Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, sanayi üretiminin kalitesini artırmanın, Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşmasında kilit nokta olduğunu belirterek, "Birkaç haftadır, döviz kurundaki yükselişe odaklandık kaldık. Dövizdeki gelişmeler elbette çok önemli. Ekonomi yönetimi olarak, bu gelişmeleri elbette yakından takip ediyoruz. Perşembe günü, son dönemdeki gelişmelerle ilgili aldığımız tedbirleri açıklayacağız. Bu tedbirlerle, döviz kurundaki artışın ekonomiye etkisini en aza indireceğiz." dedi.

Bakan Özlü, "26. Uluslararası Plastik Endüstrisi Fuarı-PlastEurasia"nın açılışına katıldı. Fuar alanını gezen ve etkinlik kapsamında düzenlenen çalıştaya katılan Özlü, buradaki konuşmasında Türkiye'nin her geçen gün, küresel ekonomide daha da önemli bir merkeze dönüştüğünü söyledi.

Plastiklerin hayattaki rolünün ve ağırlığının her geçen gün arttığına işaret eden Özlü, teknolojik gelişmelerin de etkisiyle, plastik ürünlerin çok daha geniş bir sahada uygulama alanı bulduğunu, gündelik hayatta kullanılan birçok farklı üründe farklı niteliklere sahip plastiklere rastlandığını anlattı.

"Plastik üretimimiz, 2002’den sonra, dünya ortalamasından ortalama 3 kat daha hızlı büyüdü"

Özlü, cep telefonu kasasında, otomobil konsolunda, su şişesinde veya gıda ambalajında plastikler kullanıldığını anımsatarak, çoğu zaman, bu ürünlerde kullanılan plastiğin kalitesinin, o ürünün kalitesini de tayin edebildiğini, geçmiş dönemlerde demirin, tahtanın, camın üstlendiği rolleri artık plastiklerin de ifa ettiğini dile getirdi.

Bir ekonomi için her sektörün önemli, her ürünün değerli olduğunun altını çizen Özlü, şunları kaydetti:

"Ancak bazı sektörler ve bazı ürünler, diğer sektörlerinizin başarısını da etkiler. Mesela makine sektöründe iyiyseniz, bu makineleri kullanan diğer birçok sektörde de rekabet avantajı elde edersiniz. Günümüzde plastiklerin de böyle bir fonksiyonu bulunuyor. Hafif, çok yönlü ve dayanıklı plastikler; diğer birçok sektöre girdi teşkil ediyor.

Dünyada plastik talebinin her yıl yüzde 4 civarında artıyor olması, bu sözlerimizi teyit ediyor. Türkiye'nin plastik üretiminde de olumlu diyebileceğimiz bir eğilim olduğunu görüyoruz.  Bakanlığımız verilerine göre, 2015 yılında ülkemizde kauçuk ve plastik sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı 10 bin 390'dır.

Toplam 201 bin kişiye istihdam sağlayan bu firmaların faaliyet karlılığı yüzde 8 civarında. Plastik üretimimiz, 2002’den sonra, dünya ortalamasından ortalama 3 kat daha hızlı büyüdü. Türkiye, miktar bazında baktığımızda, dünyanın ve Avrupa’nın en büyük plastik üreticileri arasındaki yerini aldı. 2015 yılında, 33 milyar dolar değerinde 8,6 milyon ton plastik mamul ürettik. 2,9 milyar dolar ithalata karşılık 4,3 milyar dolar ihracat yaptık. Yani plastik sektöründe dış ticaret fazlası verdik.

"Plastik sektörü, üretim konusunda gösterdiği başarıyı artık Ar-Ge konusunda da göstermeli"

Özlü, 2015 yılında, ihracatta bir miktar düşüş yaşandığını anımsatarak, "Ancak bu düşüş, miktardan ziyade fiyatlardaki düşüşten kaynaklandı.  Plastik sektörünün petrokimya endüstrisine bağımlı olması, sektörün yerlilik oranını ve karlılığını artırma noktasında bir sorun oluşturuyor. Bu noktada bize düşen, daha nitelikli ürünler üretmektir. " dedi.

