Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Avrupa Birliği (AB) yetkililerinin, Türkiye ile Avrupa havacılığının entegre olması için anlaşma teklif ettiklerini belirterek, "Anlaşmanın Türkiye'nin istediği kapsamda gerçekleşmesi durumunda, AB ile Türkiye arasında hizmet veren havayolu şirketleri sınırsız uçuş gerçekleştirebilecek. Böylece, havayolu şirketleri arasındaki rekabet artacağından uçak bilet fiyatları da düşecek" dedi.

Bakan Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014 yılında Türkiye'nin, AB ülkelerine Amerika'dan sonra en fazla yolcu taşıyan ülke olduğunu ifade ederek, "Türkiye ile AB ülkeleri arasında 30 milyon yolcu taşındı. Böylece, AB'ye 50 milyon yolcu taşıyan Amerika'dan sonra en fazla yolcu taşıyan ikinci ülke oldu" diye konuştu.

2003 yılından beri havacılıkla ilgili alınan kararların ve yapılan yatırımların ne kadar isabetli olduğunun ortaya çıktığını anlatan Yıldırım, Eurocontrol'ün araştırmasının buna en güzel örnek olduğunu söyledi.

Eurocontrol’ün araştırmasına göre, 2014-2021 arasında Avrupa'ya en fazla sefer artışı yapacak ülkeler kategorisinde Türkiye'nin 1. sırada yer aldığını belirten Yıldırım, Türkiye'nin havacılıkta her yıl yüzde 6'dan daha fazla büyüme göstermesi tahmininde bulunulduğunu söyledi.

Yıldırım, AB yetkililerinin, Türkiye'yi "havacılıkta AB'nin en büyük partneri" olarak gördüklerini ve ilişkilerin özel hale getirilmesini istediklerini dile getirerek, bu amaçla AB tarafından "Kapsamlı Havacılık Anlaşması" önerildiğini kaydetti.

AB'nin 7 Aralık 2014'te açıklanan Havacılık Stratejik Belgesi'nde Türkiye'nin "anahtar ülke" olarak tanımlandığına işaret eden Yıldırım, "Dolayısıyla anahtar ülke olarak gördükleri Türkiye'ye küçük küçük anlaşma yerine kapsamlı bir anlaşma önerdiler. Amaç, Türkiye ile AB havacılıkta bütünleşsin. Biz, havacılık sektörü ve devletin ilgili kurumlarının temsilcileriyle daha önce bir toplantı yaptık. Bu toplantıda, böyle bir anlaşmanın sektör tarafından nasıl karşılanacağını konuştuk. AB yetkilileriyle yapılan toplantıda, karşı tarafın bize tekliflerini dinledik" değerlendirmesinde bulundu.


AB tarafından 6 bölgeye anlaşma önerildiğini dile getiren Yıldırım, "Bunlar içinde Türkiye'ye en geniş kapsamlı anlaşmayı önerdiler. Bu ayın başında yapılan toplantıda, bu anlaşmanın neleri kapsayacağı belirlendi. Şimdi Türkiye'den bu teklife cevap bekliyorlar. Biz, cevap öncesi teknik hazırlıklara başladık" dedi.

"Türkiye ile Avrupa sivil havacılığı entegre olacak"

Yıldırım, ileriye dönük hesaplar, projeksiyonlar yapıp gelecekle ilgili ihtiyaçlar tespit edilemediğinde gelişme sağlamanın mümkün olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Biz gelecek programlarımızı yaptık. Yıllar önce 'İstanbul dünyanın en önemli hub (aktarma) merkezi olacak, bu nedenle çok büyük havalimanına ihtiyacımız var' dediğimizde bazıları bunun gereksiz olacağını söylüyordu. Biz, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan 3. Havalimanının yapımına başladık ve daha yapımı tamamlanmadan yaşanan gelişmeler, bu havalimanının yapımına karar vermenin ne kadar doğru olduğunu ortaya çıkardı."

Söz konusu anlaşmanın imzalanması durumunda, Avrupa'dan daha fazla turistin Türkiye'ye geleceğine dikkati çeken Yıldırım, hava ulaşımı ne kadar sıklaşırsa iş yatırımlarının da o derece artacağını söyledi.

Yıldırım, anlaşma kapsamlı olacağı için havacılık güvenliğinde de "tek nokta güvenlik" sistemine geçileceğini belirterek, "Yani AB ülkelerinde ya da Türkiye'de havalimanında güvenlikte aranan bir kişi, söz konusu havalimanlarında ikinci kez aranmayacak. Bu da Türkiye'yi bölgesel hub merkezi haline getirme hedefine katkıda bulunacak. Avrupa'ya Türkiye üzerinden giden kişiler, Avrupa'da bir daha aranmayacak. Dolayısıyla insanlar otomatik olarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmeyi tercih edecek. Böylece Türkiye'den Avrupa'ya daha fazla frekans olacak, insanlar, Avrupa ülkelerine daha fazla opsiyon bulabilecek."

Türkiye ile Avrupa sivil havacılığının entegre olmasıyla uçuş emniyetiyle ilgili mevzuatın da uyumlu hale getirileceğine dikkati çeken Yıldırım, ülkeler arasında lisansların, sertifikaların karşılıklı tanınmasının Türkiye'ye uçak parçası üretimi noktasında yatırım getireceğini söyledi.

Yıldırım, bu konuların hepsinin yetkililer arasında tartışılacağını ve hangi kapsamda neye mutabık kalınacağının 1 yıllık sürede belirleneceğini sözlerine ekledi.