Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Finans Zirvesi'nde Jeopolitik Riskler paneli düzenlendi

Finans Zirvesi'nde Jeopolitik Riskler paneli düzenlendi

7'nci İstanbul Finans Zirvesi'nin ikinci gününde piyasaları tehdit eden jeopolitik riskler konuşuldu

Giriş: 07 Eylül 2016, Çarşamba 14:48
Güncelleme: 07 Eylül 2016, Çarşamba 15:21

İş Yatırım Uluslararası Hisse Senedi ve Türev Piyasalarından Sorumlu Müdürü Şant Manukyan, "İleride petrolde kuvvetli düşüşler, dolarda ani yükselişler görürsek Suudi Arabistan gibi ekonomisi petrole bağlı çok büyük ülkelerde bile çok büyük karışıklıklar karşımıza çıkabilir." dedi.

Manukyan, Başbakanlık himayelerinde düzenlenen "7'nci İstanbul Finans Zirvesi'nin (Istanbul Finance Summit - IFS) ikinci gününde BGC Partners Türkiye Pazarı Sorumlusu Shezad Abedi moderatörlüğünde yapılan Jeopolitik Riskler panelinde, piyasaları tehdit eden jeopolitik riskleri değerlendirdi.

Euro Birliği'nin dağılma ihtimalinin kuvvetli bir varsayım olduğunu söyleyen Manukyan, küresel ekonomide er ya da geç bir duvara çarpma etkisinin yaşanacağını kaydetti.

Suriyeli göçmen krizinin Avrupa'yı sarstığını hatırlatan Manukyan, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin önümüzdeki dönemde konuyu daha dikkatli ele almak zorunda kalabileceğini söyledi. Mülteci krizinin Avrupa'nın geleceğinde önemli yer tutacağını savunan Manukyan, "Süreç Avrupa ekonomisinin kötü olduğu bir döneme denk geldi. Yansılamaları Brexit ile başladı. Batı'ya doğru ivme ister istemez ekonomik gelişmeleri de etkiliyor." dedi.

Çin, Rusya ve İran'ın bir araya gelerek blok oluşturmasının muhtemel olduğuna işaret eden Manukyan, "Uluslararası sorunların büyüyeceği bir dönemdeyiz gibi görünüyor. Diğer taraftan Körfez tarafında da riskler görülüyor. Eğer ileride petrolde kuvvetli düşüşler, dolarda ani yükselişler görürsek Suudi Arabistan gibi ekonomisi petrole bağlı çok büyük ülkelerde bile Arap baharı kadar olmasa bile çok büyük karışıklıklar karşımıza çıkabilir. Çünkü Riyal doğrudan dolara bağlı bir yapıda." değerlendirmesini yaptı.

"Türkiye'nin böyle bir dönemde en büyük avantajı konumu"

Panelde jeopolitik riskleri ele alan JCR Eurasia Ratings Türkiye İş geliştirme Direktörü Nesrin Şirvan ise rating şirketlerinin sıfırcı hoca olarak adlandırıldığını belirterek, "Kredi derecelendirme şirketleri 2008 krizinden sonra yoğurdu üflemeye karar vermiştir. Normal değerlerin birkaç puan altında puan verildiği zaman zaman görülebiliyor." bilgisini verdi.

Türkiye'nin tüm dünyanın orta ve uzun vadeli planlarının bir yerinde muhakkak yer aldığını aktaran Şirvan, Türkiye'nin dirençli ekonomisini "hacıyatmaz ekonomi" diye niteledi.

Şirvan, Türkiye gibi volatil bir ekonominin kredi derecelendirme kuruluşlarınca kendi şartları ekseninde değerlendirilebileceğini söyledi.

Küresel riskleri terörün derinleşmesi, kitlesel imha silahlarındaki artış, kur savaşları, siber saldırılar ve eğitim maliyetlerinin artışı olarak sıralayan Şirvan, "Türkiye'nin böyle bir dönemde en büyük avantajı konumu. Çünkü herkesin en az bir ihtiyacı Türkiye'de bulunuyor. Her ülkenin bir şekilde Türkiye ile iş birliği yapmaya ihtiyacı var. Türkiye Avrupa gibi gelişmiş endüstrilerle yakın, bu endüstriyi geliştiriyor. Avrupa ve Amerika Türkiye'siz, Türkiye de Avrupa ve Amerika'sız düşünülemez pozisyonda bulunuyor." değerlendirmesini yaptı.

"İngiltere ve AB oturup sorunlarını çözebilir"

Litvanya'da faaliyet gösteren Nexus Operations Üst Yöneticisi (CEO) Gintare Narkevicitue Brexit'i Kremlin'in finanse etmediğini belirterek, "Belli bir yönlendirme olabilir ama finanse etme konusuna inanmıyorum. İngiltere ve AB oturup sorunlarını çözebilir. Bu AB'nin sonu olmaz ama iki taraf da yeni iş birliği formülleri bulacaktır." diye konuştu.

İslam Kalkınma Bankası Şef Ekonomisti Abdulateef Bello ise demokrasi akımlarının gelişmemiş ülkelerin kendi içinden çıkması gerektiğini belirterek, "Dışarıdan gelen demokrasi genelde geçici oluyor." dedi.

Panelin açılışında bir konuşma yapan LBV Varlık Yönetimi Londra Ofisi Başkanı Cornelia Meyer Türkiye'de sağlanacak bir uzlaşı ortamına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Bu ülkede işlerin yolunda gitmesi, barışın rayına girerek devam etmesi hepimizin çıkarına. Uzlaşının sağlanması jeopolitik bir zorunluluk olduğu gibi insani bir zorunluluktur aynı zamanda." ifadelerini kullandı.

AA