Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ABDnin yeni Başkanı Donald Trumpın göreve başlamasına Avrupa ülkelerinden farklı tepkiler geldi. Bazı liderler, yeni dönemi ikili ilişkiler açısından fırsat olarak görürken bazıları Trump döneminin yeni bir dünya düzenine işaret ettiğini belirtti.

Avrupa Birliğinin (AB) lokomotif ülkesi Almanyadan, "Trumpın göreve gelmesiyle 20nci yüzyıl dünyası düzeninin sona erdiği" açıklaması geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, "Donald Trumpın seçilmesiyle eski 20nci yüzyıl dünyası tamamen sona erdi. Ne tür bir yeni düzenin uygulamaya konulacağının, yarının ne göstereceğinin ucu açık. dedi.

Benzer bir açıklamayı Fransadaki aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen yaptı. Le Pen, dünyadaki değişim dalgasının artık engellenemez olduğunu belirterek, "Şu anda eski dünya düzeninin sona ermesine, yeni bir dünyanın doğumuna tanık oluyoruz. Bunda büyük umut ve fırsatlar var. Ulusların dönüşüne tanık oluyoruz." diye konuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise Trump’ın ABye yönelik eleştirilerine sert tepki göstererek birliğin dışarıdan tavsiye almaya ihtiyacı olmadığını söyledi. ABnin ABD ile ilişkilerini geliştirmek istediğini belirten Hollande, "Avrupa her zaman transatlantik iş birliğini sürdürmek arzusundadır ancak bunu kendi değerleri ve çıkarları doğrultusunda gerçekleştirecek. Ne yapması gerektiği konusunda dışarıdan tavsiye almaya ihtiyacı yok.” ifadelerini kullandı.

Belçika Başbakanı Charles Michel, 2. Dünya Savaşından bu yana ABD’nin güvenlik açısından Avrupa için önemli bir müttefik olduğunu kaydetti. Avrupa ve ABD arasındaki ittifakın NATO çerçevesi içinde barış ve istikrarı sağladığını belirten Michel, iki taraf arasındaki iş birliğinin devam etmesinin hayati olduğunu vurguladı.

ABDnin yeni başkanının, terör ve radikalizmle mücadeleki güçlü iş birliğine devam etmesini umduğunu dile getiren Michel, "AB yeni bir döneme girdi. Avrupa’nın artık her zamankinden daha fazla kendi gündemini ve çıkarlarını savunması gerektiği kanısındayım.” dedi.

 "Bekleyip göreceğiz"

ABden çıkmaya hazırlanan İngiltere ise Trump döneminde bu ülkeyle "özel ilişkileri" daha da geliştirmeyi ve iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması yapılması amaçlıyor. Bu hafta ABDnin başkenti Washingtona giderek Trump ile görüşecek İngiltere Başbakanı Theresa May, "Bu görüşmede gelecekteki ticari ilişkilerimizi konuşacağız. Terörle mücadele, Suriyedeki savaş gibi dünyanın karşı karşıya olduğu zorlukları da görüşeceğiz. Kabul edilemez bulduğum bir şey olursa bunu Trumpa söylemekten çekinmeyeceğim." ifadelerini kullandı.

İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni ise katıldığı bir televizyon programında, “Biz daha önce Kennedy, Nixon, Bush ve Obama ile çalıştık. Trump ile de çalışacağız ancak İtalyan hükümeti ve Avrupa olarak; bizim bazı değerlerimiz var ki bunları reddetmeyecek, aksine koruyacağız.” dedi.

İtalya’da ana muhalefetteki "5 Yıldız Hareketi" partisinin lideri Beppe Grillo da "ABD ve Rusya gibi iki büyük ülkenin liderlerinin diyaloğa yatkın bir noktada olmasının, barış ve tansiyonu düşürmek için güzel bir başlangıç noktası olduğunu" dile getirdi. ​

Öte yandan, başkan adaylığı döneminde kendisiyle polemiğe girmekten çekinmeyen Trump’a, o dönem “(Göçmenlere yönelik) Duvarlar örmeyi düşünen Hristiyan olamaz” diyen Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus da İspanyol El Pais gazetesine verdiği demeçte, Trump’ın başkanlık görevine başlamasına ilişkin, “Bekleyip göreceğiz neler olacağını. Bunu değerlendireceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy mevcut durumda "mükemmel" olarak nitelendirdiği ABD-İspanya ilişkilerinin yeni Başkan Donald Trump ile birlikte "en azından muhafaza edilip, mümkünse daha da ileriye götürülmesi" temennisinde bulundu.

Bulgaristanda bugün göreve başlayan yeni Cumhurbaşkanı Rumen Radev ise “Trump yönetiminin, Rusya ile diyaloğu yeniden canlandırmasını umuyorum. Bu, Avrupa ve tüm dünyadaki barışçıl yaşam için çok önemli olacak.” dedi.