Merkez'in önlemleri TL'yi desteklemeye yetmiyor
Merkez Bankası'nın parasal önlemleri, son dönemde kayıplarını hızlandıran Türk Lirası'nı desteklemeye yetmiyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk Lirası'nın dolar karşısındaki düşüşünü durdurmak için -agresif faiz artırımı dışında- elinden gelen herşeyi yapıyor.
TCMB, geçtiğimiz ay TL'yi desteklemek ve bankaları ucuz fonlama kaynaklarından uzaklaştırmak için çeşitli araçlar kullandı.
Alınan önlemler TL'yi desteklemek için henüz yeterli olmadı ve lira, Çarşamba günkü işlemlerde dolar karşısında rekor düşük seviyeye geriledi.
Yatırımcılar, Merkez Bankası'nın yüksek faizin enflasyonu kontrol etmeyi amaçlayan bir araç olmaktan çok sebebi olduğunu savunan Cumhurbaşkanı'nın baskısı altında kalacağı konusunda endişe duyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta bankanın faiz politikasını sert bir şekilde eleştirmişti.
Döviz desteği (ROM döviz imkanı oranının üst sınırının düşürülmesi)
Merkez Bankası, 6 Kasım'da bankaların MB nezdinde bulundurması gereken yabancı para miktarını azalttı. Böylece bankalar için 1.4 milyar dolarlık döviz serbest kalırken, yerel para cinsinden aynı miktar piyasadan çekildi.
İhracatçı kredileri
TCMB aynı gün ihracatçılara 1 Şubat'a kadar vadesi olacak olan 5 milyar dolarlık yabancı para cinsinden reeskont kredilerin vadesi dolmadan ödenmesi halinde ihracatçının lehine olacak oranlardan TL olarak ödeme imkanı vereceğini açıkladı. Bu şekilde piyasadan döviz talebini azalatarak TL üzerindeki baskının hafifletilmesi amaçlandı.
Forwardlar (TL uzlaşmalı vadeli döviz satış ihaleleri)
Türk Lirası düşmeye devam ederken, Merkez Bankası Pazartesi günü TL uzlaşmalı vadeli döviz satış ihalelerine (NDF) başladı. Yabancı para cisinden yükümlülükleri olan şirketlere döviz kurlarını sabitleyerek hedge imkanı tanımayı hedefleyen hamlesiyle banka, bir, üç ve altı aylık kontratlar ile yıl sonuna dek 3 milyar dolarlık satış yapmayı planlıyor. Uzlaşmalar TL cinsinden olacak.
Sıkı likidite
TCMB Salı günü yaptığı açıklamada bankaların yüzde 9.25'lik bankalararası gecelik borç verme faizinin -fonlama kompozisyonunun yüzde 10'unu oluşturuyordu- artık mümkün olmadığını belirtti. Çarşamba gününden itibaren tüm fonlamayı yüzde 12.25'lik geç likidite penceresine (GLP faizi) taşıyacak hamle ile efektif fonlama maliyeti 25 baz puan artmış oldu. Böylece GLP, faiz koridorunun üst bandı haline geldi.
Sırada ne var?
Londra'da Societe Generale stratejisti Phoenix Kalen'e göre Merkez Bankası, 14 Aralık'ta gerçekleştirilecek para politikası toplantısı öncesinde, büyük bir ihtimalle GLP faizinde “ölçülü artırımlar” ile borçlanma maliyetlerini yukarı çekecek. Kalen'e göre en azından MB ağırlıklı fonlama maliyetini yukarı çekmeye istekli görününceye kadar lirada görünüm iç karartıcı.
Yatırımcıların neredeyse tamamı, Salı günü TCMB'nin faiz artırımından başka fazla bir seçeneği olmadığını düşünüyordu.
Cenevre'de RAM Capital fon yöneticisi Ogeday Topçular, “Lirada önemli ölçüde baskı mevcut ve bir noktada TCMB'nin cesur bir karar alması gerekiyor. Er ya da geç MB kanamayı durdurmak için gerekli olduğunu düşündüğü şeyi yapmak zorunda kalacak ve bence bu faiz artırımına gidilmesi.” dedi.
Bloomberg News