Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faizlerde değişikliğe gitmemesinde başlıca faktörlerin enflasyon seviyesi ve küresel risk algılaması olduğunu belirtti.

Bu yılın 4'üncü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25, marjinal fonlama oranı yüzde 9,25 ve Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranı yüzde 12,25 düzeyinde sabit tutuldu.

TCMB'nin faiz kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan, AA Finans analisti, Ekonomist Haluk Bürümcekçi, kararın piyasa beklentisi doğrultusunda gerçekleştiğini, para politikasında sıkı duruşa enflasyonda belirgin iyileşme sağlanana kadar devam mesajının tekrarlandığını ifade etti.

Bürümcekçi, karar metninde kurlarda ve emtia fiyatlarındaki gerilemenin olumlu etkisine karşılık, enflasyon için temkinli olunduğu mesajının verildiğini söyledi.

Merkez Bankasının repo ihalesi açmayarak ortalama fonlama maliyetini yüzde 11,95 ve üzerinde tutma eğiliminin devam edebileceğini tahmin eden Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Bugünkü kararlar sonrası Merkez Bankasının kısa vadede likidite duruşunda bir değişikliğe gitmeyeceği anlaşılıyor. Ancak, haziran-temmuz döneminde lehteki baz etkileri nedeni ile manşet enflasyonun daha belirgin gerileme gösterecek gibi durması, bankanın GLP veya ortalama fonlama maliyetinde indirimlere kapıyı kapatmayacağını da düşündürdüğünden piyasada bu beklenti korunacak ve TCMB'nin öncelikle para piyasasında vereceği sinyallere hassasiyet fazlasıyla gözlenecektir."

- "Sıkı duruşun korunmasını bekliyoruz"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı ise enflasyon seviyesi ve küresel risk algılamasının, sıkı duruşun korunmasına neden olduğunu belirtti.

TCMB'nin bugünkü PPK toplantısında, genel beklentiye uygun olarak politika faiz göstergelerinde herhangi bir değişikliğe gitmediğini ifade eden Tokalı, "Son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltme gibi rahatlatıcı gelişmelerin, önceki toplantıda öne çıkan 'para politikasındaki sıkılaştırmanın güçlendirilmesi' duruşunun ılımlı olarak yumuşatılmasında etkili olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

Tokalı, bu doğrultuda, özellikle Fed'in bilanço küçültülmesi programıyla güveni artırmaya çalıştığı normalleşme duruşunun küresel risk algılaması üzerinde neden olabileceği belirsizlikler karşısında, enflasyon görünümünde kalıcı iyileşme gözlenene kadar, para politikasında araç çeşitliliğinin kullanılarak sıkı duruşun korunmasını beklediklerini dile getirdi.

- "Kararı dolar kurunda volatilitenin önlenmesi açısından olumlu buluyoruz"

İntegral Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu da, Merkez Bankasının beklentilere paralel olarak faizlere dokunmadığını belirtti.

Açıklama metninde iç talepteki iyileşmenin teyit edildiği, enflasyonla ilgili olarak risklerin devam ettiği ifadelerine yer verildiğini söyleyen Turşucu, "(Banka) Bu nedenle sıkı duruşunu koruyor. Sıkı duruşun sürmesi de beklentiler dahilindeydi. Temel olarak enflasyondaki belirgin iyileşmeler takip edilecek." dedi.

Turşucu, faizlerde şimdilik yüzde 12,25 seviyesinin tepe noktası gibi göründüğünü ve Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyetinin (AOFM) uzun zamandır yüzde 11,96 çevresinde oluştuğunu bildirdi.

Bir süre daha aynı seviyelerde fonlamanın devam edeceğini tahmin eden Turşucu, şunları kaydetti:

"Ancak sıkı duruş sürecek ve gerektiğinde ek sıkılaştırmalara kapısı açık. Kararı dolar kurunda volatilitenin önlenmesi açısından olumlu buluyoruz… Piyasalarda daha çok Fed'e bağlı olarak dolar lehine bir güçlenme görülüyor ve bunun etkisiyle dolar kurunda 3,5150 seviyelerine yükseliş gözleniyor. Dün Fed'in şahin duruşunun ardından bir süre piyasalarda dolar lehine dalgalanmalar görebiliriz. Ancak sonrasında tekrar dengelenmenin olacağını ve TL pozitif fiyatlamaların bir süre daha devam edebileceğini düşünüyorum."

- "Açıklamalar TL'yi negatif ayırmaz"

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Araştırma Yönetmeni Orkun Gödek ise TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, büyümeye atıf olduğunu, bir önceki ay yer alan "kademeli toparlanma" ifadesi yerine "toparlanma güçlenmekte" ifadesinin geldiğini söyledi.

Gödek, PPK metninde mevcut enflasyon seviyesinden duyulan rahatsızlığın dile getirildiğini ve bunun da Merkez Bankasının süreci yakından izlediğine vurgu yapması açısından önemli olduğunu ifade etti.

Enflasyonda aşağı yönlü ve her kesim tarafından kabul edilen bir düşüş olmadıkça AOFM düşüşü beklememek gerektiğini vurgulayan Gödek, "Bu da bizi yakın vadede sıkı para politikası sürecek fikrine sürüklüyor. Yaz aylarında dahi olmayabilir belki de. Risk ifadesi önemli. Açıklamalar TL'yi negatif ayırmaz. Dışa bağlı görünüm ve faiz farkının sağladığı avantaj devam eder." değerlendirmesinde bulundu.

AA