GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü Almanya'daki ''Deniz Feneri e.V.'' bağlantılı soruşturma kapsamında tutuklanan 5 kişinin tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi.

Savcılık sorgularının ardından sevk edildikleri nöbetçi Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesinde tutuklanan Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik ile geçen cumartesi nöbetçi Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesince tutuklanan Ali Solak'ın avukatları, müvekkillerinin tutukluluklarına itirazda bulunmuştu.

Edinilen bilgiye göre, itiraz Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlandı. Mahkeme, itirazın reddine karar verdi.

Mahkemenin, şüphelilerin ''suç işlediklerine dair kuvvetli delillerin bulunması'' ile ''delil karartma ihtimallerini'' ret kararının gerekçesi olarak gösterdiği bildirildi.

Bu arada, soruşturmanın ilk dalgasında gözaltına alınan ve tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece serbest bırakılan Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara'nın serbest bırakılmasına savcıların yaptığı itirazın da aynı mahkemece reddedildiği öğrenildi.

-CHP: Deniz Feneri gündemden düşürülecek kaygısını taşıyoruz

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, ''gündemin böylesine karartıldığı ve yoğunlaştırıldığı bir dönemde Deniz Feneri e.V davasının karambol ilişkiler içinde gündemden düşürtüleceği kaygısını duyduklarını'' söyledi.

Kart, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında, ''Deniz Feneri e.V davasında adli soruşturmayı engellemek ve sabote etmek için yürütme organının her kademesinde devlet yetkisini kötüye kullanan siyasi iktidar ve temsilcilerinin şimdi de yargılama sürecini etkisiz hale getirmeye çalıştığını'' öne sürdü.

Suç ilişkilerinden beslenen bazı medya organlarının, soruşturma makamına yönelik olarak tehdit, karalama ve hedef gösterme kampanyası başlattığını ileri süren Kart, şöyle devam etti:

''Bu medya organlarını denetlemek mevkinde bulunan RTÜK Başkanı ise Zahid Akman için 'haksızlık olduğunu düşünüyoruz' diyerek RTÜK'ün kurumsal kimliğini ayaklar altına almaktan çekinmemiştir. Bir sözümüz de Sayın Bülent Arınç'a; bir taraftan suret-i haktan görünüp Zahid Akman'ı eleştirirken diğer taraftan Deniz Feneri'ne uluslararası meşruiyet kazandırıyorsan, kamu yararı statüsü ve yardım toplama yetkisini tanıyorsan inandırıcı olamazsın. Siyasi iktidarın her nedense ısrarla himaye ettiği organize bir yolsuzluk mekanizması vardır.

Adalet Bakanı, Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılarını bir kez daha göreve davet ediyoruz. Adalet Bakanlığı olarak soruşturma, tutuklama ve yargılama süreçlerine nüfuz suiistimali yoluyla müdahale etmekten artık vazgeçin. Arama ve dinleme kararlarının sızdırılmış olması, delillerin karartılması devlet ciddiyet ve sorumluluğuyla bağdaşır mı? Yoksa 'bu durum zaten bizim eserimizdir, bizim işimize gelmektedir' deyip olayı geçiştirecek misiniz?''

Kart, bir gazetecinin, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin'e atfen basında yer alan ifadelere ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine, ''Allah ıslah etsin, akıl fikir versin. Başka bir şey söylemeye gerek yok'' dedi.

Advertisement