Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasında Washington'da ikili işbirliği anlaşması imzalandı.

Türkiye ile ABD arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin güçlendirilmesi amacı doğrultusunda, iki ülke "sermaye piyasalarında işbirliği" ve "İstanbul Finans Merkezi" başlıklarında işbirliği imkanlarının geliştirilmesi için bir süredir ortak çalışmalar yürüten SEC ve SPK arasında, bu çerçevede iki taraflı "düzenleyici diyalog" olarak adlandırılan bir resmi işbirliği mekanizması oluşturulmasına karar verilmişti. Bu kapsamda, SPK Başkanı Vedat Akgiray ile SEC Başkanı Mary Schapiro tarafından SEC'in Washington'daki merkezinde bir "görev tanım belgesi" imzalandı.

SPK Başkanı Vedat Akgiray, hem bu anlaşma hem de temaslarıyla ilgili olarak Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde basın toplantısı düzenledi.

Washington'ı ziyareti kapsamında ABD Dışişleri Bakanlığında da temaslarda bulunduğunu, ayrıca Dünya Bankası'nda çalışan Türklerle biraraya geldiğini anlatan Akgiray, SEC ile yaptıkları anlaşmanın da üç sahayı kapsadığını bildirdi.



-ANLAŞMANIN İÇERİĞİ-



Bunlardan birinin SEC ile SPK uzmanlarının Türkiye'nin bölge ve çevresindeki ülkelerdeki sermaye piyasası uzmanlarına eğitim vermesi olduğunu belirten Akgiray, bu kapsamda Ekim ayında İstanbul'da SEC uzmanlarının da katılacağı ortak bir konferans düzenleyeceklerini söyledi.

Akgiray, bu çerçevede Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya ve Avrasya olmak üzere çoğunlukla çevre bölgelerden gelen sermaye piyasasıyla ilgili yönetici uzmanlara SPK ve SEC uzmanlarının eğitim vereceğini anlattı.

İkinci olarak, küresel ekonomik krizin ardından dünyada finansal regülasyonun yetersizliği ve eksikliği konusunda birçok tartışmalar olduğuna dikkati çeken Akgiray, iki yıldır tüm toplantılarda dünya için yeni bir regülasyon yapısının konuşulduğunu hatırlattı. Ancak bu tartışmaların yürütüldüğü uluslararası teşkilatlarda birçok farklı sesin ortaya çıktığını belirten Akgiray, "Bazen daha sessiz şekilde işbirliği ve ortak anlayış geliştirme ihtiyacı oluyor. Bu anlaşmayla bu konuda ABD ile daha yakın çalışmaya karar verdik" dedi.

Üçüncü olarak da anlaşmanın, özellikle suçlarla ilgili konularda yapılan araştırmalarda istihbarat ve bilgi paylaşımını daha hızlı hale getirmeyi amaçladığını belirten Akgiray, genellikle bu tip konuların bürokrasi nedeniyle çok yavaş işlediğini, bu anlaşma sayesinde sürecin hızlanmasını ümit ettiklerini söyledi.

SEC'in Çin, Hindistan, Japonya ve Kore'den sonra sadece Türkiye ile bu anlaşmayı yaptığına dikkati çeken Akgiray, "Bu, Türkiye'ye verilen, son yıllarda daha net gördüğümüz önemin göstergesi" ifadesini kullandı. Akgiray, "Anlaşma nedeniyle karşı taraf gayet mutlu, biz de mutluyuz. Anlamlı ve faydalı bir ilk adım oldu. Tabii ikinci adımda da bu anlaşmayı hayata geçirmek lazım" diye konuştu.

Temasları kapsamında ziyaret ettiği Dünya Bankası'ndaki Türk çalışanlarla kriz ve bankanın projeleri gibi konuları konuştuklarını dile getiren Akgiray, birçok konuda Dünya Bankası ile işbirliğinin artırılabileceğini gördüklerini söyledi.



-"İSTANBUL, DÜNYANIN MERKEZİNDE"-



İstanbul Finans Merkezi çalışmasına da değinen Akgiray, sözlerine şöyle devam etti:

"İstanbul bu konuda bir merkez zaten. Bölgede de daha iyi bir aday yok. Türkiye'deki sermaye piyasası daha hızlı gelişsin diye, belki daha hızlı bir çabanın yeri vardır diye, muhtelif kamuoyu özel sektör kurumları, çeşitli komiteler vasıtasıyla iş planları var ve bu konuda bayağı yol alındı. Bu da uluslararası sermayenin dikkatini çeken birşey. İstanbul'da daha rahat çalışma imkanı bulabilen ilgili kurumlar ve kişiler İstanbul'u tercih ediyorlar. İstanbul, dünyanın merkezinde".

