettim. Nasıl bir mutluluk hissettiğini biliyorum. Bir müddet sonra vefat ettiğinde tabii hep rahmetle andım. Müzeyyen Hanım ise, Allah daha fazla ömür nasip etti, hiç ilişkimiz kesilmedi. Yurt dışından döndüğümde mahallelerde dolaşarak evini tekrar tespit ettim, 90'lı yılların ortalarında. Her bayram mutlaka ziyaret ettim. Tam bir cumhuriyet öğretmeniydi, büyük bir idealistti. Son yıllarında biraz da ani bir vefat nedeniyle yalnız yaşamış, evlenmemişti, bütün hayatını öğrencilerine adamıştı. Son ziyaret ettiğimde dedi ki, 'Bir not bıraktım yatağımın baş ucuna' dedi. Sonra notu gördüm, 'Başıma bir şey gelirse oğlum Ahmet'i arayın', cep telefonum. Gerçekten 1,5 sene kadar oldu, vefat ettiğinde onun yakını olanlar onu notu gördüklerinde beni aradılar ve bizzat cenazesine katıldım, arkasından Fatiha okudum ve hala rahmetle anıyorum. Bir sene okudum ama o güzel el yazısıyla hatıra defterime yazmış olduğu notu da hep saklarım bir öğretmen tavsiyesi olarak."

Aynı okulda görev yapan ama ders almadığı İsmail Hakkı öğretmeninin olduğunu belirten Davutoğlu​, onu da her bayram ziyaret ettiğini söyledi. Onun öğretmenlik hatıralarının bir dönemi Türkiyesi ile ilgili bilgileri yansıttığını ifade eden Davutoğlu onun da vefatını öğrendiğinde tüm işlerini bırakarak cenazesine katıldığını söyledi.

"Nasıl vefat eden anneme ve babama her vesileyle Fatiha okuyorsam, onları da Fatiha ile anıyorum" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bizde zannedilir ki mekanlar ve okulların ismi, konular onunla sevilir. Ben eski geleneği o bakımdan daha insani, daha doğrudan ilişkisel bulurum. Şimdi özgeçmiş yazılır, yazılırken özgeçmişimizi övünerek şu liseyi ya da şu üniversiteyi yazdık dediğimizde iyi bir etki bırakacağını düşünerek kurumları yazarız. Eskiler kendi hayatlarını yazdıklarında ya da kendileriyle ilgili bir kitap yazıldığında, 'Ben şu dersi şu hocadan, şu dersi de şu hocadan aldım' diye yazarlar. Çünkü önemli olan mekanlar, kurumlar değil kimden hangi şartlardan ders aldığınızdır."

Büyük düşünürlerin öğretmenlik yapmayı bir mesleğin ötesinde gördüğünü vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Konuyu sevdiren, eğitimi bir aşk gibi aşılayan öğretmendir. Öğrencinin şahsiyetini ve geleceğini o anlamda belirleyen öğretmendir. Okulun ismi ya da ne kadar prestijli bir okul olduğu değil" dedi.

Kendisine tarih sevgisini aşılayan lisedeki tarih öğretmeni olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bu sene içinde bir uluslararası toplantı içinde bir hanımefendi geldi ve kendini tanıttı. Ben de o toplantıda veya başka bir vesilede Ayşe hocamdan bahsetmiştim. 'Ben, Ayşe Hoca'nın kızıyım' dedi. Gözlerinde Ayşe Hocam'ın ışıltısı. Tarihi öyle bir anlatırdı ki bize, hiçbir mekanik yönü yoktu, yaşayarak anlatırdı. Aramızda tek ihtilaf konusu benim yazımın kötü olmasıydı. Sınavlarda yazdığım notları okumakta zorlanıp son döneme kadar 9 verirdi hep bir not yazıdan keserdi. En son emekli olduğunda 'Şimdi hak ettiğin notu vereceğim' dedi ve tam not verdi. Allah rahmet eylesin. Tarihi ondan öğrendim. Sizler öğrencilere o dersi sevdireceksiniz. Öğrenciler sizin şahsınızda, eğer edebiyat öğretmeniyseniz edebiyatı, fizik öğretmeniyseniz fiziği, tarih öğretmeniyseniz tarihi sevecek. Emin olunuz, bir öğrenci eğer hocasını severse mutlaka öğrenir. Ama çok sevse bile eğer hocasıyla manevi ve psikolojik bir ilişki kuramazsa o dersten nefret eder. Dersi sevdiren de dersi sevdirecek olan da öğretmendir."

- Milli Eğitim Şurası-

Öğretmenlerin milli gelişim ve gelecek için önemli rolü olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, "Öğretmenlerimizin milli gelişimimizdeki ve geleceğimizdeki rollerini göz önüne alarak, inşallah 2 Aralık'ta, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Öğretmen Strateji Belgesi'ni ilan edeceğiz. Bu belgenin oluşumuna hepinizin katkıda bulunması önemli. Sizlerin tecrübelerine dayanarak ilan edeceğiz. Son olarak birçok öğretmen adayımızı mutlu edecek bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. İnşallah ocak ayında emekli olacak öğretmenlerimizin de durumlarını göz önüne alarak, 15 bin yeni kadro ilan edeceğiz ve 15 bin öğretmen atamasını ocak ayında yapacağız" ifadelerini kullandı.

Bu haberin öğretmen olma aşkıyla bekleyen birçok adayı mutlu edeceğine yönelik inancını dile getiren Davutoğlu, "Bir tür öğretmenler günü hediyesi olarak bunu, sizlere, öğretmenlerimize, ailelerine tevdi etmek istiyorum" diye konuştu.

AA