Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Küresel ekonomi, bu sene belli başlı gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan krizlerinin yansımaları ve Fed mesajları ile oldukça dalgalı bir yıl geçirdi. Ukrayna ve Rusya krizinin yükselmesi ve dolaylı olarak petrol fiyatlarındaki sert gerileme ile 2014 sona ererken, 2015 için pek de olumlu bir tablo çizilmiyor.

Ocak ayında Fed Başkanı Ben Bernanke'nin görevi bırakıyor olması piyasalarda tedirginlik yaratmış ve yeni başkanın kim olacağı spekülasyonları su yüzüne çıkmıştı

Yılın ilk çeyreğinde, gelişmiş ülkelerin krizi geride bıraktıkları, gelişmekte olan ülkeleri ise zorlu bir yıl beklediği öngörülüyordu.

Bernanke'nin yerine Obama yönetimi tarafından getirilen Janet Yellen ismi piyasalardaki tedirginliği tam olarak gideremedi. İsrail Merkez Bankası Eski Başkanı Stanley Fisher'ın başkan yardımcılığına getirilmesi ise rahatsızlıkları gidermede yardımcı oldu.

Tüm sene boyunca Fed'in faiz artırımı tarihi konusu piyasaların tüm dinamiklerini etkiledi. Fed mesajları yılın en etkin başlığı oldu.

ABD ekonomi yönetimi, yılın 3. çeyreğinde yüzde 5'lik bir büyüme oranına yakaladı ve işsizlik oranını tarihi dip seviyelere yaklaştırmayı başardı.

Avrupa, beklentilerin oldukça altında bir performans sergiledi. Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) tahvil alım programı açıklaması dahi Euro Bölgesi ekonomisinde gerekli canlanmayı yaratmayı sağlayamadı. Avrupa Birliği'nin (AB) motoru olan Almanya ekonomisinde yavaşlama sinyalleri güçlendi.

Japonya'da "Abenomics" beklentileri karşılayamadı. Başbakan Shinzo Abe, kabineyi değiştirdi. Vergi teşvikleri sağladı. Ancak bu politikalar, Japonya ekonomisini Abenomics'in hedefi olan yüzde 2 enflasyon oranına yaklaştırmayı başaramadı.

Küresel büyümenin dinamosu sayılan Çin ekonomisi ise beklentilerin oldukça altında bir performans sergiledi. Çin ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde son 5 yılın en düşük büyüme oranını kaydetti. Bu tempoyla devam ederse Çin bu yılı son 24 yılın en düşük büyüme oranıyla kapatacak.

Gelişmekte olan diğer ülkeler ise başta piyasaların Fed'in faiz artıracağı beklentisi ile huzursuz bir yıl geçirdiler. Artan enflasyon, katı işsizlik ve beklentileri karşılayamayan büyüme oranları piyasalar üzerinde baskı yarattı.

Yaşanan para çıkışlarına bağlı, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ABD doları karşısında değer kaybetti. Arjantin pezosu yüzde 39 ile en fazla değer kaybeden para birimi oldu.

Ukrayna krizi ile başlayan Rusya sorunu ise küresel ekonomiyi olumsuz etkileyen baş faktör oldu. Rusya'ya yaptırımlara bağlı ruble yüzde 20 değer kaybederken, Rus yetkililer ülke ekonomisinin 98 krizinden bu yana en zor dönemi geçirdiğini dile getiriyorlar.

Kriz, Rusya'yı petrol fiyatları üzerinden de vurdu. Eylül ayına kadar ortalama olarak 110 dolar seviyesinde bulunan uluslararası petrol fiyatları 60 doların altına indi. Uzmanlar fiyat düşüşünde OPEC'in Kasım ayında yaptığı toplantıda üretim miktarını değiştirmemesini de etkisi olduğunu dile getiriyor

Altın ise yıl içerisinde gördüğü bin 382 dolar seviyesinden bin 1140'a kadar geriledi.

2015'in ilk yarısından itibaren Çin'in yapacağı makroekonomik reformlar ve teşvikler, Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişleme konusunda atacağı adımlar ve gelişmekte olan ülkelerin performansının küresel ekonomiye destek vermesi bekleniyor.