Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Fransa Maliye Bakanı François Baroin, gelecek hafta sonu düzenlenecek ''AB zirvesinde, Avro Bölgesi'nin borç krizinin aşılmasında 'kararlı' önlemlerin kabul edileceğini'' söyledi.

Baroin, dün Paris'te sona eren G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Başkanları toplantısının kapanışında yaptığı konuşmada, ''AB zirvesinin açık yanıtlar vereceğini, merkez bankalarının, bankalara likidite sağlamaya devam edeceğini'' ifade etti.

Paris'teki toplantıda Avro Bölgesi'nin borç krizinden çıkmasıyla ilgili planın ayrıntıları görüşüldü. Planın, Yunanistan'ın borcunun daha önce beklenenden daha fazla silinmesini, daha güçlü Avrupa kurtarma fonu oluşturulmasını ve zayıf bankaların sermayelerinin artırılmasını içerdiği belirtiliyor.

Bu plana 23 Ekim'de Brüksel'de yapılacak AB zirvesinde nihai şeklinin verilmesi bekleniyor.

G-20 toplantısı sonuç bildirgesinde, bakanların, ''IMF'nin yeterli kaynağa sahip olmasını taahhüt ettiği'' belirtildi.

Bakanların, Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) esnekliği ve kapasitesinin artırılmasında alınan önlemlerden memnun olduğu ifade edilen bildirgede, ''Kapsamlı bir planla mevcut sorunların aşılması için krizin yayılmasından kaçınmak adına EFSF'nin etkisinin azami seviyeye çıkarılması ve 23 Ekim'de Avrupa Konseyi toplantısında sonuç çıkması için daha fazla çalışılmasını bekliyoruz'' denildi.

Paris'teki toplantıda Avro Bölgesi'nin borç krizinin halledilmesinde IMF'nin güçlendirilmesine gerek olup olmadığı da tartışıldı.

Gelişmekte olan ülkelerden bazıları IMF'nin ateş gücünün artırılmasını isterken, özellikle ABD bu öneriye karşı çıktı ve Avro Bölgesi'nin daha etkin çaba göstermesini istedi.

ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, şu anda elinde 390 milyar dolar bulunan IMF'nin daha fazla fona ihtiyacı olmadığını, buna rağmen IMF'nin ekonomideki olumsuzlukları kontrol altına almada önemli rol oynamaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Geithner, ''IMF çok çok önemli miktarda finansal ateşgücüne sahip. Avrupa planını açıkladıktan sonra IMF'nin mevcut kaynaklarının daha fazla kullanılmasını gerektirecek bir durum ortaya çıkarsa bunun destekçisi olacağız'' dedi.

AB'nin, özellikle Avrupalı bankaların sermaye artırımları dahil doğru unsurlarla Avro Bölgesi'ndeki krizi kontrol altına alma stratejisinden cesaret aldığını ifade eden Geithner, ''Onlar açıkçası strateji ve ayrıntılar üzerinde daha fazla çalışmalı, ancak Fransa ve Almanya birlikte bir plan üzerinde anlaştığında ve harekete geçmeye karar verdiğinde, büyük şeyler mümkün olacak'' diye konuştu.

IMF Başkanı Christine Lagarde da küresel ekonomik kriz sırasında küresel ekonominin büyümesine önemli katkıda bulunan gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerdeki zayıflıktan etkilenmeye başladığını kaydetti.

Durumun kötüye gittiğini söyleyen Lagarde, ''Gelişmekte olan ülkelerin, riskin gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere ve düşük gelirli ülkelere bulaşmasından endişe ettiklerini duyuyoruz'' ifadesini kullandı.

G-20 ülkelerinin, Kasım ayında Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenecek zirvede yeni araçları düşünmesi gerektiğini vurgulayan Lagarde, 2008 yılında Amerikalı yatırım bankası Lehman Brothers'ın çökmesinden sonra başlayan küresel finansal kriz sırasında IMF'nin bazı ülkelere ihtiyatı kredi hattını önerdiğini hatırlattı ve yeni araçların da benzer yönde hareket edebileceğini kaydetti.



-G-20 eylemde değil, korkuda birleşti-



Paris'teki toplantıda, Avrupa'nın borç krizinin çözümünde başarısız olması halinde küresel ekonominin vahim bir durumla karşılaşacağı yönünde ortak bir korku söz konusuydu.

G-20'den bir delege, ''gelişmekte olan ülkelerin Avro Bölgesi'nin borç krizi konusunda gerçekten kaygı duyduğunu, 23 Ekim'deki AB zirvesinin dönüm noktası olarak görüldüğünü'' belirtti.

AB'den bir yetkili de ''herkesin AB zirvesinden birçok beklentisi olduğunu'' söyledi.

Gelişmekte olan ülkelerden bir yetkili, Avro Bölgesi'nin planları konusunda yargıya varmak için yeterli ayrıntı olmadığını kaydederek, ''Planın piyasalar için yeteri kadar iyi ve güvenilir olup olmadığını bekleyip görmemiz gerekiyor'' diye konuştu.

Japonya Maliye Bakanı Jun Azumi de, ''Avrupa'nın birlikte hareket etmeye ihtiyacı var, çünkü kriz sona ermezse güçlü büyüme gösteren gelişmekte olan ekonomileri etkilemeye başlayacak'' dedi.

Kanada Maliye Bakanı Jim Flaherty, 23 Ekim'deki AB zirvesinden sonuç çıkmazsa, küresel resesyon riskinin dramatik biçimde yüksek olacağı uyarısında bulundu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu ay sonuna kadar kapsamlı bir plan oluşturacakları sözü vermişti.