Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, "Öncü göstergeler ilk çeyrekte ekonominin zayıf seyrettiğine işaret ediyor" değerlendirmesini yaptı.

Başçı, "Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle çekirdek enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkiledi" dedi.

TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın Türkiye Bankalar Birliği ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda yaptığı sunum, bankanın internet sitesinde yayımlandı.

Türkiye'nin dezenflasyon sürecinde olduğunu ifade eden Başçı, çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşmenin sürdüğünü belirtti.

Temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemlerin çekirdek enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilediğini vurgulayan Başçı, "Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve oynaklık TÜFE enflasyonunu olumsuz yönde etkilemiştir. Gıda Komitesi'nin alınmasını önereceği önlemler gıda enflasyonunun düşürülmesine ilave katkı sağlayacaktır. Enflasyon beklentileri henüz arzu edilen seviyelere ulaşmamıştır" ifadelerini kullandı.

Gayrisafi yurt içi hasılanın ılımlı bir artış eğilimi sergilediğini ve dış talepteki zayıflamaya rağmen net ihracatın 2014 büyümesine katkı sağladığını anımsatan Başçı, şunları kaydetti:

"Dış konjonktür 2015 yılında Türkiye için hem fırsatlar hem de zorluklar barındırmaktadır. Düşük emtia fiyatları ve düşük uzun vadeli faiz oranları fırsatları, zayıf seyreden dış talep ve avro/dolar paritesindeki oynaklıklar zorlukları gösteriyor. Emtia fiyatlarındaki düşüş girdi maliyetlerini olumlu yönde etkilemiştir. Gerek Avro Bölgesi'nin uzun vadeli faizleri gerekse ABD Hazinesinin uzun vadeli tahvil faizleri enflasyon beklentilerindeki düşüş ile birlikte gerilemektedir. Avrupa'daki faiz oranlarının daha hızlı gerilemesi avro/dolar paritesinin düşmesine neden olmuştur. Son aylarda Avrupa'daki toparlanma beklenenden daha güçlü seyretmektedir.

Öncü göstergeler Türkiye'deki iktisadi faaliyetin ilk çeyrekte zayıf seyrettiğine işaret etmektedir. İhracat siparişleri zayıf seyrini korurken, iç piyasa siparişlerindeki kısmi yavaşlamada olumsuz hava koşullarının etkisi hissedilmiştir. Taşıt satışları bu sektördeki iç talebin toparlandığına işaret etmektedir. İşsizlik oranları 2014 yılında belirgin bir artış göstermiştir. Dış ticaret göstergelerindeki yavaşlamada jeopolitik gelişmeler, fiyat etkisi, zayıf iç ve dış talep belirleyici olmuştur."

Başçı, jeopolitik gelişmelerin ihracat üzerindeki olumsuz etkilerinin Türkiye'nin Avrupa ülkelerinde artan pazar payıyla dengelendiğini dile getirdi.

Reel olarak bakıldığında, ihracattaki zayıflamanın daha sınırlı göründüğüne işaret eden Başçı, cari işlemler dengesinin 2011 yılından beri iyileştiğini ve petrol fiyatlarındaki düşüşün cari dengeye olumlu olarak yansımaya başladığına dikkati çekti.

Başkan Başçı, cari işlemler açığının finansmanının büyük ölçüde uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile sağlandığını belirtti.

- "İhracat reeskont kredileri hem Döviz rezervlerine hem de ihracata önemli ölçüde katkı sağlamaktadır"

Reel sektörün dış borçlarının vadesinin oldukça uzun olduğunu vurgulayan Başçı, mevduat dışı yükümlülüklere dair zorunlu karşılık tedbirlerinin açıklandığı dönemden sonra yükümlülüklerin vadesinde uzama eğilimi gözlendiğini ifade etti.

Bankaların dış borçlanma vadelerini uzatmaya devam etmelerinin istikrarlı büyüme açısından faydalı olacağını dile getiren Başçı, yakın dönemde döviz likiditesine dair alınan önlemleri, "Daha esnek döviz satış ihaleleri", "Rezerv opsiyon katsayılarında değişiklik", "Kısa vadeli mevduat dışı yükümlülükler için yabancı para cinsi zorunlu karşılık oranlarının artırılması", "Bankaların TCMB'den alabilecekleri bir hafta vadeli döviz depolarının faiz oranlarının düşürülmesi" şeklinde sıraladı.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarının oynak bir seyir izlediğini belirten Başçı, risk primi göstergelerinde benzer şekilde oynaklık gözlenmekte olduğunu aktardı.

TCMB'nin son dönemde finansal piyasalardaki belirsizliği ve artan gıda fiyatlarını göz önüne alarak faiz oranlarını değiştirmediğini hatırlatan Başçı, "Getiri eğrisinin yataya yakın olması TCMB'nin sıkı likidite politikasını yansıtmaktadır. Sıkı para politikası duruşu ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. İhracat reeskont kredileri hem döviz rezervlerine hem de ihracata önemli ölçüde katkı sağlamaktadır" ifadelerini kullandı.

Başçı, bu yılın mart sonu itibarıyla 7,2 milyar dolar net döviz satışı olduğu bilgisini vererek, 2015 yılı sonunda ihracat reeskont kredileriyle Merkez Bankası'nın rezervlerine 15,5 milyar dolar giriş olacağının tahmin edildiğini dile getirdi.

- "Rezervlerin ithalatı karşılama oranı iyileşmeye devam etmektedir"

Rezervlerin ithalatı karşılama oranının iyileşmeye devam ettiğini kaydeden Başçı, TCMB rezervlerinin uluslararası ölçütlerin gerektirdiği yeterli koşulları sağladığına dikkati çekti.

Erdem Başçı, doların son bir yıllık dönemde tüm para birimlerine karşı değişen oranlarda değer kazandığını belirterek, küresel para politikalarındaki belirsizliklerin artmasının risk primlerinde ve kur oynaklığında artışlara neden olduğuna işaret etti.

Risk primlerindeki artışın farklı vadelerdeki Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) getirilerine yansıdığını aktaran Başçı, ülke kapsamı genişletilmiş ve zincirleme ağırlık metodu kullanılarak hesaplanan yeni Reel Efektif Kur Endeksi'nin bugünden itibaren yayımlanmaya başlayacağını hatırlattı.

Başçı, bankacılık sektörü gelişmeleri ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

"Tüketici kredileri ticari kredilere göre daha yavaş büyümekte ve bu gelişme dengelenme sürecine ve finansal istikrara katkı yapmaktadır. Ticari krediler geçmiş yıllar ortalamalarıyla uyumlu büyürken tüketici kredilerinin büyüme hızı geçtiğimiz yıllara kıyasla daha yavaş seyretmektedir. Toplam kredilerin Tahsili Gecikmiş Alacak (TGA) oranı ve karşılıksız çek oranları yatay bir seyir izlemektedir. Kredi faiz oranları yatay bir seyir izlemektedir. Bankacılık sektörümüzün sermaye yeterlilik göstergeleri oldukça yüksek seviyelerdedir. Türkiye'de kaldıraç oranları alınan tedbirler neticesinde kayda değer bir iyileşme sergilemiştir."

AA