Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Merkezi Rusyada bulunan siber güvenlik ve anti-virüs yazılımı sağlayıcısı Kaspersky Labın Üst Yöneticisi (CEO) Eugene Kaspersky, siber suçların büyüyen küresel bir sorun haline dönüştüğünü ve bu alanda işlenen suçların dünya ekonomisine yıllık zararının 400 ile 500 milyar doları bulduğunu belirtti.

Kaspersky Lab tarafından JW Marriott Otelde düzenlenen 2. Siber Güvenlik Zirvesinde konuşan Kaspersky, "İnternetten alınan bilgilere göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü 3 milyar dolara mal olmuş. Bugün siber suçların yıllık rakamı 160tan fazla köprünün maliyeti kadar. Siber suçların ekonomiye yıllık zararı 160 yeni köprü kadardır." ifadelerini kullandı.

Siber suçluların kendilerine yüksek profilli kurbanlar seçtiğine veya finansal hizmetleri hedef aldığına işaret eden Kaspersky, yakın zamanda yaşanan Bangladeş Merkez Bankası soygununu örnek verdi. Kaspersky, "Bankayı hacklediler, banka hesap işlemlerine erişip ve bankadan neredeyse 1 milyar dolar çalacaklardı. Doğrusu başarılı da oldular, banka hesaplarından 81 milyon dolar çaldılar." diye konuştu.

Kaspersky, siber suç işleyen kişilerin uluslararası çalıştıklarını, sahip oldukları teknolojiyi takas ettiklerini ifade etti.

Siber suçlarda en çok konuşulan dilin basitleştirilmiş Çince olduğunu anlatan Kaspersky, Türkçenin ise ilk 10da yer aldığını belirtti.

Kaspersky, siber suçların büyüyen küresel bir sorun haline dönüştüğünü ve bu alanda işlenen suçların dünya ekonomisine yıllık zararının 400 ile 500 milyar doları bulduğunu aktardı.

Eugene Kasperskyden sonra söz alan Kaspersky Lab Küresel Araştırma ve Analiz Ekibinin (GReAT) Üst Düzey Güvenlik Araştırmacısı Muhammed Amin Hasbini, siber saldırıların nedenlerinin finansal, casusluk, sabotaj ve buna benzer bir takım nedenler olduğunu kaydetti.

Türkiyede en çok siber saldırının gerçekleştiği şehirlerin İstanbul ve Ankara olduğunu ifade eden Hasbini, bir yıllık dönemde Türkiyede 101 milyondan fazla tehdit ihbarının yapıldığını bildirdi.

Hasbini, saldırganların dünyada bakanlıkları, istihbarat, askeri, enerji, finans ve havacılık kurumlarıyla, üniversiteleri, araştırma merkezlerini ve hatta sağlık kuruluşlarını bile hedef aldığının tespit edildiğini belirtti.