Hisarcıklıoğlu: Türkiye ekonomisi büyüme sürecine girdi

-"20 MİLYONDAN FAZLA AVRUPALI GİRİŞİMCİYİ TEMSİL EDİYORUZ"-

Karadağ'ın Budva şehrinde Karadağ Ekonomi Odası tarafından düzenlenen toplantıda EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı olarak, küresel kriz ve AB ekonomisi üzerindeki etkileri konusunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, küresel ekonomik krizin AB ülkelerine etkisine, genişleme dinamiklerine ve Euro'nun geleceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu Karadağ'da yaptığı konuşmasında, EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı olarak, 2 bin oda ve 20 milyondan fazla Avrupalı girişimciyi temsil ettiğini belirterek, Karadağ Ekonomi Odası'nın EUROCHAMBRES'in Batı Balkanlardaki en aktif üyelerinden biri olduğunun altını çizdi. Hisarcıklıoğlu ayrıca, EUROCHAMBRES tarafından üzerinde çalışılmakta olan bir proje ile, aralarında Karadağ Ekonomi Odasının da yer aldığı Batı Balkanlardaki Odalarla, AB mevzuatı ve uygulamalarının güçlenmesine katlı sağlanmasının hedeflendiğini dile getirdi. Bölgede ekonomik bütünleşmenin, istikrarlı ve şeffaf olmasının sağlanması kapsamında, Karadağ Ekonomi Odası'nın büyük bir sorumluluk taşıdığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, bölgede sıkça yaşanan kriz ve değişikliklere rağmen, Karadağ Ekonomi Odası'nın ülkedeki ekonomik kalkınma ve Avrupa Birliği'ne entegrasyonu bakımından kilit bir role sahip olduğunu ifade etti.

-KRİZ AVRUPA'DA İŞSİZLİK VE BÜYÜME ORANLARINI ÖNEMLİ DÜZEYDE ETKİLEDİ-

2010 mali krizinin AB'ye etkilerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, krizin Avrupa'da büyüme ve işsizlik oranlarını önemli düzeyde etkilediğini söyledi. Özellikle İspanya, İrlanda ve Yunanistan'da bu etkinin ciddi düzeyde hissedildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Kriz öncesi işsizlik oranları AB için ortalama yüzde 9.6 iken, 2010 ilk çeyreğinde euro bölgesi için yüzde10 civarındadır. 2010 yılı başlarında EUROCHAMBRES tarafından yapılmış olan anket sonuçlarına göre, bu yılın başlarında girişimcilerin nakit akışlarında daralma olmuştur. Makroekonomik belirsizlik ve finansa erişimde zorluklar yaşanmış olup bu durumun gelecek altı ayda da devam etmesi beklenmektedir. Ankete göre, 2010 yılı 2.çeyreğinde katılımcıların yaklaşık yüzde 50'sinin daha katı koşullar altında banklara borçlanmış, söz konusu koşullarda bugüne kadar kayda değer bir iyileşme görülmemiştir" dedi. Hisarcıklıoğu, Ocak 2009 ile karşılaştırıldığında, banka kredi koşullarındaki kötüye gidişin yavaşladığını, ancak tablonun halen negatif durumda olduğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu, anket sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 30'unun yatırımlarını azalttığını bildirirken, yüzde 50'sinin mevcut durumu korumayı hedeflediklerini anlattığını duyurdu. Ayrıca girişimcilerin yüzde 60'ının 2010 yılında istihdam oranlarının aynı kalacağını belirttiğini, yüzde 20'sinin ise iş gücünde azaltma yapmayı planladıklarını vurguladı.

-AVRUPA'DA BÜYÜME ORANININ YÜZDE 1.8 OLMASI ÖNGÖRÜLÜYOR-

Anket sonuçları ışığında, Avrupa'nın ekonomi politikası hedefinin iki bölümden oluşması gerektiğini ifade den Hisarcıklıoğlu, büyüme ve reformlar teşvik edilirken, ülkelerin, mali desteğini kesinleştirmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle, çalışma hayatı ve emekli reformlarına birçok ülkede ihtiyaç duyulmakta olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa büyüme oranının yüzde 1.8 olması öngörülürken, AB şuan yeni ve daha etkili bir denetim ve erken uyarı mekanizması geliştirme çalışmalarını sürdürmektedir. Kriz döneminde, Euro'nun geleceği ile ilgili tartışmalar yaşanmıştır. Ancak, Euro'nun varlığı genelde ve özellikle de kriz döneminde üyelerine bir dizi katkı sağlamıştır. Ticari engeller ve fon temini sorunu azalmış, özellikle uluslararası işlem maliyetleri azalmış, para birimleri arası değişiklik sonucu yaşanan kur kaybı ortadan kalkmıştır." Hisarcıklıoğlu, geçen yıl yaşanan düşüşe rağmen, ticaret ve rezerv anlamında Euro'nun küresel bir para birimi olmaya devam edeceğini ifade ederken; "Ekonomik kriz, tam olarak Euro'yu değil, Euro bölgesindeki bazı ülkeleri vurdu. Özellikle Yunanistan'a yardım kararı çıktığı, ekonomik anlamda en ağır geçen Nisan ve Mayıs aylarında dahi Euro, güvenilirliğini sürdürdü. Ayrıca Euro, Amerikan Doları karşısında yaşadığı kur farkı kaybını tamamen yeniden kazandı" dedi.

-TÜRKİYE'DEKİ BÜYÜME ORANI OECD ÜYELERİ ARASINDAKİ EN BÜYÜK ORAN-

2009 yılının ilk çeyreğinde Türkiye'nin krizden en çok etkilenen ülkelerin başında geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu ekonomik krizin uluslararası nakit akışını derinden etkilediğine ve gelişmekte olan ülkelerin mali kurumlarının bu durumdan oldukça ağır etkilendiğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'deki bankalar gibi gelişmekte olan bazı ülkelerde de, global finans sistemine bağlı doğrudan alıcı oldukları için koşulları katılaştırılmış banka kredileri ile karşılaştı ve kendileri de katılaştırılmış kredilendirme sistemleri uygulamaya koydu" dedi. Böylece, reel sektör firmalarının, finans kurumlarından daha katı şartlarda kredi almak durumunda kaldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün, Türkiye ekonomisi hızlı toparlanarak, yeniden hızlı büyüme sürecine girdi. Türkiye ekonomisi 2010 yılı ilk çeyreğinde yüzde 11,7 ikinci çeyrekte de yüzde 10,3 oranında büyüdü. Bu oran OECD üyesi ülkeler arasında en yüksek büyüme oranıdır. Uluslararası kuruluşlar, Türk ekonomisinin büyüme oranına ilişkin tahminleri defalarca olumlu yönde revize ederek yüzde 7.2 oranında bir büyüme tahmini yapmaktadır."