Bu konuda ABD'den herhangi bir beklentileri olup olmadığının sorulması üzerine, iki ülke kurumları arasındaki sıcak ilişkinin sermaye sahibine güven ve rahatlık vereceğini ifade eden Akgiray, "SPK ile SEC'in regülasyon kalitesi aynı diye bir gerçek meşru olursa sermayeyi yönetenlerin İstanbul'da konuşlanması daha kolay olur" değerlendirmesinde bulundu.

Akgiray, Türkiye'ye ülke dışından sıcak para konseptine uymayan büyük miktarda para girmesini istediklerini belirterek, Türkiye'nin bundan çok kar edebileceğini söyledi. "Önümüzdeki dönemdeki bir işimiz de bu sermayeyi Türkiye'ye çekebilmek. Bu sıcacık para, ama sıcak para değil" diyen Akgiray, "Dünyada likidite var, para var ama gidebilecek güvenilir ve karlı bir liman arıyor. Türkiye, yatırımcı ve uluslararası sermaye için hem güvenilir hem de karlı bir yer" diye konuştu.

Akgiray, İstanbul'da iş kurmak ve ofis açmak isteyen yabancı yatırımcı sayısının gittikçe arttığını da kaydetti.



-"SPK, MEVZUATLARIN GÜNCELLİĞİ KONUSUNDA SEC İLE AYNI, BELKİ DE DAHA İYİ DÜZEYDE"-



Akgiray, bir soru üzerine, SEC'in kendilerinden çok daha önce, 1930'larda kurulması ve bu nedenle birçok olayla karşılaşarak tecrübe kazanmasından dolayı daha kapsamlı bir altyapıya sahip olduğunu, ama SPK'nın, mevzuatların güncelliği konusunda SEC ile aynı düzeyde, hatta belki de daha iyi olduğunu söyledi.

Küresel ekonomik krizin, piyasaların gözetim ve denetiminde çok büyük eksiklikler olduğunu gösterdiğini belirten Akgiray, "Biz, kendi piyasalarımızı büyütürken bu hataların niye yapıldığını bilerek ona göre kuralları yazıyoruz. Bu bir yerde bize şans sağlıyor" dedi.

Örneğin, bazı iddialara göre, kaldıraçlı Döviz veya kıymetli maden alışverişi yapılan foreks işlemlerinin Türkiye'deki günlük hacminin 13-14 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Akgiray, bu alanın tamamen düzenlenmeyen bir alan olduğunu ve denetlenmediğini, 4-5 ay önce geçen torba kanunda bu piyasayı düzenleme görevinin kendilerine verildiğini hatırlattı. Akgiray, kendilerinin de hazırladıkları düzenlemeyi yeni görüşe açtıklarını ve en geç 25 Ağustos'ta da resmileşeceğini anlattı.

Dünyada foreksin denetlenmesinde ciddi zorluklar yaşandığını belirten Akgiray, bu deneyimlerden ders çıkararak kendilerinin bu piyasanın tüm işlemlerinin görülebilmesi açısından borsadan geçmesini istediklerini dile getirdi. Akgiray, eğer bu düzenlemede başarılı olurlarsa dünyaya örnek olacaklarını kaydetti.



-"TÜRKİYE'DE SERMAYE PİYASALARI, EKONOMİYE GÖRE EPEY KÜÇÜK KALDI"-



Türkiye'nin ekonomisi 1 trilyon dolar iken, İMKB'nın toplam piyasa değerinin 300 milyar dolarda kaldığına dikkati çeken Akgiray, Türkiye'de sermaye piyasalarının ekonomiye göre epey küçük kaldığını belirtti. Akgiray, İMKB'nin büyüklüğünün 900 milyar dolara çıkması halinde bunun ülke için 500-600 milyar dolarlık ilave kaynak, büyüme anlamına geleceğini ve bu potansiyelin de Türkiye'de bulunduğunu söyledi.

Yeni SPK kanununun bu yıl TBMM gündemine girmesini beklediklerini ifade eden Akgiray, bu yeni kanunla sermaye piyasaları daha akılcı şekilde büyütülebilirse ekonominin çok daha güzel hale geleceğini söyledi. Akgiray, "O zaman hayal dahi etmek zor olan istikrarlı, kalıcı, finansal risk doğurmayan bir bilanço yapısıyla büyüyen bir ülke görürsünüz ki, cari açık, cari kapalı gibi konular tarihi bir hikaye olarak kalır" dedi.