Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

2017 yılı Avrupa'da seçim yılıydı. Fransa'da Macron'un kazandığı seçimlerle başlayan seçim maratonu, Hollanda ile devam etti. Hollanda'da Mark Rutte başbakan koltuğunda oturmaya devam ederken, İngiltere'de Theresa May liderliğindeki Muhafazakar Parti kritik sayıda koltuk kaybetti.

Son olarak ise Almanya'da milyonlarca seçmen sandık başına gitti. Angela Merkel, başbakanlık koltuğundaki dördüncü dönemine girmeyi başardı ancak aldığı yüzde 33'lük oy Hristiyan Demokratlar'ın 1949'dan bu yana aldığı en düşük oy olarak kayıtlara geçti.

Avrupa'nın seçim yılına dair iktidarı kazanan partilerden daha çok aşırı sağ, ırkçı partilerin yükselişi dikkat çekti. Göçmen karşıtı politikalarla ön plana çıkan ırkçı partiler, Fransa ve Hollanda'da da sandıktan ikinci parti olarak çıkarken, Almanya'da üçüncü parti olarak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez parlamentonya girme başarısı gösterdiler.

Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde Le Pen'in liderlik ettiği Ulusal Cephe yüzde 21.3 oy olarak, ikinci tura kalan parti olurken, Hollanda'da Geert Wilders liderliğindeki PVV aldığı 13.1'lik oy oranıyla sandıktan ikinci parti olarak çıktı.

Almanya için Alternatif partisi ise yürüttüğü göçmen karşıtı politikalara karşılık yüzde 12.6 oy aldı ve parlamentoya üçüncü parti olarak girmeye hak kazandı.

Brexit süreciyle birlikte oylarını yükselten UKIP ise, İngiltere seçimlerinde eriyen parti oldu. Aşırı sağcı UKIP, seçimlerde yalnızca yüzde 1.8 oranında oy alabildi.

HT