Kısa dönemde girdi yapısını değiştirme ihtimali olmadığını ancak Ar-Ge ve tasarım yoluyla çıktıların daha yüksek katma değerli hale getirilebileceğini belirten Özlü, 2015 yılında ihraç edilen bir kilogram plastik için 2,75 dolar gelir elde edildiği bilgisini vererek, bunun yeterli olmadığını söyledi.

Rakamın artırılması gerektiğine işaret eden Özlü, "Bu rakamı artırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Plastik sektörümüz, üretim konusunda gösterdiği başarıyı artık Ar-Ge konusunda da göstermelidir." dedi.

Her firmanın kendi ölçeğinde bir Ar-Ge veya tasarım merkezi kurması gerektiğini ifade eden Özlü, sektörün Ar-Ge Reform Paketi'nin getirdiği avantajlardan istifade etmesi gerektiğini vurguladı.

"Türkiye'de iş yapanlar, orta ve uzun vadede muhakkak kazançlı çıkacaklardır"

Bakan Özlü, sanayi üretiminin kalitesini artırmanın, Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşmasında kilit nokta olduğunu belirterek, "Bakınız, birkaç haftadır, döviz kurundaki yükselişe odaklandık kaldık. Dövizdeki gelişmeler elbette çok önemli. Ekonomi yönetimi olarak, bu gelişmeleri elbette yakından takip ediyoruz. İnşallah, perşembe günü, son dönemdeki gelişmelerle ilgili aldığımız tedbirleri açıklayacağız. Bu tedbirlerle, döviz kurundaki artışın ekonomiye etkisini en aza indireceğiz." dedi.

Esas önemli olan hususun, orta ve uzun vadeli hedefleri muhafaza etmek olduğunun altını çizen Özlü, şöyle devam etti:

"Ana gündemimiz olan yatırım, üretim, ihracat ve teknolojinin önündeki yapısal problemleri çözmemizdir.
Küresel bir ekonomideyiz. Dünyadaki gelişmeler, diğer birçok ülkede olduğu gibi, bizde de bazı dalgalanmalara neden olabiliyor. Bu tür gelişmelerden en az seviyede etkilenmek için, üretimin kalitesini artırmalıyız. Dünya piyasalarının her koşulda talep edeceği ve kolay kolay alternatifini bulamayacağı ürünler üretebilmeliyiz. Böyle bir üretim yapısına geçebilirsek, küresel gelişmelerden yine etkileniriz, ama daha az etkileniriz. İşte Plastik Mükemmeliyet Merkezini kurmamız bu yüzden önemlidir. İşte Ar-Ge ve tasarım merkezleri bu yüzden önemlidir. Yine sizlerle birlikte hayata geçirmeye çalıştığımız Oyuncak OSB projesi de bu yüzden önemlidir. Oyuncak pazarına baktığımızda çok ciddi avantajlarımız olduğunu görüyoruz. Bu pazarın ihtiyacını yerli üretimle karşılamak, başta plastik olmak üzere diğer birçok sektörümüze de güç katacaktır. Bu konuda da sanayicilerimizden daha kararlı ve cesur bir duruş beklediğimizi ifade etmek isterim."

Türkiye'nin güçlü ekonomisiyle, coğrafi konumuyla, iç ve dış pazar şartlarıyla, sanayileşme seviyesiyle ve demokrasi kültürüyle, dünyanın en önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirten Özlü, yabancı iş adamlarına Türkiye'ye yönelik algı operasyonlarına itibar etmemeleri çağrısında bulundu.

Özlü, Türkiye’de iş yapan veya Türk firmalarıyla ortaklığı olan kişilerin, bu algının ne kadar yanlış ve haksız olduğunu gayet iyi bildiğini vurgulayarak, "Hem yerli hem de yabancı yatırımcılarımız, Türkiye'ye güvenmeye devam etsinler.
Türkiye'de iş yapanlar, orta ve uzun vadede muhakkak kazançlı çıkacaklardır." diye konuştu.

AA